mbdeniz adlı kullanıcının mesajları

Herşey güzel ama herkes kendi silahıyla atmasın (Şartlar eşit olsun).

Bende gelebilirim. Araçlardan birinde yer varsa. Mustafa fazladan dürbün var bende. Osman abinin sökmesine gerek yok ama işini görür mü bilemem. Tasco 1-4x32 mildotlu, kurtarırsa getireyim. Yok dersen Osman abi söksün. Bendeki boşta. İki kere sıfırlama işi olmasın dersen al bendekini.

Sağolun, zaten elimde varolan 180 sayfa 2009-2010 Av Dönemi Merkez Av Komisyon Kararı'nı "Avcı" olmadığım, "avlanmadığım" halde evirir çevirir tekrar tekrar okurum.
Teşekkürler bu iki üstadı bana hatırlattığınız için.
Kim okurdu, kim yazardı. Bu düğümü kim çözerdi. Koyun Kurt ile gezerdi. Fikir başka başka olmasa. (Aşık Veysel)
Söz söylesem faydası yok. Sussam gönlüm razı değil. (Fuzuli)

Patlayan Eğlence Pelet yapımı..

Güzeldi. Katılanlara, getirip götürene, tüfeği sıfırlayanlara teşekkürler.

Dikkatle okuyunuz. Alttan 3. satırın başında yazıyor ne vakit öldüğü!!! Diğer yazılarınıza cevap bile vermiyorum. Konuyu okuyunuz!! Halen anlamıyorsanız ya da farklı algılıyorsanız yapacağım birşey yok. Ayrıca avlanmadığım, avcı olmadığım açıkça yazılı. Bu arada İç Anadolu bölgesi için yaban domuzu avı tarihleri 2009-2010 Av dönemi merkez av komisyon kararına göre 15 ağustos 2009 - 21 şubat 2010. (Bkz 2. grup memeliler). Avcı olup bunu yanlış bilmeniz ayrıca düşündürücü.

dürbünle en pratik sıfırlama nasıl yapılır?(istek-tecrübe)
Bu başlığa göz atabilirsiniz. Yine benzer şekilde açılmış farklı başlıklarda bilgiler mevcut.

38.140923,31.735296 sanıyorum bunu google maps arama kısmına yapıştırdığınızda çiftliğin yerini yeşil işaretli ok ile görebilirsiniz. Konya Doğanhisar yolu üzerinde. Ankara'dan yaklaşık 300 km mesafede içeriği meyva ağacı olan gölete sıfır vaziyette 70 dönüm arazi. Domuzun vurulduğu yer ise öbür göletin çıkışında. Arzu ederseniz önceden haber veriniz. Size eşlik edemem ancak Babam yardımcı olacaktır.

Elimde 2 tüfek 3 dürbün oldu. Sıfırlama gerekecek. Sıfırlama aparatı mevcut olup bu hafta getirebilecek olan olursa sevinirim.

Sağolasın Cem, farketmedik biz kontrol ederken arada ısırıvermiş. Ertesi gün anladık Bir daha başımıza gelirse o mesafeden, gelirken kapı koluna bakarak bulmaya çalışırım En garantisi bu olsa gerek. İki taraf memnun ayrılır.

Ben atış yapıyorum, başınıza geldiğinde siz dediğiniz gibi sıkarsınız. O ara aklınıza ne gelirse onu uygularsınız.

Son 2 mesaj benim yazım üzerime mi yazıldı? Eziyet ettiğimi nereden çıkardınız? Çok fazla ayrıntı vermeden anlattığım için olsa gerek yanlış anlaşıldı. Canlı vaziyette araca binmesi mümkün olmayan bu hayvanın orada öldüğünü anlayışınıza bırakmıştım. Hayvanın sabaha kadar ölüme terkedildiği nerede yazmakta, nereden çıkardınız? Vakit geç olduğu için soyma parçalama gibi işler yarına kaldı. Hayvanın ölümünün ertesi güne kalmadığı orada açıkça yazmakta.
Geçmiş olsun, ucuz atlatmışsın falan demek yerine neler yazmışsınız. Koyun can derdinde kasap et. Olay av içerisinde geçmiyor, avcı değilim.

12 Eylül cumartesi günü olacaktır. Görüşmek üzere.

Geçen hafta içinde üzerime gelen domuzu cz 70 çek vizörle (7.65) vurdum. Ayrıntıları anlatayım gülelim biraz

Çiftlikten yaklaşık saat 21 civarlarında babamın mazda minibüsünü yıkayayım diye yaklaşık 2-3 km uzakta bir çeşme başına geldim. Çevre aydınlansın diye farlar iç ışıklar vs. yaktım. Kapılar kapalı vaziyette dışını yıkadığım bir anda aracın ön tarafından yaklaşık 25- 30 metre ilerden bir domuz sürüsünün geçmekte olduğunu ve içlerinden birinin yaklaşık 15 metre uzaklıktan bana doğru geldiğini farkettim. Bu heyecanla elimdekilerini atıp sağ elimle belimdeki silaha sol elimle araç kapısına attım. Belimdeki silahı çıkardım ama gözüm domuzda olduğundan bir türlü kapı kolunu bulamadım İlk hamlede kapı koluna ulaşamayınca vazgeçip çift el destekli 2 atış yapıp hemen araç içine girdim (Bu sefer kapı koluna baktım ). Domuz olduğu yerde 10-15 saniye kadar durarak bekledi ve yan yatıp düştü. Aracı çalıştırıp yanına kadar geldim, tepkisizdi. Araç dışına inip elimde silah ayağımla bir kaç sefer baş ve gövdesine dürttüm. Halen canlıydı.Kalkacak kadar canı yokmuş ama tepki verdi. Telefon açtım babam ve 2 kişi daha geldi yükledik çiftliğe getirdik. Vakit geç olduğundan ertesi güne bıraktık.
Ertesi güne kalmadan canını teslim etmişti. 3 köpeğimize verilmek üzere parçalayıp varilde haşladık. Yaklaşık 1 hafta oldu 3 köpek bununla doymuş. Ertesi gün olayın sıcaklığı geçtiğinde farkettik. Alnından 4.5 cm arayla 11 metreden vurmuşum. Ben canlı mı diye test ederken o ara ayakkabımın burun kısmını ısırmış, delip geçmiş. Araç yıkayacağım diye babamın eski bir ayakkabısını giymiştim. Babam 45 ben 42-43 numara giyerim. Aksi halde arada benim parmaklar gidecekmiş.

Mustafa Serdar yazdı:

20 derece oda sıcaklığında beklemiş bir CO2 tüpde 45 - 50 bar basınç olur, ısı düştükçe basınç düşer, ısı arttıkça basınç artar, ardı ardına atışlarda kullanılan hava miktarı nispetince tüp soğur ve basınç düşer, bu durum 12 gram tüplerce çok bariz hissedilirken, 88 gram tüplerde daha az hissedilir.

+1

http://www.pyramydair.com/site/articles/co2/ adresinde (dil ingilizce) 21.1 derece sıcaklıkta bulunan tüp için 58.8 bar basınç olduğu söylenilmiş (değerleri çevirirken yuvarladım, net değildir.). Bahsedildiği gibi co2 soğutucu gazdır. Aynı sitede çalışan tüpün soğumasıyla düşen basıncı geri kazanmak için peşpeşe atışlarda 15 saniye beklenilmesi tavsiye edilmektedir.

Ankaradayım. Anıl gelebiliyorsa bende gelirim bu hafta.

Plansız bir gelişme yüzünden bugünden itibaren 2-3 hafta şehirdışında
bulunacağım. Bu hafta gelemiyorum. Katılımcılara zevkli, isabetli
atışlar dilerim.

cmblc yazdı:

Son derece yanlış, TR'de meskun mahallerde artık Tırnak Makası'nın üzerindeki bıçaklar bile yasak... Yakalandığında herhangi bir suça karışmamışsa 300 TL ve bıçak gider... Suç unsuru ise Allah yardımcın olsun olur...

Sevgiler,

Ekleyeyim istedim. Bir üsteki mesajımda belirtilen satım ve sergilenmesi sadece Ankara ili sınırların kapsamaktadır. Yasaksızların nasıl taşınacağı ise Türkiye'yi kapsıyor.
Tırnak makasını, çakınızı üzerinizde taşıyabilirsiniz. Çakı taşımak başlı başına suç teşkil etmemektedir (Bkz. Başbakan bile taşıyor ). Ancak 5237 sayılı kanunda silahın tanımı yapılmıştır. Saldırı ya da savunma amaçlı kullandığınızda başınız ağrıyacaktır (Savunmada meşru müdafaa şartları vardır). Aynı tanım içerisinde saldırı ve savunma amaçlı yapılmamış olsa bile filen saldırı ve savunmada kullanabileceğiniz diğer şeyler de silah tanımına girmektedir.

Diğer yandan 5326 sayılı kanunun 32. maddesine muhalefetin para cezası 100 Liradır.

Bana kalırsa yanlış yorumlamışsınız. İhlas Haber Ajansı 29.07.2009 tarihinde Ankara Valiliği Basın Merkezi'nin açıklamasına istinaden haber yapmış. Link: http://www.iha.com.tr/haber/detay.aspx?nid=82625&cid=11

Buna göre:
"İl merkezi ve ilçelerde bıçakla öldürme ve yaralanma olaylarının önlenmesi, kamu güvenliğinin korunması amacıyla, tek ve çift ağızlı bıçaklar ile saldırı ve savunmada kullanılan sivri uçlu her türlü kesici ve delici aletlerin 2521 sayılı kanun hükümlerine göre ruhsatlandırılan iş yerleri dışında nerede olursa olsun, seyyar olarak veya tabla üzerinde sergilenmesi ve satışı, bu vasıflara haiz, bir sanat veya mesleğin icrası için kullanılması zorunlu bulunan ev veya ev gereçlerinden olan bıçak ve benzerlerinin nakilleri ve taşınmalarını ise 1 Haziran 1991 tarih ve 20888 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 54. maddesindeki esaslara göre, meskun mahalde veya şehir içinde bavul, valiz, takım veya el çantalarında, çuval, bez torba veya ambalajlarda, araçların bagaj veya torpido gözlerinde, ani olaylarda kullanılmayı engelleyecek tarzda kağıt veya bezle paketlenmiş şeklin dışında her ne suretle olsun taşınması, 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11. maddesi gereği ilimiz dahilinde yasaklanmıştır.'' Açıklamada, aksine hareket edenler hakkında, işlenen fiil ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 32. maddesine muhalefetten işlem yapılacağı bildirildi."

Aslında 2521 sayılı kanunda bıçakların satışına istinaden pek hüküm getirilmediğinden Valilik olaya el atıp ruhsatlı işyerleri dışında teşhir ve satışını engellemek istedi. Amaç kanunun boşluğunu doldurabilmek ve zaten Vali, kamu düzen ve güvenini korumak için gereken tedbiri 5442 sayılı kanuna istinaden bu şekilde aldı.

Kafanızı sanırım ne şekilde taşınacağı kısmı karıştırmış. Bu zaten varolan taşıma şekli. Nelerin taşınabileceği de zaten belli. Kısacası konu hakkında daha önce belirlenmiş yasaklı olmayan türe girenleri halen yürürlükte bulunan kanun ve yönetmeliklere uyarak taşıyacağız. Konu uzamasın diye yasaklı olan - olmayanlar ve ne şartlarda taşıyacağımızı belirten hükümleri kopyalamadım ama zaten bıçak (Kısaca bıçak diyorum. Bu ve bunun yasaksız türevleri), her ne sebeple olursa olsun üstte taşınmaz. Ve bu yeni birşey değil. Tek değişen artık uluorta her önüne gelen bıçak sergileyip satamayacak. Örnek: Ulus civarı işportacılar, Maltepe pazarı, Rus pazarı gibi toplu pazarlar vs.

Ateşlileri ekleyemedim Anıl
Sana da tüfek var bu hafta. Cem'in sana süprizi. Senin için yedek tüfeğini getirecek. Kimbilir belki sever o an almak bile isteyebilirsin. Paralı gel