Onları daha sonra topladık zaten. Aslında hayvan otlatılmaması gereken bir yer nerden geldi oraya o kadın onuda çözemedim. Normalde orada kuş uçmaz kervan geçmez...
bizim insanımız sağolsun; özellikle istanbul il sınırları içinde her yerden çıkma kapasitesine sahip. isterseniz çöle gidin 15 dk. sonra birisi çıkıp "burada atış olur mu?" diyecek veya göre göre, bile bile o hedeflerin önünden geçecektir. tecrübe ile sabittir.
istanbuldaki kötü tecrübelerimden dolayı hiç buradan almakla uğraşma derim. veli abiden ısmarlarsan bir kaç gün içinde elinde olur.
süper eğlence, ah bir de ruhsata tabi olmasa...
anlamadığım şey bu adamları eğtiyoruz ama yalnızca bireysel olarak niçin tim halinde (bady) li olarak operasyonlarda görev almıyorlar . süs olsun diye keskin nişancı yetişdirilmez her halde.
yoksa gerçekten iyi eğitim almadıklarındanmı yada yalnızca yurt dışı sportif atıcılık yarışmalarına katılacak düzeyde eğitim aldıklarından olabilirmi
.
Şu anda verilen eğitimlerde ne gibi değişiklikler olduğunu bilmiyorum ancak dediğim gibi atıcılık ve keskin nişancı olarak eğitim ikiye ayrılmış vaziyette. Atıcılık için gelenler zaten kendilerini yıllardır ordu içindeki ve yurt dışındaki müsabakarda kanıtlamış rütbeli personel. Keskin nişancı eğitimlerinde ise muharebe şartlarında atış, gözetleme, savunmada keskin nişancı kullanımı, saldırıda keskin nişancı kullanımı, keskin nişancı taktik ve yöntemleri ve bir çok konu daha ( yazmak riskli olabilir) teorik ve pratik olarak verilir. Sınav ise en kısa durumda 2 gün 1 gece sürer. bir de 45 dk.lık sınav vardır 1.5 kilometre ötedeki İKİŞER KİŞİLİK timlere gözetmenlerin sağında ve solunda 15 metre mesafede oturduğu hedefin koordinatları verilerek en az 100 en çok 300 metreden atış yapmaları istenir. Kamufle olma süresi ve 100-300 metrelik atış alanına girip atışı yapmak 45 dk. ki bu çok kısa bir süre. Zira atışı yapmak için belirli bir koridor zorunluluğu vardır ki bu koridor kabaca gözetmenlerin baktığı yöndeki 100 metrelik bir genişlik olarak tarif edilebilir. Atışı yapmadan fark edilirseniz kalırsınız. İkişer kişilik kısmını büyük harflerle yazdım dikkatinizi çekmesi için. Ancak bu iki kişilik tim iki adet atıcı personeldir ve yan yana değillerdir. Amerikan ordusunda sanırım rüzgar, basınç, nem, ışık vb. düzeltmelerini yapmak bir kişinin yapamayacağı iş olarak düşünüldüğünden timler atıcı ve nişancı (hedefçi) olarak oluşturuluyor. Ayrıca USMC (United States Marine Corps) amarikan ordusunda keskin nişancılık eğitimleri ile öne çıkmış ve ad yapmıştır sırf eğitim için oluşturdukları bir yapay adaları bile mevcut. . Ancak gurur tablosu diye yayınlayıp yolladıkları kitaplarındaki atışların filmlerde abartılan kadar iyi olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. En başarılı atışları 300 yarda ki bu da yaklaşık 275 metre ediyor grupmanları ise ortalama 10 cm. Bizde verilen eğitimde 300 metreden baş hedefine yapılan atışlarda da aynı sonuçları optik kullanmadan elde eden çok kursiyer mevcut. Yanyana iki kişiden oluşan bir timi yolladığınız zaman daha fazla ses, daha fazla atık, konuşma ihtiyacı, kamuflaj zorluğu vb. ile karşılaşırsınız. Atıştan sonra da 1 kişinin görev sahasından uzaklaşarak kendini kaybettirmesi iki kişininkinden daha kolaydır. Bundan dolayı Türk ordusu da diğer pek çok ordu gibi keskin nişancılarını muharebe alanına tek olarak yollamaktadır.
Ülkemizde keskin nişancı ve atıcılık eğitimleri Atıcılık ve Keskin Nişancı Eğitim Birlik Komutanlığında verilmektedir. Yılda minimum 6 kurs dönemi olup yurt içi ve yurt dışı askeri birliklerden gelen kursiyerlere belirtemeyeceğim bir zaman süresince atıcılık ve keskin nişancılık eğitimi verilmektedir. AKNEB'e bağlı olan 300 mt.lik poligon dünyadaki 3 örnekten biri olup bilgisayarlı optik gözlem yapılarak atıcının atışları anında değerlendirilerek hedefe gitmeden hataları bulunmakta ve konusunda uzman eğitmenlerce düzeltilmektedir. Uluslararası atıcılık müsabakaları için askeri personele eğitim vermenin yanında esas amacı muharebe birliklerindeki keskin nişancıların eğitilmesidir. Yeteneklerine göre birliklerden seçilen rütbeli ve bazı rütbesiz personel kurslara gönderilerek atış becerileri, hesaplama yöntemleri ve atış teknikleri ile ilgili teorik eğitimlerle birlikte çok ciddi bir biçimde arttırılır. Simulasyon ile atış olanaklar sayesinde 800 mt. ve daha üstü mesafelere atışlar mermisiz olarak bina içinde yapılabilir. Yapılan işin profosyonelliğini açıklama için şu anım örnek verilebilir. Kursa gelen öğrencilerden biri 300 mt poligonuna ilk çıktığında kendinden çok emin ve tevazu dışı hareketleri ile (eğitim alacağız da ne olacak, ben herkesten daha iyiyim vs. belkide eğitimi veren personelin kendisinden daha düşük rütbeli olmasından) davranırken dümdüz sayılabilecek, ağaçsız bir sahada (poligonun kendisi) 10 metreden kısa bir alanda gizlenmiş 3 öğrenciyi fark etmemiş öğrencilerin sağından solundan karşısından ayağa kalkması ile bir daha konuşmamıştır 
Esas konuya gelirsek svd, kanas, veya dragunov diye isimlendirilmiş tüfek ana eğitim tüfeğidir ve amerikan ordusu dışında atıcının yanında hedefçi bulunduran ordu sayısı bir elin parmaklarını bulmaz. Hafifliği ile, isabetlilik oranı ile, dayanıklılığı ile (arazide bir haftadan uzun kalabilirsiniz hassas bir tüfek sıkıntıdır) ve özellikle ülkemizdeki doğa yapısından dolayı atışların maksimum 600-800 mt. içinde olduğunu düşünürsek en iyi seçimlerden biridir. Zayıf yönleri dipçik kısmının bağlantısındaki zayıflık ve nadir de olsa PSO-1 diye adlandırılan dürbününün bağlantısındaki hassasiyettir.
Ordumuzda kullanılan tek tüfek bu değildir. Forumda adlandırılan pek çok tüfek çeşitli sınıflarda ve birliklerde kullanılmaktadır. Barett M82-A1 bunlardan birisidir. Çeşitli kullanım şekilleri için çeşitli marka ve özelliklerde silahlar zaten envanterde bulunmaktadır. SVD - Kanas bunlardan sadece biridir ve kullanım yeri ve alanına göre oldukça iyi bir seçimdir.
