teşekkür ederim abi
Vedat Erbay a burdan ulaşabilirim sanırım, Kamelya World Oteli bana yakın 7 8 kilometre, abi aklıma gelmişken soraım
fedarasyon sporcuları ne yönde destekliyor abi?
Aa, çok iyi... Vedata selamımı söyle, adam gibi ilgilensin seninle beni oraya getirtmesin... 
Kadirciğim, federasyon maalesef yaşı 14'ten fazla olan herkesi, yalnızca antrenman sahası ve antrenör olarak destekliyor... Yani malzeme sizden, teknik destek ve saha federasyondan...
Sevgiler,
çok teşekkür ederim Cem abi
şöyle acemiliği atmak için ucuz yollu ok ların fiyatları ne kadar dan başlıyor abi?
Kadirciğim selam, çok para ama müsabaka yayları öyle... Avcılık için olanlar neredeyse yarısı kadar ama önce bir yetkiliyle (antrenör) görüşürsen okçuluk hakkında pekçok şeyi sorma imkanı bulursun ve daha sağlıklı kararlar vermene yardımcı olur bu... Mesela forumdan sn. ilkertozluklu'nun aldığı yay 300 ila 500 arası bir fiyata satılıyor ama o yayı alsan 2 ay sonra adam gibi bir yay ararsın... İlker beyin yayı okçuluğa ilk başlama yayıdır ve federasyondan başka hiç kimsenin işine yaramaz aslında... Öyle bir yaya 500 TL. vereceğine 1.500 TL'ye canavar gibi bir Camo Makaralı alabilirsin mesela...
Antalya'da Sheraton ve Falez Otellerinin tam karşısında Grida City Oteli onunda hemen bitişiğinde Okçuluk Sahası var... Orada Antalya Bölgesi antrenörü Erol Beyi ya da Kamelya World Otelinde Spor Müdürü ve Okçuluk Antrenörü Vedat Erbay'ı bulursan ve benim selamlarımı da söylersen yardımcı olacaklardır... Bir yay almaya karar verirsen de ben yardımcı olurum, federasyona da malzeme sağlayan firma Ankara'da ve benim de sevdiğim insanlar, doğal olarak onlarda beni severler...
Sevgiler,
Tamam Cem abi çok teşekkür ederim. Bu aralar belki tanışamam yani tanışınca yanlarına gitmek lazım İzmitte biraz uzak ama gülü seven dikenine katlanır dimi
Rica ederim...
Sevgiler,
O zaman anlaştık... Benim tanıdığım olduğunu ve ismini benim verdiğimi de söyleyebilirsin ama forumdan tanıyorum deme... Bir arkadaşımın kardeşi filan ol mesela...
Sevgiler,
teşekkürler, problem de arkası zaten hafif olsun diye açtım. açtıktan sonrada içime sinmedi. bir dahaki sefere. yaz uzun.
Beğenmediğiniz yerleri Otomobil Macunu ile doldurarak istediğiniz şekli verebilirsiniz... Biz yaylarımızın kabzelerinde öyle yapıyoruz ve son derece başarılı sonuçlar alıyoruz... Kuruduktan sonra güzel ve itinalı bir zımpara çalışması ve astar attıktan sonra boyarsanız benim diyen anlamaz... Ahşap gibi ağır da olmaz...
Sevgiler,
Çok pahalı be abi bir şeye heves etmeye gelmiyor profesyonel yapalım dersen paran olcak hemde çok
Ne iştir anlamadım ya harcanıyoruz açık açık. Neyse siz gururla yürüyün biz gururla izleriz şimdilik bu geliyor elimizden.
Kocaelinde Rıdvan var, Okçuluk Antrenörü... Onu bulursan rica et bir baksın sana... Eğer gelecek görürse federasyon destekli bir okçu yapar seni ama tabii burada tüm kararlar Rıdvan Hoca'nın... Birşey daha; Okçuluk antrenmanları, başlangıç evresinde hem sıkıcı hem de zordur... Hocanın gerekli gördüğü sürece sadece lastik çekersin, öyle "ben antrenmana geliyorum hadi hemen yay verin ok atayım" diye birşey asla olmaz... Ve eğer lisanslı bölge okçusu olursan, malzemelerin yarışmalar dışında antrenman salonundaki dolabında kalır, eve meve götüremezsin... Bu konularda anlaştıysak bul Rıdvanı ama bana da "nerden buldun bunu da, başıma sardın" gibi bir laf getirtme, o zaman kızarım... ağnaştuk?
Sevgiler,
Öncelikle çok güzel bir yaya sahipsiniz allah bizede nasip etsin. Benim sorum böyle bir set herşeyi dahil kutusu, nişangahı,tetiği ve bilmediğim gereken bir çok şeyi dahil fiyatı nedir bu Hoyt Protec'in. Makaralı yayın en iyisi bana Hoyt gibi geldi.
Teşekkür ederim, inşallah... Birkaç marka var dünyada ama en çok kullanılanı Hoyt ve sadece Makaralı Sistemde değil Olimpik Sistemde de en tercih edilen marka... Tercih edilecek yaya ve donanımlarına bağlı olarak 2.250€ ila 3.000€ arasında değişir...
Sevgiler,
merhabalar.müsabakalarda sadece makaralı yaylar mı kullanlıyor???...
Hayır sn. anadol... 2 çeşit yay kullanılır... Biri benimde kullandığım Makaralı (Compound) Yay, diğeri Olimpik (Recurve) Yay... Olimpiyatlara sadece Recurve Yaylar katılabildiğinden onlara ülkemizde Olimpik deniyor...
[Resim Engellendi: http://img268.imageshack.us/img268/1669/recurvebow.jpg]
Olimpik Yay
[Resim Engellendi: http://img14.imageshack.us/img14/1130/compoundbow.gif]
Makaralı Yay
Ayrıca Bayanlar ve Erkekler ayrı ayrı olarak;
Süper Minik
Minik
Yıldız
Genç ve
Büyük olmak üzere her iki yayında 5 kategorisi vardır...
Sevgiler,
Konuyu şimdi gördüm, okurken çok eğlendim...
Bence "zımbırtı", "dalgametre" ya da "vırıkcırık" gibi daha espritüel bir isim de olabilirdi... 
Sevgiler,
abi geçen gün trt de o yarışmayı izledim,ok atarken sağ ellerin de birşey vardı,sanki onla tutuyorlar gibi geldi bana kamışı
o nasıl bir alet öyle,son resim de görüyorum şimdi,tetik demişsiniz,onun çalışma prensibi nasıl oluyor
saygılar
Kadirciğim, sırayla yanıtlayayım sorularını;
1- (sanırım kamış dediğin ok) Hayır, onunla tutmuyoruz oku... Okların arkasında adı "arkalık" olan bir parça var. Resimlerde de var, renkli olan... Onun arkası, atış kirişinin geçmesi için çatal şeklinde ayrık ve kirişi sıkıca tutuyor... Oku kirişe taktığımız zaman bir "tık" sesiyle kirişe oturuyor ve oku kiriş çekiyor...
2- Tetiğin çalışma prensibi çok basit aslında... O gördüğün parçanın tamamına tetik diyoruz biz ve sağ bileğimize takılı kullanım esnasında (cırt cırtlı ve ayarlanabilir)... Üzerindeki "tetik" şeklindeki parçanın tam karşısında bir metal parça daha var, görmüşsündür... Oku kirişe taktığımız zaman, tetiği kurmak için o bahsettiğim parçayı tetiğin ana gövdesi olan silindire 90 derece olacak şekilde itiyoruz parmağımızla, yerine oturduktan sonra, tetiğe basmadan artık kurtulmuyor yerinden... İpi görmüşsündür, o ipi kirişin etrafından geçirip, kilitli durumda olan o parçaya takıyoruz ve atış yapmak üzere pozisyonumuzu alıyoruz... (biz kirişi tetikle çekiyoruz, kirişte oku çekiyor) Nişan alıp atış poziyonuna geldiğimizde de vücudumuzda sadece sağ el tetik parmağının kası 2 mm. oynuyor, tetiğe basıyoruz, kiriş kurtuluyor ve ok uçuyor...
3- Gene sanırım, farklı yaylardan kastın farklı kirişler... Hayır, farklı oklar için farklı kirişler yok... Bizim yaylarımız Makaralı Sistemle çalıştıklarından makaraları çalıştıracak, birbirine çapraz şekilde uzanan iki "taşıyıcı" kiriş ve ayrıca okun takılı olduğu bir atış kirişi var... Biz atış yapmak için atış kirişini çektiğimizde, (aslında aynı kiriş olan) taşıyıcı kirişler de ters hareket yaparak makaraları çalıştırıyorlar ve yay kurulmuş oluyor...
4- Bravo Kadir... 
Evet, o çubuğun asıl görevi yayın dengesini sağlamak ama demir değil karbon... Demir olsa yerinden kalkmaz herhalde yay Bir görevi de atıştan kaynaklanan titreşimi emerek atıcının bileğine minimum basınç vermesini sağlamak...
5- Nişan alarak ve gördüğün noktayı vurarak 200~210 m. civarında bu yay için, av yayları çok daha sert oldukları için daha uzak mesafelere de isabet kaydederler... Nişan almadan, %30 eğim vererek (deneme maksatlı) attığım oku 1955 adım sonra buldum...
Umarım açıklamalarımdan birşey anlayabilmişsindir, ben yazdıktan sonra okudum bişey anlamadım zira...
Sevgiler,
Başka bir başlık altında yayınlamıştım ama görülmediğini düşünüp kendine has bir başlık altında sohbet edelim dedim...
Dostlar, bu benim yarışmalarda kullanığım yay... Hızlı Makaralı Sistemli (Compound Fast Cam System) bir Hoyt Protec... Kendisinden son derece memnunum... 60 pound sertliğinde (resmi müsabaka üst sınırı) ve 29" uzunluğunda... Resimlerini yayınlıyorum, yay hakkında sormak istediğiniz birşey olursa zevkle yanıtlarım...
Sevgiler,
[Resim Engellendi: http://img189.imageshack.us/img189/3854/1003302c.jpg]
Çantası ve Sadağım...
[Resim Engellendi: http://img41.imageshack.us/img41/4978/1003303.jpg]
Çantasının içinde...
[Resim Engellendi: http://img15.imageshack.us/img15/6236/1003304m.jpg]
Dışında
[Resim Engellendi: http://img41.imageshack.us/img41/6061/1003310h.jpg]
Yakın plan...
[Resim Engellendi: http://img15.imageshack.us/img15/9046/1003311f.jpg]
Tetiğim...
Daha kolay görülsün diye;
[Resim Engellendi: http://img200.imageshack.us/img200/7310/armsana612wslug4.jpg]
[Resim Engellendi: http://img200.imageshack.us/img200/5324/armsana612wslug5.jpg]
[Resim Engellendi: http://img200.imageshack.us/img200/7251/armsana612wslug6.jpg]
[Resim Engellendi: http://img132.imageshack.us/img132/4678/armsana612wslug7.jpg]
[Resim Engellendi: http://img200.imageshack.us/img200/5302/armsana612wslug3.jpg]
[Resim Engellendi: http://img200.imageshack.us/img200/3076/armsana612wslug2.jpg]
[Resim Engellendi: http://img200.imageshack.us/img200/6845/armsana612wslug1.jpg]
Güle güle kullan...
Sevgiler,
Daha Çok Göstercem bey iyi günler...
1- Bu dürbün iyimidir? Tüfeğin Hatsan olduğu düşünülürse 50 mm. lens çok risklimidir?
-dampa ayak ister geri tepmesi fazla bir tüfek diyebiliyotum ki yaylılar için her zaman bi tehlike vardır.
2- 4,5 mm. (.177 cal.) bir tüfek 85X... Buna en uygun pellet sizce nedir? İsabet ön planda, tahribat önemli olmaksızın düşünelim lütfen...
gamoları önermem özellikle ts-10 ları çapalı çünki hem hesaplı hemde çapaksız ve benimde beğemdiğim remigtonlar yada çankırı caddesinde kolayca bulunabilicek crossmanları tavsiye ederim.
3- Dampa ayak mutlaka şartmıdır? Tek parça bir yüksek ayakta gelecek
silahla birlikte, ona bir modifikasyon yaparak, dampa gibi extra dürbün
koruması sağlanabilirmi?
- el becerinize bağlı ama hassasiyeti düşürebilir.lastik koyma yada silikon destek yapmakdan bahsediyorum.
4- Temizlik esnasında hangi yağı önerirsiniz namlu içi için?
ben silah temizliğinde kullanılan namlu temizleyiciyi kullanıyorum ve namluyu güzelce temizliyor yiv setlerin zarar görmemesi icinde penye toz bırakmayan ince bez parçalar kullanıyorum...
Sn. anadol, verdiğiniz bilgilere teşekkür ederim... Görüşmek dileğiyle...
Sevgiler,
Selamlar Cem Bey. Bildiğiniz gibi daha çok müsabaka tipi ürünler kullanan benim 4 tane kuzenim var. Belki benden etkilenmeleri belki bu işe yatkın olmalarından dolayı koleksiyon derecesine varabilecek durumda silah koleksiyonuna sahipler. Bizzat görüp kullandığım için bir tavsiyede de ben bulunayım.
1: 50 mm lens risklidir. Ama 85x te risk biraz daha düşer
2: 4,5 mm pellet alacaksanız TR de rahat bulabileceğiniz Fx ve Jsb pellet kullanmanızı tavsiye ederim. Bu iki pellette yapıları itibariyle isabetli , içerikleri itibariyle daha yumuşak ve tahribatı fazla peletlerdir. Sonrasında Gamo Prohunter tavsiye ederim. Promagnum onun kadar başarılı değil
3: Dampa ayak mutlaka şarttır. Yaptığınız tüm modifikasyonlar ekstra koruma sağlasada dampa kadar olmayacaktır. Dampa bile tam korur diyemeyiz kaldı ki başka türlüsü. Dampa hem kalıcıdır bir şey olmaz. İleride alacağınız iyi bir yaylıda kullanırsınız.
4: Wd40 önermişler ancak dikkatli olunması lazım. Oringlerin en büyük düşmanıdır.Çok az makina yağı sürülmüş bir atlet benzeri kumaşı ip yardımıyla namlu içinde hareket ettirmeniz en temiz ve en kolay temizleme yöntemi olacaktır. Üstüne de aynı işlemi kuru olarak tekrarlamanız yeterlidir.
Ek olarak Tüfeğin hızının 1000 fps olduğunu düşünmüyorum. Bunlar yanıltıcı bilgiler. Elinizden gelirse tüfeği ilk aldığınızda sökün güzelce temizleyin ve yeşil gres uygulayın. Hem stabil atış elde edersiniz hemde uzun ömürlü keçeniz oringleriniz ve tüfeğiniz olur.
Verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkür ederim sn. Beefeater...
Sevgiler,
Cem Bey tekrar geçmiş olsun. Fotoğrafları yeni gördüm. İyi olanı ümit ettim ama sanırım kötü olan gerçekleşmiş. İlk başta sizin için çok zor geçmiştir. Kısmen izleri kalmış olsada iyileşme safhasında olmanıza sevindim. Benim hastalığım 9 yaşında geçirmiş olduğum Menenjit ve buna bağlı olarak geçirdiğim geç müdahale edilen havalenin eseri. Ben alıştım hastalığıma engellerime. Her ne kadar Türkiyede hayat zor olsada istendiğinde üstesinden gelebiliyor insan. Zor olan nedir biliyormusunuz " İnsanların yazık diye acıyan gözlerle bakması" Halbuki bizler birçoğumuz hayatı hiç engeli olmayan insanlara nazaran daha sosyal, daha aktif daha dolu dolu yaşıyoruz. Asıl ömrünü televizyon başında saçma sapan dizilerde geçirip hiçbirşey üretmeyen, bundan şikayetçi olmayan hatta bunun farkında bile olmayan beyninde engel taşıyan insanlara "yazık " diyerek acıyan gözlerle bakıyorum. Toplum olarak körleştirildik , bu yüzden sporsal faaliyetler bu sorunun çözümünde ilk basamak olacaktır diye inanıyorum. Saygılarımla.
Teşekkür ederim sn. Beefeater... Sizin için de çok üzüldüm... Ve fakat bu kadar optimist bakmanıza hayata, onun size engel olarak getirdiklerini bu olgunlukla kabullenmenize ve hayat buysa, bende yaşarım demenize hayran oldum... İnşallah birgün yüzyüze tanışma fırsatımız da olur...
"... Toplum olarak körleştirildik , bu yüzden sporsal faaliyetler bu sorunun çözümünde ilk basamak olacaktır diye inanıyorum." demişsiniz, tüm kalbimle katılıyorum size...
Görüşmek üzere...
Sevgiler,
cem bey merhaba ameliyat fotograflarındaki gercekten siz misiniz acaba,bir an inanamadım o yuzden kusurabakmayın.Bende okculuğa merak salmıştım ama bu kadara tehlikeli olabileceini görünce cidden temkinli yaklaşmaya başladım bu konuya tekrar gecmiş olsun...
Maalesef benim sn. anadol fakat bu kaza ekstremötesi bir olay ve tamamen benim dikkatsizliğimden kaynaklı... Aslında emniyet tedbirlerinde uyarsanız ve iyi ısınırsanız atışlardan önce bırakın benim geçirdiğim olayı, bileğiniz bile burkulmaz...
google'a cem balcı yazıp aratırsanız benim kazamla ilgili hemen herşeye ulaşabilirsiniz...
Sevgiler,
Arkadaşlar selam,
Sakarya'da yapılan Süper Minik_Minik ve Yıldızlar Türkiye Şampiyonası'nı bitirdik ve yaklaşık 45' önce eve döndük... Türkiye'nin hemen her şehrinden gelen 280 9~13 yaş gurubu çocukla ve velileriyle inanılmaz bir hafta sonu geçirdik... 30 m. atışları yapıldı... "Atamıyoruummm" diye ağlayanlar mı ararsınız, "Ufff... Babaa, bak nebçim attım" diye hava atanlar mı? Velhasıl-ı kelam çok eğlenceli ve yapıcı bir hafta sonuydu... Katılımcıların yaklaşık %80'inin ilk yarışmaları olması sebebiyle heyecan üst limitteydi ama şunu tesbit ettim ve çok rahat söylerim, Türk Okçuluğu önümüzdeki 25 yıl sağlamda...
Sevgiler,
Çok güzel bir silahtır... Atış yaparken çıkardığı seste olağanüstüdür, bir kabze atma şansım olmuştu açık alanda, sonra 2 gün duyamamış 4~5 gün de sağ bileğimi hissetmemiştim, aşırı teper... Aynı zamanda ergonomik ve ağırlık olarak dezavantajlı bir silahtır ama görüntüsü ve heybeti yeter, sıkmaya gerek kalmaz 
Paylaşım için teşekkürler...
Sevgiler,
Arkadaşlar hepinize teşekkür ederim daha iyileri sizlerin olsun... yarışma başlıkta açıkladığım gibi 70 metre de 33x33cm 5 adet atış hakkınız var yivsiz av tüfeği ile ayakta dürbün veya herhangi bir optik yardımcı olmadan desteksiz olarak atıyorsunuz katılım herkese serbest. ( 24.05.2009 da mersin gözne de yapılacak ) ben tekrar katılacağım 1. ye otomatik av tüfeği 2.ve3. ye havalı tüfek hediye verdiler 4. ye ise av yeleği çalışmalarımdaki gurupmanlarım daha iyiydi ama heyecandan ellerim titredi ancak bukadar atabildim........ ( bu arada askeriyeden jandarmalar ve atış birincileride katıldı
)
Tebrikler dostum... İmzandaki Slug'ı mı kazandın bu atışlar sonucunda? Başarılarının devamını dilerim...
Sevgiler,
Daha Çok Gösterabi ilkokulu bitirince su tessisatçılığın da kendime iş buldum
o zamanlar da abim beni luna parka götürmüştü ilk havalı tüfek ile orda tanıştım, sigaraya kasnak atıp bir tane maltepe sigarası almıştım
80 cm kalvaniz yarım parmak boru,borunun içine geri tepmemesi için 15 cm lik demir çubuk çakmıştım
kundak yapmıştım ona kışın soğuk oda da
borunun üstün den bir delik fitil koymak için
hiç vurduğumuz olmamıştır
taa o zamanlar dan temeli atmışım
dediğiniz gibi abi şimdiki zaman çok farklı yetiştiriyor çocukları,örneğin onların hiç bir zaman uzun telli kara şimşeği olmuyacak anıların da birilerine anlatacağı
saygılarımla
Ben hiç yaratıcı bir çocuk değildim... Yaptığım en büyük numara, üstü kaplı kalın bakır teli 2 kat yapıp burarak minyatür bir sapan yapmak ve eskiden "et lastik" diye adlandırdığımız kalın ve uzun paket lastiklerini sapan lastiği olarak kullanmak suretiyle, büktüğüm toplu iğneleri derslerde sıranın altına eğilip kızların bacaklarına atmaktan ibaretti... Ama esaslı yakardı ha Menzili de epey uzundu boyuna göre, 6-7 m.'den istediğim yeri vurabiliyordum... Velhasıl çok yaramazdım çook...
Sevgiler,
Haa, birde, çok utanıyorum ama, çok kötü fena jilet fırlatırdım lisede... Serserilik işte, yarım jileti her daim dudağımla diş etimin arasında bulundururdum, gerçi kimsenin sağını solunu kesmedim ama... Kötü...
