deneme.. ![]()
konu sahibiyle olan görüşmemizde, mesaj yazamadığını söylemişti konu kilitli galiba demişti..
Anladığım bu kendi yazdığımız son mesajın ardından konuya bi daha mesaj yazamaz olduk galiba ilk günlerdede vardı bu sıkıntı..
Lütfen Resim Paylaşımlarınızı Galeri Üzerinden Yapınız. Ek Dosya Yükleme İptal Edilmiştir..
deneme.. ![]()
konu sahibiyle olan görüşmemizde, mesaj yazamadığını söylemişti konu kilitli galiba demişti..
Anladığım bu kendi yazdığımız son mesajın ardından konuya bi daha mesaj yazamaz olduk galiba ilk günlerdede vardı bu sıkıntı..
keşke bahsetmeseymişim ![]()
rakiplerim kendini geliştirecek desene..
konudan uzaklaşmak anlamında;![]()
nasıl yeni tüfeğin, alıştınmı..?
arıza ne oldu..
Ben bu konuda şöyle bir örnek vermek isterim;
1899 yılında radyonun icadından sonra Amerikan Patent Dairesi Başkanı Charles Duell "Artık yeni hiçbir şey yok . İcat edilebilecek her şey icat edildi." Demiş. Ne kadar ileri görüşlü bir adammış değil mi
enteresanmış, hiç hayal kurmayı bilmiyormuş daha doğrusu..
ama yaşasaymış 100 küsur yıl sonra icad edilen televizyonu ilk alanlardan olurdu muhtemelen. ![]()
Özellikle ayakta atış yaparken ilk bir kaç saniye tüfeği stabil tutarken bekledikçe hem nefes hem de kaslara bağlı titreme artıyor.
ben teşekkür ederim, katkılarınız için..size ve diğer arkadaşlarıma...
Deiğiniz gibi bekledikçe maksimum 5 kg lık bir tüfek sıkıntı yaratıyor.. kaslara fazla geliyor..
tekrar belirtmek gerekirse kaslar sadece bu işin bi tarafı, yukarıdada bahsedildiği gibi sürü unsur var..
misal;
25 kg bir tüfek ile hergün antreman yapsa bi insan..
sonra 5 kg bir tüfek alsa eline, kasları,vücudu, gücü v.s. herne ise artık etkilenen, etkilenmiyecek, daha doğrusu kasılmayacak ve titremeler ortadan kalkacaktır diye düşünmüştüm ama.. ![]()
diğer tarftan bakıyorum;
belkide hiç bir önemi yoktur..şimdi düşünüyorumda.. gereksiz bi konu oldu galiba..
dürbünü henüz sıfırlayamamışsınız, kısa mesafede de aynı sapma meydana geldiğine göre..
aşağıdaki resimdeki yere düşyor galiba pelet anladığım kadarı ile.. sıfırlayana kadar gösterdiğim şekilde turretleri çevirin
başparmağınız şekildeki gibi bakacak şekilde yerleştirin elinizi, diğer parmaklarınızın yönü turretleri çevirme yönünüz olacak..
bu arada forumda optik merkezin önemi diye bir konu var araştırsanız faydalı olacaktır, oda ayrı bie sıkıntı zira, kolay gelsin
Hİç üzülmeyin arkadaşlar bugün yarın piyasaya çıkıyoruz.
Yeni pelletlerimizin kutularında ki etiketler istediğimiz gibi değil di.Kutu şeffaf,etiket şeffaf olunca şık görünüyor ama zor okunuyordu ,bunları değiştirdik ve bitmek üzere.
Küçük bir kaç iyileştirme daha da ekleyince süre uzadı.Üretim hakikaten çok meşakkatli işmiş.Beklediğiniz için hepinize teşekkürler.Sizlere minnettarız ve süreyi uzattığımız iç,n özür diliyoruz.
çıktı mı?.. çıktı mı?... ![]()
bekliyoruz öyleyse..sabırsızca..
Kolay gelsin.
Salonda ön kol, arka kol ve omuz çalışmalarında pek çok genç ve sporcu arkadaşlardan daha fazla ağırlıkla antrenman yapabiliyor, ara sıra denediğimiz bilek güreşlerinde de benden çok daha hacimli arkadaşlara üstünlük kurabiliyorum. Yani kuvvet ve ağırlık taşımakta sorunum yok.
Ama desteksiz atışlarda arzu ettiğim seviye de değilim. Tüfeği ne kadar kolay omuzlarsam omuzlayım sabitlemekte zorluk çekiyorum. Bu kuvvet den ziyade denge sağlama işi. Belki adale den ziyade bağlar ile veya daha önemlisi genel sinir sistemi ile ilgili olabilir.
kuvvet ve kas ayrı şeyler elbette, o yüzden iri bir kütleden ziyade, sık tekrarlı hafif ağırlıklar ile bölgesel kas gruplarına güç katılmasından bahsetmiştim..
(sakın aklımıza kocaman kocaman kas yığınları gelmesin
)
anladığım kadarı ile bileğiniz çok güçlü hocam, lakin bilek benim gözlerim neticesinde en az etkilenen gruplardandı.. tabi bu güç sadece bilekte değildir ![]()
mesela omuzda yaşadığım gerilmeyi tarif etmem imkansız..en çok zorlanan gruplardandı..
ama benim dediğim metodu uygulayın, bir aynanın karşısında tüfekten daha ağır bir eşya ile ama bir tüfek ile atış pozisyonu yapar gibi durun..
kaslarınıza bakın, ..
belki sizinde dediğiniz gibi mesele ;bağlar, ama birbiri ile etkilenen bu kas gruplarının hepsi yeterince güçlü olsunki.. o kolun tamamında kaldırmaya- tutmaya çalıştığı objeye karşı sıkıntı görülmesin diye düşünüyorum..
biri titreyince diğerinin gücü bi işe yaramıyor anlatmak istediğim ![]()
esasında bu konuyu 8 yaşındaki bir çocuğun yerine koyduğumda farkettim kendimi.. onun güçsüzlüğü, zorlanması.. tüfek için gücümüz yeterli geliyor..
ama konsantrosyonu sağlayacak kadar değil..
bu anlamda kaslar arasında bütünlük oluştracak düzenli bir egzersiz asla ihmal edilememli bence.
öyle zannediyorum yani
belkide değildir..hiçbir etkisi yoktur belki de.. kimbilir..
..........................
...........................
Öte taraftan konu başarılı bir atıcılık için tek lazım gelen güçlü bir kas yapısı olarak algılanmamalı..
Zira elbetteki ;
doğru beslenme.
sağlıklı bir yaşam,
mutlu bir kalp,
stressiz bir beyin,
huzurlu bir aile ortamı,
şaka bir yana uzarda gider.. bende bütün bunların farkındayım..
da hani kas gruplarının da bu işte bi payı vardır ve hiç bahsedilmiyor diye düşündüğüm için, belki bi hatırlatma babında konuyu açmıştım ![]()
konunun uzmanı olmamakla birlikte bu konuda zamanında yoğun bir şekilde araştırma yapmış ve uzmanlarla yazışmış biriyim...kas gelişimi egzersiz+beslenme ile alakalı bir konu...ayrıca bölgesel kas gelişimi zor bir olay...her erkeğin pazu ve göğüs kası gelişimini istediğini düşünürsek çoğumuz araştırmadan dumbelle sarılır , hucüm ederiz kollara...kol kası için bacak çalışanı hiç görmedim...evet sıkı durun...bacak çalışmadan kol istenen düzeye gelmez...çünkü en büyük kas gurubu bacaktadır ve bu kası çalıştırırken yoğun şekilde uyarılan vücut kendini kas üretmeye daha çok yoğunlaştırır...tekrarlamak istiyorum kilit nokta """düzenli""" egzersiz + """beslenme"""....
bu konudaki maksat vücut geliştirme değil..
bende konunun uzmanı değilim, ancak bu hobide atlanan bir duruma sadece dikkat çekmek istedim..
Ayrıca bölgesel kas gelişiminin o kadar da zor olduğunu düşünmüyorum, ancak kastan kasıt iri bir kütle ise; o bu konunun dışındadır diye belirtmek isterim..
O bahsi geçen kas grupları ise, daha hafif ağırlıklarla, hacimden ziyade bölgesel gücü arttırmak için, düşük ağırlık ve sık tekrarla başarılamıyacak bir konu olmadığınıda belirtmek isterim.
Lakin konu, bu kasların nasıl geliştirileceği değil,..
Asıl konu; bir tüfeğe hakim olmaya çalıştığımızda hangi kas gruplarımızın daha çok stress-gerilim altında kaldığını farketmek ve bu anlamda çalışmanın önemi..
verdiğin bilgiler için ayrıca teşekkürler..
Başlık biraz iddialı gibi duruyor ama, bence dikkate almakta fayda var, yani dikkate alanlar kazanacaktır diye umuyorum ![]()
Bu konu; geçenlerde iş yerinde yaklaşık 1,5 mete uzunluğunda 25-30 kg civarında bi parçayı kaldırdığımda aklıma geldi aslında, o zaman farkettim aslında bu olayın bugüne kadar bahsedilmeyen bu yönünü..
Şu aşağıdaki oğlum ile ilgili durum aslında olayın en net göstergesi..
8 yaşındaki oğlum destekli atışlarda çok başarılı sonuçlar çıkarsada, tüfeğe sahip çıkma, onu hakkıyla kaldırabilme noktasında yetersiz kaldığı için çok başarısız bir atıcı olarak görünüyor, halbuki çok iyi biliyorumki O, iyi bir atıcı ama sadece güçsüz..
İşte edindiğim bu tecrübe anında, oğlumun tüfeği kaldırmak için harcadığı enerji geldi aklıma , kendimi onun yerine koydum.. Benim iş yerinde kaldırdığım bu parçada hisstiğimi muhtemelen O, tüfeği nişan almak için kaldırdığında hissediyordu..
Sonra tüfekler, ağırlıkları ve insan kasları geldi aklıma,
dedim ya ; bu 1,5 metre civarında boyu olan, 25-30 kg arası ağırlığındaki parçayı ayakta nişan alır pozisyonunda kaldırdığımda hangi kaslarımızın bu işi yaparken daha çok etkilendiğini görmek için tam fırsatı dedim..
Önce bir etrafıma bakındım.. (umarım kimse görmemiştir, yoksa mesleki kariyerim olumsuz etkilenecektir
)
sonra bir tüfeği ayakta desteksiz atış yapar gibi, bu ağır parçayı kaldırdım..
En çok etkilen kas grupları ; (sırası ile yazmaya çalıştım ama bu kişiden kişiye farklıklık gösterecektir..)
Tabi bu deneyde ağırlık bir tüfeğe göre oldukça fazla olduğundan, normalde bir tüfek ile atış pozisyonu aldığımızda hissetmediğim kaslarıda hissetmişimdir, bir tüfeğe göre abartı denebilir..
Ancak yük ve dolayısı ile gerilim fazla olduğundan, hangi kasların nasıl etkilendiğini çok net bir şekilde hissettim ve gördüm.
Ancak her ne olursa olsun; bu işe gönül vermiş tüm kardeşlerime şu tavsiyeyi çok net bir şekilde verebilirim.
ben inanıyorum ki; bu hobiden başarı ile çıkan bir sporcu olmamak mümkün değil..
Şimdi elinize tüfeğe benzer yada benzemez tüfekten çok daha ağır ve uzun bişey alın, hangi kaslarınızın daha sakin hangilerinin daha stres altında olduğunu not alın..
Böylece geride kalmış kas gruplarını fark edebileceksiniz...
Ve lazım gelen antreman ve çalışmalara, vücudunuzu ve kaslarınızı gözlemlediğiniz doğrultuda başlayın..
Teşekkür ederim, başarılar dilerim..
Ferhat Karaçuha
Benimde çok merak ettiğim iddialı bir tüfek
tadını çıkarın.
Evet Ferhat abi dediğiniz gibi namlu kilitli olan modelden dediginiz gibi namluyu tutan tırnağın arkasında yay var. Normalde yine zor açılıyor elimle açınca ama atıştan sonra nasıl açılıyor anlamış değilim.
o zaman yayda sıkıntı yok dediğine göre..
tırnağın ucu aşınmış olabilir, ısıl işlem uygulamamışlardır belki bu parçaya yumuşak kalmıştır.. aşınmıştır.. Hiç inceledin mi..
tam ucu ucuna denk geliyordur tırnağın boyu, ve tahmin etmediğin bir anda salıyordur..
şimdi çıkmam lazım ama; öyleyse eğer, o yay kırık olabilir, başlangıçtan hatalı kısa olabilir v.s.
ki tutmuyor namluyu, arkadaki mukavemet yetersiz geliyor, sarsıntı ve namlunun ağırlığı ile salıyor kendini..
du bakalım ustalar neler diyecek..
..Diğer bir sıkıntı ise normalde tokatlayarak açılan namlu ara sıra yaklaşık 20atışta bir bazen daha sık atış sonrası sarsıntıdan dolayı kendi açılıyor. Bunlar normal mi yoksa benim silahta yada kullanım şeklimde bir hata mı var? Tecrübeli hobidaşlarımın cevaplarını bekliyorum şimdiden teşekkürler.
daha yeni alınan bir tüfek için bence bu normal bi durum değil,..
Namlu kilitli modelmi bu hangisinden, mod 99 kullanmadım ama yanlış anlamadıysam namlunun kendi kendine düşmesi sıkıntılı..
namluyu tutan tırnak ve tırnağın arkasında yay varsa.. bence sıkıntı buralarda.
ÜTOPYA
Bir ütopyam var, kanlar içinde..
Hani 70 milyon taş bulsak, adam kolay..
kolay 70 milyon adam bulmakta.. ah bi taş bulsak 70 milyon..
Fırlatsak en alabildiğine güçlü,
sevgimizle büyütsek.. öfkeyle sardığımız taşları..
Sevdiğimiz için atsak, öfkelendiklerimize.
70 milyon adam kolay dedik ya,
ah bi taş bulsak bi o kadar..
küçükte olsa olur,
bi avuç içi kadar..
Kiminin avcu küçükmüş,
öyle diyorlar..
Taşlar büyük gelmiş kimine,.
kıyamamış; dediler kimi...
kimi tutamamış,
kimi atamamış, dediler; dedim, kimi?..
Ne fark eder, ah bi 70 milyon taş bulsak,
adam mı 70 milyon, o kolay..
Sayın Selcukpiero'ya katılıyorum. Kuran'ın haram etmediğini, hiçbir mezhep haram kılamaz, çünkü hiçbir mezhep Kuran'dan daha büyük değildir.
.........
..............Önemli olan son indirilen ve diğerlerini (tahrif olduğu için) iptal eden kitap olan Kuran'da belirtilen yasaklar ve uygulamalar geçerli olmasıdır.
Eğer müsade varsa..
Söylediğinize katılmakla beraber bende bişeyler eklemek isterim;
Aslında mezheplerin oluşma sürecine baktığımızda durumu anlayabiliriz.. Yani hiç bir mezhep imamı; ben filanca mezhebi oluşturuyorum sizlerde benim arkamdan gelemek istermisiniz yada beni onaylıyormusunuz gibi bir hale girmemiştir..
Bu anlamda ömrünü İslami araştırmalara vermiş diyebileceğimiz, dönemin büyük insanları;
Kendi zamanlarına ait durumlar hakkında Kur'ani bir bakış açısı ile, Ve Allah'ın Resul'unün tavır ve davranışları doğrultusunda, içinden çıkılamayan, ve açıkça cevabı bulunmayan sorunlara-sorulara cevap bulmuşlar-bulmaya çalışmışlardır.
Ve bir müddet sonra dini ve sosyal meselelerde çözüm anlamında zamanın başvurulacak yegane muhatabı olarak yer bulmuşlardır kendilerine..
Kaldıki zaman zaman bizler bile; (bu yönde ciddi anlamda hiçbir eğitim almadığımız halde) Kur'an'ın ayetlerine şahsi yorumlarımızı katarken ve bunu normal görürken,..
Kur'an ın tartışılmaz büyüklüğünü kullanarak; dönemim adeta sosyo-ekonomik-dini-milli bütün meselelerine, buldukları çözümlemeler (hatta bugüne bile) ile ışık tutar iken, o şahısları küçümsemek çok hoş olmaz diye düşünüyorum..
Zira Cenab-ı Allah tek başına Kitap göndermek yerine, yine insanın kendisiyle aynı özelliiklerde olan, yani yine başka bir insan ile toplumları eğitmeyi doğru yolu göstermeyi tercih etmiştir..
Bu anlamda yine zamanında içinden çıkılamayan sorunlara dönemin muhatabı olan Peygamberler cevap bulumuş-vermişlerdir.
Ve yine Kur'an ile Peygambere uyulduğu takdirde kurtuluşa erileceği bildirilmiştir..
İşte bu noktada, kendileri için Kuran-i bir eğitim metodunu benimseyen zamanın araştırmacılarıda, istesede istemeselerde Allah Rasulün'den (a.s.) kalan bu kutlu göreve, yine O'nun (a.s.) yolunda gitmeye çalıştıkları için, adeta muhatab olmuşlardır diye düşünüyorum..
Şimdi aklıma geldi, örneklemek gerekirse
(örnek uydumu bilmiyorum ama..)
Çocukların en çok ek ders aldığı , özel kurslara gittiği ders Matematiktir. Oysa çocuğa sadece formülleri verip, işte formüller bunlar ne gereği var başka bir eğitimciye.. nasıl olsa oda sana bu formüllerden bahsedecek demek olmayacağı gibi..
Belki mezhep imamları dediğimiz şahıslarda bilerek yada bilmeyerek; esas formüllerin olduğu Ana Kitab'ın (Kur'an), adeta bir çözümleyicisi hükmünde hem kendi zamanlarında, hem sonraki dönemlerde, açıklayıcı anektodlar ile kendilerine yer bulmuşlardır demek istiyorum..
Ki bu yolda başvurdukları ana kaynak KUR'AN ve Peygamber (a.s.) iken, tekrar belirtemek gerekirse bu insanları Kur'an ile kıyaslamak anlamsız olur herhalde..
teşekkür ettim ![]()
Ferhat ellerine sağlık...
eyvallah,
teşekkür ettim
Elinize sağlık, cilalı halini de çok merak ediyorum.
Teşekkür ederim, aslında siyaha boyatsam diyordum, tabanca plastik ve siyah ya..bilemedim ![]()
Burada din ve siyaset içeren paylaşımlar serbest mi? Moderatör arkadaşlar bir açıklama yaparlarsa çok uygun olur.. Benim bildiğim bu konuları bu forma taşımak uygun olmayan bir yaklaşımdı. Yanlış mı hatırlıyorum? Eğer bu konuları burada yazacaksak yazılacak çok şey olur ve emin olun kısa sürede burada huzurda kalmaz.. Kimsenin başkasının imamlığına da, siyasi telkinine de ihtiyacı yok. Bizler burada belli bir hobiyi birbirini rahatsız etmeyecek tarzda paylaşmak için bulunuyoruz. Hatta bazılarımızın bu hobiyle ilgilenme nedeni günlük hayatın rezilliklerinden birazda olsa düşünceleri uzaklaştırmak niyetleride olabilir, burada üye olan gayri Müslim vatandaşta olabilir..
bu arada o gün yazacaktım, unutmuşum..
Bülent abi'ye de haksızlık etmek istemem.. Baktığı pencere yanlış olmamakla beraber, konudan hoşnut olmayacak arkadaşlarım adına bir empati kurmaya çalışmış, sesli düşünmüş ve uyarmıştır sadece..
saygılar ![]()
Kaç gün daha sabretmemiz gerekiyor ?
unutmuştuk vallahi bu konuyu..ne oldular acaba..
ferhat üstadım benim at44 de bullpup kundak tasarımı (sade,hafif) çıkarsan sana zahmet fiyatını da pm atarsan sevinirim.
eyvallah
bu konu ile ilgili görüşelim, pm attım.
Ferhat üstadım konuşturmuşsun
Teşekkür ettim abi, eyvallah.. ![]()