hayırlı cumalar. bu paket lastiğini dürbüne sarıp dampanın içine öyle mi sıkmak gerekiyor. yoksa dampayı silaha takarken mi paket lastiğini kullanmak gerekiyor. örnek görsel sunabilir misiniz.
Hocam fotoğraftaki gibi dampa ile dürbünün temas ettiği yerlere tek kat olacak şekilde sardım ve vidaları ne çok gevşek ne çok sıkı şekilde ayarladım.Malum çok sıkı olursa lastiğin bi anlamı kalmayacak.Tabi zamanla lastikler firar edebiliyo köşelerden 
airgunturk.com/attachment/31759/
Abdul abi senin durbunu aksu avda bulamadim hawke 3022 diye durbun yazmiyor baska bir adi var mi? Yazin insallah sportsmacla senin durbunu alacagim benim hayirsiza. Optimayi soktum on mercek dans ediyor japonla yapistiracagim
Bi de durbun ayari kesinlikle kacmiyor degil mi bu dertten cok muzdaribim.
Ara sıra bakıyorum bende aksuava falan ama göremiyorum bende kutusununda dürbünün üzerinde yazan kısmınında fotoğrafını çektim ama başka bişeyde yazmıyo
airgunturk.com/attachment/31756/
airgunturk.com/attachment/31757/
Optima kadavra olmuş artık senin için Yaylıda mod 125te dizelleme rodaj işlemleri hallolmasına ve dampa paket lastiğine rağmen ayar tutmuyo ben tutturamamıştım ama vortexte şahsi yorumum kesinlikle kullanmaya değer olur, tabi özellikle dizelleme zamanı paket lastiği şartıyla.Çünkü dizelleme zamanında dampa sabit kalıp dürbün dampanın içinde kayabiliyor, aşağıdaki fotoğrafta dürbün boğazının ordaki çizik dizelleme zamanında paket lastiği kullananmamamdan dolayı oldu, tüfek vortex olmasına rağmen dürbündeki çizik olan yer dampaya dayandı dizellemenin etkisini ve ne kadar kayabildiğinin canlı örneği kısacası...Paket lastiği sarınca dizelleme falan etki etmiyo bu dürbüne şuan dizellemesi olmasına rağmen çok rahatlıkla kullanıyorum.Paket lastiği bizim tüfekler için biçilmiş kaftan desem yeridir
oparda sen hawke 3022 den memnun musun?
1 buçuk yıldır kullanıyorum vortex sistemde kesinlikle iş görür oldukça memnunum.Paralaxı oldukça güzel çalışıyor netliğide oldukça güzel ayar kaçırma gibi bi derdide yok vortexte. 120 130 metreye kadarda soda şişesi vurabiliyorum şahsen, dahada uzun mesafede 9x bana yetersiz geliyor.Eğer ileriye dönük bişey düşünüyosanız 9x olması dezavantaja dönüyor ilerleyen zamanda 12x modellerini araştırmanızıda tavsiye ederim 3022lere göre daha kullanışlı olacaktır.
Şuan şehir dışındayım malesef fotoğrafını çekemiyorum yarın paylaşabilirim ancak forumda bununla ilgili ZETAX Beyin açmış olduğu konu vardı biraz araştırmanız gerekecek.Kabaca anlatmak gerekirse paket lastiğini dürbünün ayakla temas ettiği yerlere gelecek şekilde sarıyosunuz.Tüfeğe bağlanan kısmın sıkı olmasında fayda var ancak dürbün bağlantı kısmındaki vidaları çok fazla sıkarsanız lastikler çok sıkışacağından verim alamayabilirsiniz.Kısacası üst kısımdaki vidalar ne çok sıkı ne çok gevşek olacak
Göreceli bi durum şahsen gez arpacıkla fazla aram yok benim Size tavsiyem dampa ayakta olsa paket lastiği sarıp kullanmanız olur 400 500 atıştan sonra ayar kaçırmayacak kıvama geliyo ama halen devam edebiliyo dizellemesi.Ben sürekli bahsettiğim şekilde kullanıyorum diğer türlü ayak sabitken dürbün ayağın içinden kayabiliyor
Daha Çok Gösteraynı sorular benimde kafamı kurcalıyor, tüfeğim henüz gelmediği için konu açmadım. takipteyim:)
ek olarak:
1- tüfek ilk geldiğinde 50-60 atış gez-arpacıkla atın sonra dampa ve dürbünü takın diyorlar.. bu bilgi gerçek midir?
2- damba ile dürbünü sabitleyip, sıfırlamasını yaptık diyelim.. tahminen kaç atıştan sonra ayar bozulur?
Hayırlı uğurlu olsun
1) Tüfek ilk geldiğinde gez arpacıkla atılmasının temel sebebi tüfeğin aşırı yağlı olma ihtimalinden kaynaklanıyor.Kısacası yaylı/vortex tüfekler sürtünmeden kaynaklı olarak -tüfeğin gücüne göre orantılı olarak- yağı yakabilme özelliklerine sahipler.Yağın yanmasıda pelletin namluyu daha hızlı terketmesine sebep olur ve bu durumda fazladan güç demek, fazladan güç demekte fazladan sarsıntı demek.Haliyle dürbünü dampayla bile bağlasanız sarsıntıya karşı koyamıyor ve en iyi ihtimalle ayar kaçırma başlıyor.Bu duruma dizelleme etkisi deniyor, ben mod 125 vortex kullanıyorum bakımdan geldiğinde çok yağlı olduğundan 400 500 atışta anca dizellemesi geçiyor,yani 400 500 atışta tüfeğin yağı anca gidiyor normale dönüyor
2) Yukarda bahsettiğim dizelleme durumu geçtiğinde ve tüfeğiniz çok sarsıntılı bi tüfek değilse, dürbününüzde de bi sorun olmadığını varsayarsak uzun bi süre ayar kaçırmayacaktır.Anlayacağınız dürbünün ayar kaçırmaması tek sebebe değil birden fazla sebebe bağlı Hava sıcaklığının değişmeside ayarının bozulmasına yetiyor,mesela yazın ayarladığınız dürbün sonbaharda başka yere vurması mümkün vortex sistemde bizzat yaşadımda bu durumu.Dampaya paket lastiği sarıp titreşimi önemli ölçüde absorbe edebilirsiniz,hava sıcaklığı değiştiğinde tekrar sıfırlayabilirsiniz bunlar bence hallolacak meseleler ancak dizelleme geçmeden dürbünü takmayı kesinlikle tavsiye etmem, dürbün için pek iç açıcı bi durum olmayacaktır çünkü
Helal olsun valla yapana, saf kan svd kullanamıyoruz ama yurdum insanı bu işinde üstesinden geliyo bi şekilde
Bu yivsiz av tüfeği mi ?
Yatagun dampa ile hawke 3022 kullanıyorum mod 125imde, 120 130 metreye kadar soda şişelerini affetmiyorum.Ancak sonrası için 9x yetersiz kalıyor bana...Şahsi görüşüm Ir olayına takılmayın derim çünkü ır özellikli başka bi dürbünüm olmasına rağmen şahsen bi kere bile reticleyi aydınlatıpta kullanmadım.Akşama doğru kullanırım deseniz bile Hava kararmaya doğru dürbüne yetersiz ışık girmeye başlıyo zaten. Alınan görüntüde zoom durumuna göre - daha az yada daha çok- kararıyo bu durumda reticlenin aydınlatılması pek bişey değiştirmiyor.Anca süs olsun diye açıyodum ben Gündüzde zaten kullanma gereği olmuyor. Sizin yerinizde olsam 12x olan modeli tercih ederdim ancak yatagun dampaya kesinlikle ve kesinlikle paket lastiği sarıpta kullanın dürbünü çünkü ayak kaymasa bile siz farkında olmadan dürbünün geriye doğru kayması mümkün.Şahsen tüfeğimde dizelleme durumu yeni bitti ama buna rağmen paket lastiği sarmadan taktığımda kaydırdığına şahit oldum.Dizelleme durumu olmasa bile en azından kafanız rahat eder. Elimde bulunan hawkeden gerek netlik gerek paralax yönünden oldukça memnunum tek pişman olduğum nokta keşke 12x lisi alsaydım diyorum sadece.Ancak bahsettiğiniz modeli kullanan birinin yorumu kesinlikle daha doğru olacaktır.
Oldukça hoş duruyor güle güle kullanın
Maliyet açısından boya cilalama vs gibi açılardan bakacak olunursa schaftol hem doğal yağ hemde nacizane boya niteliğinde kolay bulunabilir bir ürün,çizik vs olduğunda hafif zımpara üstüne schaftol uygulaması yine kullanıma devam etmeye izin veren bir uygulama,kısacası mini şişenin çeyreğinden çok daha azı işinizi fazla fazla görür fiyatı ucuz uygulaması çok kolay,mesela ilk etap her akşam aşırıya kaçmadan 2 seans schaftol yağı yedirin eşit miktar her yerine,bu esnada yağı emmeye başlayıp derinlere götürecek 5-6 gün bu şekilde uygulayın canınız sıkıldıkça,sonrasında 1 hafta boyu kadar sadece tamponlu bezle her akşam yada 2 akşamda bir kurulamak için ovalayın zaten içine sızmış olan yağı artık geri almaya başlamış olacaksınız bununla beraber kundak kullanılabilir kıvama gelicek bu arada silerken korkmayın boya kundağa işlemiştir çoktan,zaten bir miktarı geri gelir.
Nasıl yapacağımı düşünüyodum açıkçası ilaç gibi geldi tekrar teşekkür ederim yardomcı olduğunuz için
Çok teşekkür ederim en kısa zamanda temin edip uygularım
Teşekkür ederim yardımcı olduğunuz için, yanılmıyorsam Huş ağacından yapılmış.Renk olarak açık sarı ve oldukça yumuşak yapılı bi ahşap kesinlikle sert değil.
Aslında gerekli malzemeleri temin edip emek vermeyi gerçekten çok istiyorum o zaman tadı başka oluyor bence
Biraz konu dışı olacak bundan dolayı affola ancak tavsiyeleri okuyunca sormak istedim; Zorakiye yapılmış olan ahşap dipçiğim var ve kızıl ceviz rengine boyamak istiyorum.Ancak boyayı bulamıyorum, bulamadığım gibi nelerin gerektiğinide bilmiyorum.Sizce bulabileceğim bi yer varmıdır ?
Mesajı yazma saatiniz konudanda önce ilk dikkatimi çeken şey oldu açıkçası, tamda ''erinmeden o saatte iyi uğraşmış valla'' diyodum ki sivrisineğin hışmına uğradığınızı öğrendim.Açıkçası sivrisineğe teşekkür mü etsem yoksa niye rahatsız ediyosun mu desem bilemedim
1 yıl kadardır enduro sevdası kanımdaydı ancak bünye savunmadaydı durumu kurtarıyodu, aksiyon kamerası stantında duran Kawasaki marka kocaman bi crossun selesine bi kaç dakika oturunca resmen var olan enduro sevdası patladı içimde hocam iki arada bi derede kaldım bu işi bi bilen çıkar diyede çareyi burda konu açmada buldum, yardımcı olduğunuz için gerçekten çok teşekkür ederim, resmen hayal dünyasından çıkıp ayağımın yere değdiğini hissettim sayenizde Enduroya yönelmemin sebebide konfor ve hız merakımın olmaması.Tabi bide kaba bi tabirle apaçi tipler gibi sürmeye eğilimimin olmaması.Şehirler arası bile sollama gibi haller dışında 120yi geçmeyen biriyim disiplinli sürmeyi seviyorum.Cross motorları gibi zorlu şartlarda kullanma imkanım olmayacağından ve motorunda neler yapıp yapamayacağını az çok kestirebildiğimden toprak/çakıl yol gibi hafif arazi şartları veya asfaltta çukur gibi insanın sinirini bozan şeyleri görünce herkes gibi yavaşlamak yerine tabiri caizse biraz daha özensiz paldır küldür geçip verdiği mutluluğu hissetme isteğinden...Asfaltla oldum olası bi alıp veremediğim var ve bunları arabayla yapınca yeri geldiğinde önce tavana çarpan başım, sonra araba, en sonda babam kulağımı çınlatıyor Bütçeme göre enduro sınıfını araştırmıştım ancak bütçe az olunca çinlilerden yukarısını göremedim Ramzeye yönelme sebebimin biriside çinli olmasına rağmen motorunun suzuki olduğunun söylenmesiydi, ancak bu diğer kısımlarda sorun çıkmayacağı anlamına gelmiyor elbette.Başlangıç için açıkçası cbf 150 leri düşündüm, araştırdığım ve gördüğüm kadarıyla satışı kolay kullanıcısıda oldukça bol ancak bütçem dahilinde olanların nerdeyse hepsinde ''sıfırdan farksızdır'' diye açıklamaya yazmalarına rağmen en az 40-50bin km'deler hatta 80-90 binleri bile görünce bulaşmak istemedim onlara, yapılan kilometreler bi motosiklet için çok fazla geldi bana.En azından o kadar yorulmuş bi motora masraf edene kadar istediğimi alır ona masraf eder seve seve kullanırım deyip tekrar ramzeye yönelmiştim...
Ancak sizinde belirttiğiniz üzere herşeyden önce kesinlikle bu aleti daha iyi nasıl kullanabilirim meselesi üzerinde durmam gerek, bundan dolayıda sürüş tekniklerini öğrenebileceğim ve başlangıç için kullanımı daha kolay bi motora yönelmek kesinlikle daha mantıklı.Koruyucu kıyafette şart tabi, asfaltla uzun süre sürtüşmeli bi ilişkim olacak anlaşılan
Tecrübenizi paylaştığınız için tekrar teşekkür ederim, ciddi anlamda benim için büyük ölçüde taşlar yerine oturdu desem yeridir Umarım sağlıklı bi şekilde sizin tecrübe ettiğiniz gibi benimde tecrübem olur.Babam hep söyler motorda kaporta sensin, kaza yaparsan sen yamulursun diye...Haklı aslında ama kanıma girdi işte
Uzun zamandır araştırdığım ve artık benim için platonik aşka dönmüş olan Ramzeyin endurosu hakkında bilgi sahibi olan var mı ?
Nerdeyse hergün araştırıyorum ancak hakkındaki bilgiler güncel değil, haliyle insanın aklında soru işareti kalıyor...Araştırdığım kadarıyla 2500-3000TL'lik bütçeye alınabilecek en iyi enduro olduğu yönde ancak bilgiler 2010 yılına kadar var...Motosiklet tecrübem çok fazla yok 80cc otomatik scooter kullanmıştım 3 ay kadar, eğer olursa ilk defa manuel motorum olacak.Kullanım olarakta %70 şehir içi %30 hafif arazi düşünüyorum.Şehir içi başka motor tipleri tercih edilmesi mümkün ama enduroya karşı aşırı ilgim var Eğer almaya değerse kış aylarında alıp (ufak tefek masrafları olacaktır elbette) yaza kadar boş vakitlerimde hazır hale getirmek ve o arada benim için dahada önemli olan b ehliyetine a2yide eklemek.Kışın kullanamayacağım için ehliyet işinide dahil koruyucu ekipmana kadar bütün pürüzleri hallederim arada...
Yardımcı olabildiysem ne mutlu size
Bendekinin öndeki halkası sarıydı bu paylaştığımda kırmızı halkası var ancak kasa yapısı ve özellikleri birebir aynı şahsen bi fark olcağına inanmıyorum 2014 yılında ikinciel olarak almıştım bendeki eski olduğundan kaynaklı olduğunu düşünüyorum.Arasında fark olup olmadığını netleştirmek adına forumdaki KafaAvcısı nickli Metehan abiye sorabiliriz aslında sağolsun dürbünü ondan satın almıştım bu konudada bilgilidir.
Yaylı mod 125te yatagun dampaya rağmen 2 dürbün dağıtmıştım, sonrasından diana 4x32 magnum plus geçti elime.Tüfeği 3 ayda bir bakıma gönderdiğimden dolayı çok sık olarak yay rodajı ve dizelleme sürelerini görmesine rağmen 1 yıl üzerinden hiç çıkarmadan kullandım banamısın demedi.Reticlesi cama işliydi, bunun dışında ayar kaçırma durumuda yaşatmadı hiç...Dürbünün dezavantajı reticlesi mildot değil düz reticle olmasıydı.Bide paralax ayarının olmaması.Tabi bunlara ek olarak yaklaşık 30cmlik uzunluğu vardı.Netliği ve özellikle merceklerinin ışığı toplaması oldukça güzeldi.Paralaxın olmaması bi açıdan iyiydi aslında çok sarsıntılı tüfek dürbünneri için denilen "Ne kadar az hareketli parça o kadar iyi sonuç" tavsiyesine bizzat şahit oldum.Özellikle sağlamlığı açısından Size gönül rahatlığı ile tavsiye edebileceğim bi dürbün...Tüfeğimi vortexe çevirtmemiş olsaydım kesinlikle satmazdım
Diana 4x32 AO Magnum Plus, Tüfek Kapsam Avcılık Kapsamı Cam-retikül Paralaks-Ayarlamalar
http://s.aliexpress.com/eeyMNbiU
(from AliExpress Android)
Hayırlı akşamlar, kullandığınız tüfeği yada tabancayı belirtirseniz size daha iyi yardımcı olmamız mümkün
Abi iyi kurmuşsun düzeneği özendim valla
