tuka adlı kullanıcının mesajları

elinize sağlık güzel bir paylaşım sergilemişsiniz.

yalnız bir sorum olacak. en son yayı geri takarken zorlamaylamı takılıyor? nasıl takması yani? ben daha hiç sökmedim.

1964-1968 arası üretilen v 8 motor 450 bg ford mustang da benim favorim. favorim diyorum çünkü 1968 olanından 1994 yılında kullandım elimde 4 ay kaldı. o arabadaki hırçınlık asillik unutamıyorum. siyah renkte kırmızı deri koltuk.

o zamanlar bmw 3.20 i ile alaşehir-salihli arası kapıştık.nal toplatmıştım ona. sonra babam rahmetliden yedim fırçadan dolayı elden çıkardım .

adamlardaki zevke bakın .

çok değişik bir mekanizma. ilerde bundan esinlenerek yeni tür silahlar çıkar diye düşünüyorum.videosunu mutlaka izlemelisiniz.

[Resim Engellendi: http://img187.imageshack.us/img187/2716/10465063nr4.th.jpg]

carabine tüfekler tabanca mermisi atan tüfek sınıfında oluyor bildiğim kadarıyla. en çok kullanılan popüler olanda kovboy tüfekleri bu konudada en eski marka winchester olsa gerek. bu tüfekler tabancayla aynı mermiyi atmasına rağmen ciddi hızlara ulaşıyor. alttaki boru şarjör olup kabzadaki ele takılı olan mekanizmada artistik bir hareketle kuruluyor. oldukça hafif ve pratik. işin açıkcası rüyalarımı süsleyen bir tüfek. bu tüfeklere ruhsat alınıp alınamayacağı konusunda bir düzenleme varmı? 2. el bulunsa ruhsata tabi olabilirmi? yada satılık varmı? 9mm tabanca mermisi kullanması bile cephane sıkıntısı yaşatmaz bence.ülkü abi bu konuda tecrübeli

Mustafa Serdar yazdı:

Arkadaşlar bu çeşitlerin aşağı yukarı hepsine sahip oldum,Hummer hariç ve en sorunsuz ve dağ taş demeyen,bana göre en kahraman olanı Toyota Landcruiser VX100

[Resim Engellendi: http://bilmodel.dk/images/cars/371_2.jpg]

mustafa abi silahın iyisini bildiğin gibi , aracında biliyosun valla. 20 yıllık orman müdürüde resmi araç olarak birçok araç değiştirmiş. oda toyota diiyordu. arazide dayanıklılık ve sağlamlık olarak.

termopl yazdı:

birde karadeniz yöresinde en çok taklidi yapılan modellerden biridir.

usta konu 7.65 nostalji ise çek vizörü tek ama ısrarla tek geçerim. fransız 10 lusu da iyi bilirim. ama çek vizördeki deliciliğe asla ulaşamaz.hele temiz bir 68 modeli varsa çok silaha değişilmez.

alemlerin büyüklüğüne akıl sır eremez zaten. en son dünya bile bunların arasında bacteri kadar kalıyor. bunlara göre ufolarda farkedemediğimiz alemlerden farklı boyutlarda olabilir. belki bir mikrop kadar küçük havada dolaşıyor olabilirler.yada enerji olarakta olabilirler.güzel paylaşım olmuş.

biz kırk yılın başı, bir balık için saatlerce oltanın başında beklerken şu işe bak yaw.

Selçuk yazdı:

Bu akşam biraz uçtum galiba ama bunlarda gerçek.İnanmayanlar olabilir.

70 miydi yoksa 35 cc mi?

aramızda veteriner yokmu ? otopsi yapsa

http://www.youtube.com/watch?f…related&v=0Tp-GgrdtXE
birazcık küçük ama gücü fena değil gibi. sacı delip tahtayıda deliyor

şimdi şarjörlü olanlarda 9mm olarak düşünürsek, sürgü oynuyor namlu oynuyor . sıfırda alsan belli zaman sonra salataya dönüşüyor.elinize aldığınızda isabet sorunu olabilitesi yüksek gözüküyor. toplu alsan taşıma problemi öne çıkıyor ve topu ile namlu arası gaz kaçağı sorunu genel sorun olarak gözüküyor.tabi bunuda yüksek barut hacmiyle telafi etmeye çalıssalarda ses felaket oluyor. isabetliliği daha sorunsuz gibi.

bunları göze alarak havalı silah hobimiz ile değerlendirildiğinde isabet + güç isteği ön plana çıkıyor. sabit namlu olan waltherin yada hitler tabancası denilen tabanca sanki kusursuz gibi dikkatimi çekti. namlu sabit ama şarjörlü. bunlardan elinde olan arkadaşımız varsa talibim.yada bu istekler doğrultusunda başka tavsiyeniz ?

( mustafa abi kusura bakmayın yivli tüfekler bölümünde tabanca tartışıyoruz )

ülkü abi, walther in resimlerine baktım fena değil gibi. bunun namlu çıkış hızı vs gibi verileri tatmin edicimidir? yani destekli atışlarla 100 metre hedef vurabilirmi? çünkü bunu 9mm lerle olmaz buna eminim.

mermileri yerlisi yok galiba .ekonomik olmasıda önemli tabiki.

ihtiyar yazdı:

Geçişten ziyade "yuvaya dönüş" diyebiliriz. 15 yıl kadar önce, bütün ateşlileri elden çıkarmıştım. Bu silahta onlardan bir tanesi, hasretime dayanamayıp geri döndü.

.22 kalibreyi hep sevmişimdir. Zaten 6 mm den (.243) büyük kalibrede bir ateşli silahım da hiç olmadı.

Şimdilerde aklımda .17 Remington Fireball var ama neyazık ki Türkiye ye gelmiyor.

Filler ve gergedanlar tarım alanlarımıza büyük zarar verdikleri için .375 H&H gibi büyük çap silahlar ithal ediyoruz.

p.s.
Arada bir kaç tüfek görünce, başlığa fazla dikkat etmemişim, yaşlıların kusuruna bakmazlar her halde.

Daha Çok Göster

abi şimdi benimde taşıma silah hakkım var. ben tabanca düşünüyorum. dediğiniz gibi yüksek kalibreleri bende sevmiyorum. 22 clb tabanca almayı düşünüyorum. ruger markanın toplusu var hoşuma giden. bu silah çeşitleri nerden bulabiliriz mke dışında da satılıyormu? yada nasıl birşey tavsiye edersiniz?

karadenizde beretta nın taklidini yapan temelin silah üstüne peretta yazması gibi

üstad aynen yerinde bir tespit. bizim mahalledeki hatsan

bu topici görünce bende deneyeyim dedim 5 metreden aynı cins pet şişenin kapağın hemen alltından çıkıp ,kavak kasaya saplandı. diana 460 5.5mm ile.

engin çok hoşuma gitti. yani mustafa serdar abinin dediği gibi işini profosyonel yapan kişilere bende çok saygı duyarım.

yalnız bir sorum olacak? boğulma tehlikesi ihtimali varmıdır?

aynı şeyleri 4-5 metre derinlikte tatlı suda da yapabilirmisin?

büyük menderes ırmağının doğduğu yere yakın yerlerde 1980 li yıllarda elimize aldığımız kaşıklı sallama oltalarla dişli balık dediğimiz turna balığı avlardık nerdeyse her attığımız olta çekerken boş gelmezdi. o yıllarda sulama kanalalrı henüz yoktu. evlerde çubuk antenli güç bela çeken tv lere hele renkli tvlere bile iştahla bakardı köylüler. vatandaşta arabada yoktu fazla .hele otomatik tüfekler çok zengin kişilerde tek tük vardı. doğru dürüst arazi yoluda yoktu.arazilerin çoğu hazineye ait bomboş çayırdı ve üzerinde çeşit çeşit bitki floryası vardı. insanlar her yere hemen ulaşamıyordu. menderes ırmak yatağı binlerce belkide milyonlarca yıldır bir yataktan akıyor sağında solunda söğüt ağaçları bir çok kuş türüne ev sahipliği yapıyordu. avcı vardı ama elinde dıştan çakmaklı sentetien türü tüfekler yada dolma tüfekler vardı. mke fişekleride kağıt fişeklerdi. boşlarını akşamları sofra bezini yazar üzerine barut saçma,kapsul, keçe ve ağız sıkma aletiyle barutu ve saçmayı özenle doldurur. fişekliğine dizerdi. bu büyük bir zevk verirdi. ava giden avcı eli kesinlikle boş dönmezdi.ya tavşan ,güvercin,ördek,kaz, karatavuk birşeyler vurur gelirdi.avcı evin büyüğü olurdu yada bu işi ciddi bilen biri olurdu. elimde o zamanlar babama zorla güç bela aldırdığım tuka vardı. onunla vurduğum serçe ve sığırcık sayısını bilmiyorum. keçesi meşindi .patlar dururdu.araba pompası meşini buna uyardı söker dururduk. dürbünde yoktu 30 metreden vurmayı maharet sayardık .

şimdi ise kaşık oltayla boş çıkarmadığımız balıklardan eser kalmadı.her yer sulama kanalı oldu .araziler tarımdan dolayı daraldı.hayvanların gezineceği yer bile kalmadı. dsi heryere sulama kanalı yapınca menderes ırmağının yatağı çay gibi oldu.suyu gölde tutmaya başladılar.şimdi herkeste çocukta bile otomatik tüfek var. fişekler hazır satılıyor.dolum aparatları tarihe karıştı artık.oyüzden herkez avcı oldu.dsi mederes yatağını dev makinalarla temizlemeye başlayınca ağacları kesmek zorunda kaldılar.arazilerde sote yerler kalmadı ücra olan her yer doymak bilmeyen insanlar tarafından işgale uğradı. meralar ineklere koyunlara dar gelmeye başladı. florya yok edildi. tavşanlar nereye yavrulacağını şaşırdı. gece avı far avı derken tavşanları kümeslerde görür olduk.sürü olarak göçmen kazlar gelse anında tepesinde onlarca avcı bitmeye başladı. hayvanlar karnını doyuramamaya başladı. artık ne gelen var nede giden ... koskoca gölde evcil kara tavuklar dan başka o güzelim minik ördekler yeşil başlar kepçe ağızlar turuncu kafalı ördeklerden eser kalmadı... üzülüyorum bazen araziye çıktığımda nerede eski günler diyorum. ne kuş sesi kalmış nede menderesin gizliden akan dolu dolu akışı. mevsimleri bile bozduk.suyu havayı herşeyi bozduk. eskiden kar yağar aylarca kalırdı.şimdi yağması ile erimesi bir oluyor. tulumbalardan doyasıya su içerdik. şimdi kirlendi . yeraltı suyu bir kez kirlendimi artık tedaviside olmuyor.

geçen oğlum sordu,yılanlar insana ne yapar diye ? bende dedim oğlum, zararlı olarak düşünüyorsan insandan daha zararlı bir şey bu yaşıma kadar bulamadım.. insanlar doğayı kendine düşman etti. bir çiğnem etleri için hem öldürdük hemde yaşam alanlarını daralttık. biz suçluyuz oğlum sanırım yılanı daha da büyüdüğünde hiç göremeyeceksin.