carnivore adlı kullanıcının mesajları

Enfeksiyonel bir şey olabilir. Temiz tutmanızı, elinizle fazla dokunmamanızı tavsiye ederim

Elimizden geldiğince yardımcı oluruz tabiki, bizim için zevk.

Yeter ki kriterlerinizi veya fikir almak istediğiniz aracı söyleyin.

Teşekkürler Jar,
Elbetteki Türkiye'de çok yetenekli kişiler var. Fakat her iş gibi bu da arz talep meselesi olduğu için muscle car talebi yoksa arz edecek kişiler de kendini tanıtamıyor. Örneğin airbrushta çok güzel hazırlanış araçlar görmüştüm. Hatta neredeyse "true fire" üstadı Mike Lavalee ile kıyaslanabilecek güzellikte. İmkan ve talep meselesi işte...
İki araç da çok güzel hazırlanmış, fakat ilki bana hiç çekici gelmiyor. Drag yarışlarına ilgim olsa dikkatimi çekerdi. Fakat eleanor şahane olmuş. Hep sahip olmak istediğim bir araç. Sahibi kazasız belasız kullanır inşallah (maşallah diyim )

Kaç metre derken tam olarak ne öğrenmek istiyorsunuz, anlayamadım.
Üzerindeki rakamların anlamlarını soruyorsanız, ilk iki rakam dürbünün büyütme gücünü gösteriyor. Verdiğiniz örnekten gidersek en az üç, en fazla dokuz kat olmak üzere büyütme yapabiliyor, 50 ise dürbünün mercek çapı.

Yaylı tüfeğiniz varsa 40-44den büyük çaplı dürbün tavsiye edilmiyor, titreşimden dolayı ömrü kısa oluyor. Ama gazlı veya pcp türü bir tüfeğe sahipseniz daha büyük çaplı kullanabilirsiniz. Tabi her iki durumda da dampa tabir edilen darbe emici parçayı kullanmak daha sağlıklı

Yurt dışı alışverişlerle ilgili çok sayıda konu var forumda, aklınızdaki soruların çoğunun cevabını bulabilirsiniz.
Kısaca değinmek gerekirse, dürbünü Avrupa dan almak daha sağlıklı. Amerikadan sipariş verilen dürbünlerde gümrükte problem yaşanabiliyormuş (problemsiz de gelme ihtimali var). İlk önce satıcıyla Türkiye'ye gönderip göndermediğini konuşmak gerek, sonra satıcıya paket üstüne 100 dolar veya euro altında ve sporting goods türü bir bilgi yazmasını istemek gerekir.

Foose cok yetenekli biri, inanılmaz çizim ve tasarım kabiliyeti var.
Yenilediği arabalar bir şahesere dönüşüyor.
Keşke Türkiye'de daha çok "muscle car" görebilsek

Tüp için üstadlar gerekli bilgiyi vermiş zaten.

Ama güvenlik için bir kez daha uyarayım. Sakın bunu düşünmeyin. Zaten giysi üstünden deriye geçmez bile belki. (düşüncesi bile kötü ama) caydırıcı olması için gözüne nişan almanız gerek, o adrenalinle ne kadar isabetli atış yapabilirsiniz o da ayrı. Zaten kötü niyetli biri "boş" gelmez, sizdeki tabancayı görünce mazallah ne varsa üstünde saydırır size.

Bırakın ne alacaksa alsın, canınıza birşey olmasın. Çok çok güvenlik için bir şey istiyorsanız caydırıcı olarak biber gazı alabilirsiniz.

RedDot lar daha çok hareketli hedefleri vurmak için, mesela paintball oyununda.

ama eger ki, amacımız hedef üzerinde ince atış yapmaksa katlanıp dürbün almak daha mantıklı. cunku normal RedDot lar hem yakınlaştırma yapmıyor (yakınlatıranlarsa pahalı) hem de nokta hedefi kapatabiliyor.

Görmeden, itibar olmadan, alınamayacak yani

Peki üstünde "Tasco" yazıp da sahte olma ihtimali var mı acaba ?

Onur'cum, silahı sökmek ayrı, hepsini düzgün biçimde resimlemek ayrı, sayfaya yükleyip anlatmak ayrı emek. Hepsi için kimbilir ne kadar uğraştın. Emeğine sağlık, emin ol çok kişiye yardımcı olacak

Tekrar teşekkürler

Yatağanların ağır olması, delme için dezavantaj
Katanaların ucların yatay biçimde kesik olmasının bir nedeni de, ileri atılımlar delici zarar verebilmek
Özellikle kaburga kemiklerinin arasından iç organlara zarar vermek için böyle bir özelliği de var. Hem kesme hem delme için mükemmel bir silah

Mustafa Bey söyleyince aklıma geldi. Bir silah görmüştüm televizyonda. "T" şeklinde bir orakımsı kılıç düşünün. Düşey çizgi tutma yeri, sağ çizgi çok kısa (belki de yok), sol çizginin iç kesimi keskin ve göydeyle yaklaşık 105 derece bir açısı vardı. Düşmana vurup kendinize doğru çektiğinizi zaman, aynı zamanda kesip parçalanmasını sağlıyordu

Entegre olarak susturucusu var deniyor, sanırım fiyata dahil ?

Yatağan'lar kesme gücünü, palalar gibi ağırlıklarından alıyorlar değil mi ?

eblemis yazdı:

Kültürümüzün korunması ve devamı konusunda size sonuna kadar katılıyorum. Keşke sahip olduğumuz her şeyi dışarıdan gelen ucuz alternatiflerle ikame ederek kültürümüzü unuttuğumuzun farkına varsak ve buna bir son versek. Fakat Yatağan'ların Katana'dan "iyi" olduğu konusu biraz relatif. Nedeni bir kılıcın "iyi" olup olmamasının yalnızca keskinliği ile ilintili olmaması.

Katana, yüz yıllardır keskinliği, kullanım tekniği, çevikliği ve hızı ile dünyanın en iyi kılıcı olarak kabul görmüştür ki Japonlar bu kültürün bu kadar göz önünde, çoluğa çocuğa oyuncak olmasına, televizyonlarda üzerlerine mermiler sıkılmasına çok karşıdır. bunları izlerken ağlayan Japonlar gördüm. Japonlar her kılıcın bir ruhunun olduğuna inanır. Bir samuray için kılıcı, hayatından daha önemlidir. Şu anda Japonya'da usta elinden çıkmış kılıçlar 50-60bin dolar fiyata sahiptir ama yine de parayı veren herkes alamaz. Alıcının kılıcı doğru amaçlar için kullanacağından ve ona gereken saygıyı göstereceğinden emin olmadan kılıç satışı yapılmaz.

6. yüzyıldan beri, yani 14 yüzyıldır dünya üzerinde bulunan bu kılıçlar modern sanayide daha yeni yeni kullanımı yaygınlaşan bi-metal özelliğindedir. Uç noktasıyla birlikte gövdesinde üç farklı çelik barındırır. Modern görüntüleme ve analiz teknikleri ile Japonların 14 yüzyıl önceki teknoloji ile bugünün en homojen ve en yüksek kaliteli çeliklerini imal ettiği görülmüştür. Katana da düz bir kılıç değildir. Ateşte dövümü tamamlandıktan sonra çok dikkatli bir şekilde suya daldırılan düz kılıç, ihtiva ettiği iki farklı çeliğin farklı oranlarda büzüşmesi ile yukarı doğru eğik bir forma girer. Bu eğik yapı hem kullanımı hızlandırır, hem de kesme gücünü artırır. Katana, daha sonra mükemmel bir kılıç tekniği olan Kenjutsu ile birleşip dünyanın en ölümcül silahı haline gelmiştir. 1200'lü yıllarda Göktürklerin egemenliğinden de önce Japonya'ya yapılan ve efsanevi "Kamikaze" kelimesinin ortaya çıktığı Moğol akınını bu kılıçlar kesmiştir. Yani tarihi çok daha uzundur.

Yatağanlar çok çok iyi kılıçlar olabilir, belki dünyanın en keskin kılıçları da olabilir. Arap ve Çin kılıçları da dünyanın en keskin kılıçlarındandır. Hatta "Claymore" olarak bilinen çift ağızlı İngiliz kılıcı da Katana kadar keskin bir kılıçtır fakat bu kılıç bir kez savrulana kadar Katana hedefini üç kez bulabilir. Yatağanlar, Roma öncesi dönemde görülen "Falçata"lar ve Pers kılıcı "Kopis" ile ciddi benzerlik gösterir. Uç kısımdaki dışbükey yapı kesme gücünden çok kılıca yüksek momentum sağlama amacını taşır. Bu sebeple yavaş fakat güçlü savrulur. Vücuttan uzakta ve tek elle kullanılır. Katana ise vücuda çok yakın ve iki elle kullanılır. Savrulduktan sonra tekrar ofansif pozisyona gelmesi çok kısa süre alır.

Dediğim gibi, Yatağan dünyanın en iyi kılıçlarından biri, evet. Fakat tarihleri konusunda son derece fanatik olan ve mükemmel kılıçlar yapmış Avrupalılar bile Katana'nın gelmiş geçmiş en üstün kılıcı olduğunu kabul etmişlerdir ve seyrettiğiniz filmlerin de bir çoğunu avrupalı ve amerikanlar çekmiştir.

Yani "kendi kültürlerini satıyorlar" derken kültürleri konusunda çok tutucu olan Japonlara bence haksızlık ediyorsunuz.

Daha Çok Göster

Cok güzel yazmışsınız, sadece +1 diyebilirim

(Fakat sanırım2. videoda bahsettiğim belgeselin adı başka bir şeydi. Shaolin rahiplerinden, rus dövüş sanatına, sokak dövüşüne, tayland sopa dövüşüne kadar çok çeşitli stilleri tanıtmıştı. Sunucu üstünde her bölüm aynı yarım palto gibi bir şey vardı )

inanılmaz

bir de ayakta eleman yaw.
mucize gibi

iki şeritli yolda, audi gibi bir arcı (ki audinin de top sport modellerinden biri) ikiye bölecek kadar hız yapmak...

İnşallah ölüm olmamıştır, ama görülen o ki yaralanma olmasa bile iç kanamadan kurtulmaları mümkün değil gibi gözüküyor. Aslında biraz daha şanslı olsalardı yolun agaçlı tarafına değilde, tarla-arazi tarafına taklalarla -belki- kurtulabilirlerdi.

Hepimizi Allah korusun

bu kadar katana severi bulmuşken başka videolar da paylaşayım

katana vs 9mm

katana vs arrow

(ikinci videonun yayınlandıgı belegeselin adını hatırlayan, rastgelen var mı? national geographicte bir kac ay haftasonları yayınlanmıştı. Dünyanın dört bir yanındaki dövüş sanatlarını gösteriyordu. Çok güzel bir programdı. hele qi qong göstrerisi yapan biri vardı ki inanaılmazdı )

kuatele yazdı:

o belgeselde gercek bir ustanın yaptıgı kılıç cok özel müşterilere 30.000--40.000 dolar civarı satılıyordu

+ o kadar parayı bastırsan bile, usta istemedimi satmıyor...

Üstatlar cevaplarınız için çok teşekkürler

Benim dürbün ölçüleri ile ilgili bir sorum olacaktı.

4x20 gibi iki rakamlı dürbünlerde dediğiniz gibi ilki büyütme gücünü ikincisi ise mercek capını gösteriyor.

Peki 6-24x50 gibi ölçülerdeki dürbünün özellikleri 6 büyütme gücü, 24 ön mercek 50 arka mercek çapı şeklinde midir, rakamların ifade ettikleir bu mudur?

Coğunuz için basit bir soru belki ama ne zamandır soracaktım, fırsat olmadı, teşekkürler