Biraz araştırıp haberi buldum. Anlaşılan iş biraz da punduna getirilmiş. Herhalde hakim görmüş geçirmiş biriymiş. Bu arada temyiz mahkemesi başkanının muhalefet şerhi koyması da ilginç. Kanunların eksikliği de bu galiba. Herşeye rağmen kişisel yorum katılabiliyor. O zaman da senin bahsettiğin aynı suça değişik ceza verilmesi mahkeme yoluyla gerçekleşmiş oluyor.
İşte haber
17.08.2007 09:38Yartgıay dün emsal bir karar imza attı. Benzer davalara örnek teşkil edecek olan karar, eve giren veya girmek üzereyken görülen hırsızları öldürmeye ceza verilemeyeceğini belirtiyor.
İstanbul Üsküdar’da, Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Mustafa Kandil, Erhan Dinçer’i (18) 2003 yılında hırsızlık amacıyla oğlu Ertuğrul Kandil’in evine girerken tüfeğiyle vurarak öldürdü. 3 ay 13 gün cezaevinde kalan Kandil, ikinci duruşmada cezaya gerek olmadığı sonucuna varılarak beraat etti. Ancak Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Kandil’in “Hırsızı kaçarken arkadan ateş ederek vurduğuna” dikkat çekip, “Ağır tahrik altında kasten adam öldürmek” suçundan 8 yıldan 12 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istemişti. Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar görülen davada, Savcı İskender Görgülü, Yargıtay’ın ceza verilmesi yönündeki kararına uyulmamasını istemiş, mütaalasında şunları söylemişti:
HIRSIZDA SİLAH YOKTU
“Sanık, gece köpeklerin havlamaya başlaması üzerine av tüfeğini alarak evin çatısına çıkmış ve burada balkona çıkmaya çalışan hırsızlarla karşılaşmıştır. Hırsızlardan birinin elinde parlayan bir cisim olduğunu görünce bunun tabanca olabileceği endişesiyle kendi korumak amacıyla ateş etmiştir. Ölen şahsın üzerinde ve yakınında silah bulunamamakla birlikte yanındaki arkadaşı tarafından alınmış olması makul bir ihtimaldir. Sanık hakkında yeni TCK’nın 27- 2 maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerekir. Kanun koyucu, meşru müdafaa sınırlarını oldukta geniş tutmuştur.”
Mahkeme Heyeti de Görgülü’nün mütalaasına uyarak bir önceki beraat kararında direnerek, Yargıtay’ın itirazını kabul etmedi. Dosyayı tekrar inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 5237 sayılı kanunun 27/2 maddesindeki, “Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez” maddesi uyarınca ceza tedbirine yer olmadığına kanaat getirdi, beraat kararını onadı.
KARAR EMSAL OLACAK
Benzer davalara örnek teşkil edecek olan bu karar, eve giren veya girmek üzereyken görülen hırsızları öldürmeye ceza verilmeyeceği anlamına geliyor. Ev veya iş yeri sahipleri bu kararla rahat bir nefes alırken, hırsızların ise suçu işlemeden önce birkez daha düşünmesi gerekecek.
http://www.haberturk.com/haber.asp?i...&dt=2007/08/17
Bu da bir başka haber
Hırsızı vuran polise 26 yıl hapis istemi
1 2 3 4 5 (0 votes) Cumartesi, 27 Eylül 2008
Bursa'da, hırsızlık zanlısını vurup öldüren polise 26 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Olay şöyle gelişti:
Özlüce mahallesinde bir evin balkonundan atlayan iki zanlıyı gören polis Mustafa A. (33) "Dur" ihtarında bulundu. Kaçan zanlılara bir el ateş eden polis memuru, Gökhan Ergün'ün ölümüne sebep oldu. Soruşturmayı tamamlayan savcılık, polis memuru hakkında 26 yıl hapis istedi.
Sabah
Bu da güzel bir kanun teklifiymiş acaba sonucu ne oldu?
Arıtman´dan ´hırsızı vuran ceza almasın´ teklifi
CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, bir kimsenin özel konutuna izinsiz girenlere karşı işlenen fiiller ile meşru savunma hallerinde ceza verilmemesini öngören yasa teklifi verdi.
28 Mart 2005 15:14
Yeni Türk Ceza Kanunu´nun ´´meşru savunma ve zorunluluk hali´´ başlıklı 25´inci maddesinde değişiklik yapan yasa teklifi uyarınca, gerek kendisine ve gerekse başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmeyecek.
Ayrıca, gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik olup, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya bir başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlenen fiillerden dolayı fail ceza almayacak.
Teklife göre, bir kimsenin özel konutuna, konutunun eklentilerine bilgisi ve rızası olmaksızın girilmesi durumunda bu haksız saldırıyı defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı da faile ceza verilemeyecek.
Arıtman´ın yasa teklifinin gerekçesinde, bir kimsenin konutunun eklentilerine bilgisi ve rızası olmaksızın girilmesinin haksız saldırı olduğu görüşüne yer verilerek, bu haksız saldırıya karşı meşru savunmanın söz konusu olduğu bildirildi. Böylesine bir meşru savunmada konutta yaşayan kişilerin haksız saldırı karşısında doğal olarak sınırın aşılmasını mazur gösterecek bir heyecan, korku ve telaş içerisinde olacakları belirtilen gerekçede, ´´Dolayısıyla kişinin özel konutunun haksız saldırıya uğraması halinde meşru savunmanın saldırı ile orantılı biçimde olması hali aranmaz´´ görüşüne yer verildi.
Kişileri suç işlemekten caydıracak en etkin araçlardan birisinin, suç işlediklerinde karşılık görebilecekleri endişesi olduğuna işaret edilen gerekçede, meşru savunma hakkının genişletilmesinin, caydırıcı etki yapabileceği belirtildi.