Okçulukla (ARCHERY) ilgili bir kaç Fotoğraf

Lütfen Resim Paylaşımlarınızı Galeri Üzerinden Yapınız. Ek Dosya Yükleme İptal Edilmiştir..

Bizimle Paylaşmak İstediğiniz Resimlerinizi Galeri Dışında Link Olarak Vermek Yasaktır. Galeriye Nasıl Resim Yükleneceğini Bilmiyorsanız Lütfen Konumuzu İnceleyin Buradan Açtığımız Konuyu Ziyaret Edebilirsiniz.
  • Estağfirullah. Aslında hepimiz öğrenciyiz. Öğrenmek hiç bitmeyen, zevkli bir yolculuk gibi.


    Arbaletler konusunda çok bilgim yok. Ama anlattığınız tablo okun "esneme değeri" nin yaya uymadığı izlenimini uyandırıyor. Aslında ok havada dümdüz gitmez. Hızlı kamera çekimlerinde, okun yılankâvi bir hareket yaptığnı görürsünüz. Ok aynı zamanda balık kuyruğu gibi sağ-sol ve yumus kuyruğu gib alt-üst salınım da yapar. Bunun sebebi ise kirişin elden veya bir mekanizmadan bırakılması sırasında okun yayda dayandığı noktayı dayanma noktası gibi kullanarak kamçı gibi bükülmesidir. Bu harekete "okçu paradoksu" adı verilir. Yay hızlandıkça bu hareket dramatik hal alır. Okun arkasındaki yelek düzeneği 8-10 m sonra bu uçuşu büyük oranda stabilize eder. Makaralı yay kullananlar, bu yaylar hızlı olduğundan, tetikle boşalan bir mekanizma kullanarak atış yaparlar. Arbaletler de kiriş bir mekanizma yardımıyla tuttup bıraktığından, teorik olarak paradoksun çok hafif olması gerekir. Ama hiç olmadığını sanmam.


    Paradoks ve diğer salınımın en az indirilmesi için ok gövdesinin yayın çekiş kuvvetine (ÇK) göre ayarlanması gerekir. Yani ÇK arttıkça, okun daha katı olması gerekir. Balık kuyruğu hareketi düşük ok esneme değerinden kaynaklanıyor olabilir. "Spine" denilen bu değeri ben kitabımda "esneme değeri" diye Türkçeleştirdim. Ok gövdesinin esneme değerini arttırmak için daha kalın gövde, daha katı materyal, daha hafif ok ucu (bu "dinamik esneme değeri" denilen, okun atış sırasındaki bükülmesini tarif eden bir parametreyle ilgilidir) kullanılabilir. Daha katı ok gövdesi ile deneme yapıp sonuca bir bakarsanız size yardımcı olmaya çalışırım.


    Bunun yanısıra, arbaletin yayında okun dayandığı yerle kirişin tutulup bırakıldığı yer arasında hizalama problemi de, yine paradoksun artması sebebiyle uçuş stabilitesini bozar. Tam aynı hizada olamaz tabi, ama yükseklik farkının az olması gerekir.


    Dikkat edilecek bir diğer konu da ok ve okun yeleğidir (okun arkasında dümen görevi gören kanatçıklar). Sanıyorum arbalet oklarında (bunlara Osmanlı " mecrâ oku" derdi. İngilizce ve Almanca'da da "ok" tan farklı bir kelime kullanılır) birbirinden 180 derece ile ayrılan iki yelek var. Yay oklarında 3, bazen 4 ok vardır. Arbaletinizde bir oluk (mecrâ) vardır sanırım. Yeleğin atış esasında buna sürtünmesi, atış dinamiğini bozmayacak ama dümenleme etkisi gösterecek şekilde ve büyüklükte olmalıdır. Yeleği 1/2-1 cm ble uzatsanız inanılmaz sonuçlar elde edebilirsiniz. Doğal kuş tüyü kullanmayı deneyin. Bunlar uçuş dengesini sağlamada hazır plastik yeleklerden daha iyidir.


    Yayınızın ÇK'ni ölçebilirseniz (basit bir el kantarıyla mümkün bu), uygun ok spine değerini bulup hazır ok getirtebilirisniz. Böylece problemin arbaletiniz tasarımnda mı ok esneme değer uyumsuzluğunda mı olduğunu anlayabilrsiniz.


    Yay akord edildiğinde, ok uçuşundaki bu salınımın gözle görülemez hale gelmesi lazımdır.


    Size paradoks ile ilgili video ekliyorum. Görünce insan daha iyi kavrıyor:


    Harici İçerik www.youtube.com
    Dış kaynaklardan gömülen içerik, izniniz olmadan görüntülenmeyecektir.
    Harici içeriğin etkinleştirilmesi yoluyla, kişisel verilerin üçüncü şahıs platformlarına aktarılabileceğini kabul edersiniz. Gizlilik politikamızda bununla ilgili daha fazla bilgi verdik.

  • Doğrudan yasa yoktur. Yabancı avcıların av turizmi amaçlı ülkeye girişleri sırasında yanlarında getirebilecekleri silahlar arasında adı geçmektedir. Bu forumda okçuluka ilgili konuları tararsanız, daha detaylı bilgi bulacaksınız.

  • tesekkürler gercektende bu bilgiler epey aydınlatıcı ve ilk yönelmem gereken sorunlar hakkında yön güsterici oldu


    saygılar

    1.Webley patriot 22cal.(1.nesil) nikula 6*24-40
    2.Mod 140 22cal. tasco 9*40
    3.Mod 125 22cal.busnell 9*40
    4.mod 60 22 cal.tasco 9*32
    5.kral cfx 17 cal.tasco 9*32

  • Okçuluk herzaman benimde ilgimi çeken bir spor olmuştur, Hatta Osmanlı yayı'nın anlatıldığı video'yu buraya koymadan
    yaklaşık 2 ay kadar önce bulmuştum, bu merak bende havalı silah ve tüfekler kadar mevcuttur, ikisi tabiki birbirinin yerini
    dolduramayacak kadar farklı ama aslında kullanım amacı ve verdiği keyif ile de birbirinden ayrılamayacak kadar yakın
    sporlar olarak görüyorum. :thumbup:


    Bu başlık ve bu konu ile ilgili alakalı başlıklar altında bilgilerini bizimle paylaşam tüm tecrubeli arkadaşlar teşekkür ediyorum,
    forumda tüfek ve silah kadar sistem itibari ile havalı bir silah olmasada kazirmasından dolayı "havalı" bir silah olarak kabul
    edilebileceğinden forumda bu konunun işlenmesi de foruma ters düşmemekle birlikte oldukça güzel bir zenginlik kattığını
    düşünmekteyim. Konu ile ilgil tecrubeli arkadaşların deneyimlerini bizimle paylaşması ve bu konuda yeni bir başlangıç yapmak
    isteyenlere rehber olabilecek bir giriş rehberi tarzında yazı yazmaları veya varsa bununla ilgili bir dökümanı burada
    paylaşmalarını çok isterim. Tekrar emeği geçenlere teşekkür ederim. :D

  • Okçuluğun bu kadar ilgi görmesi beni de çok memnun ediyor. Dediğiniz gibi, atıcılık sporlarının birbiriyle yakından alakalı olduğı muhakkak. Osmanlılarda sistematik eğitim ile öğrenilen, icazet sistemine sahip bir beceri olan kemankeşlik (okçuluk), ateşli silahların savaş alanlarında ortaya çıkmaya başladığı 16. yy ikinci yarısından sonra da bir sportif faaliyet olarak 20. yzyıl başına kadar varlığını sürdürmüş. Eski belgelere göre, bu iki tür silahın birlikte kullanıldığı dönemlerde bir çok usta kemankeş aynı zamanda usta tüfenkendâz (tüfek atıcısı) dır. Padişahlar arasında da hem kemankeş hem tüfenkendâz olanlar vardır. Tüfek atışlarının anısına dikilmiş az sayıda nişantaşından en bilinenleri Teşvikiye Camii avlusundaki taşlar ve Acıbadem'den Çamlıca'ya çıkarkan geçilen Nişantaşı semtine adını veren nişantaşıdır.


    Piyasada bulabileceğiniz, Şinasi Acar imzalı "İstanbul'un Son Nişantaşları" tarihimizin tüfek atıcılarını da cezbecedecek bu altın sayfalarına ışık tutan çok değerli bir eserdir.


    Okçuluk hakkında bilgi edinebileceğiniz kaynaklar içinde bizim sitemiz www.kemankes.com'u, benim yazdığım "Okçuluk Hakkında Merak Ettiğiniz Her Şey" adlı kitabı tavsiye edebilirim. İngilizce bilenler için Kathyleen Haywood'un "Archery Steps to Success", çok iyi bir başlangıç kitabıdır

  • abiler bu ok ve yayi ilk olarak osmanlinin buldugu bilinir ve ozamanlar 1300 metre ile bi asker dünyanin en uzuna atma rekorunu kırmıs bknz wikipedia