Emre3440 adlı kullanıcının mesajları

    Hadislerin değişmesi olmuş mudur olmuştur evet.Fakat bunlar zaten sahih hadisler arasına alınmamıştır.Gerçekten sağlam bilgi olmadan bu konuda yorum yapmamak gerekir.Tarihçi hocamızın dediklerine gelevek olursak, millet ve devlet olarak baktığımızda evet haklı.Lakin yorumların ilerleyişi dolasıyla konunum devamı bu yönde değil , hadislerdir.Efendimiz(s.a.v)'in sözlerini arap milletine genellemek yanlış olur.Adı üstünde cahiliye dönemine gelip ışık olmuştur.Okçuluğu tavsiye etmesi de konuyu yeterince açıklığa kavuşturuyor.Bilmedikleri için , yeterince yaygınlaşmadığı için faziletini söylemiş,kendisi de bizzat kullanıp teşvik etmiştir.Yani şunu demek istiyorum hocam, o zamanki arap milleti,kullandığı savaş aletleri vs ile Efendimiz(s.a.vkorkmaz)'in hadisleri arasında ince bir çizgi var.Yorumunuz arap milletinin ok kullanması ve ne zaman başladığına dair olsa da , yorum yaptığınız konu okla ilgili hadisler. :) Zamana göre o an için geçerli konuşulmuş sözler değil , 1400 sene sonrasına ve daha da ilerisine, kıyamete kadar ışık tutacak insanlığın yararına sözlerdir. Mesela şöyle düşünün, o zaman ne ne kadar ilerlemişti ki , Efendimiz(s.a.v)'in tırnak kesme şekli o karanlık dönemden bugüne ışık olmuş,yararı yeni anlaşılıp göze faydalı olduğu kanıtlanmıştır.İşte bu konudaki hadisler de aynı şekilde, arap milletinden ayrı düşünülmesi gereken çok ayrı bir konu.Biz bu hadisleri okuduk burda öğrendik.Neymiş mesela hedefi bulsun bulmasın atılan okun sevabı varmış değil mi ? Amacım da işte buydu paylaşırken.Ok atarken niyetimiz Ellah rızası ve O'nun Habibi'nin hadisini(tavsiyesini) ve sünnetini yerine getirmek de olursa, biz hiç bir zorluk çekmeden ok atarken sevap kazanmış oluruz :) Dini bir anlamde yüklemek değil bu , zaten olan bir şeyde , biz kendimiz yüklemiyoruz.Ha dediğiniz gibi isteyen o maneviyatla kullanır isteyen kullanmaz yayı :)
    Son olarak @nihatfevzioglu sadece Kuram yeterlidir diyenler bu dine zarar vermek isteyen maşalardır.Çok basit bi araştırmayla göreceksiniz ki , o Kuran yeter diyenler Kurandan bihaberdir.Bakın ayeti kerimeye ;
    "O, havadan konuşmaz, O (na inen Kur'ân veya O'nun söyledikleri), kendisine vahyedilen vahiyden başka bir şey değildir." (Necm, 53/ 3-4).19


    Zaten Efendimiz(s.a.v)'in iradesi Ellahu Teala'nın elindeydi.O(c.c)'nun dilediğinden başka bir şey konuşmaz ve yapmazdı.Hadislerin sağlamlığına gelecek olursak , Kuran sünnet ve hadis dimin temeli midir ? Evet. Ellahu Teala bu dini, bu kitabı kıyamete dek koruyacak mı ? Evet.Nasıl olur da peygamberinin sözlerinin (sahih olanlar) eskimesene,unutulmasına ya da "tamamının" değiştirilmesine izin verir.Hadis zarar görürse din de zarar görür çünkü.Bir de tavsiyem sahih hadisleri toplayan büyüklerin kim olduklarına bakın.Konumun önemini, bu insanların Ellah tarafından resmen seçilip,hadislerin toplanıp korunması ve yüzyıllarca öğrenilmesi için yetenekler veildiğini göreceksiniz.En fazla sahih hadisi günüzüme ulaştıran Buhari Hz.'nin hayatının anlatıldığı yazının linkini bırakıyorum.
    http://m.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=1780
    Siteyle alakam yoktur,kim olduklarını dahi bilmem.Sadece Buhari Hz.'nin hayatını almak için girdim.


    Velhasılı kelam , insanda araştıracak akıl ve imkan var.Sonrasında da istediğine inanacak irade var . :) Kelimelerde karmaşıklık olduysa telefondan dolayıdır, özür dileri. :)

    Ha bir de fazla abartmanın zararı vardır derken neye dayandınız acaba ? Hangi kaynak ? Ben bir iş yapılırken her açıdan araştırılıp bilinçli yapılmasından yanayım.Ayıca tartışma ya da makale değil bu paylaştığım yazı.Direk yazının kaynaklarıyla , hadislerde okçuluğun ve atıcılığın önemini ortaya koyan bir yazı.Hadislerin tartışma konusu olması söz konusu dahi olamaz.

    Tabi ki okudum hepsini , okumadan buraya koymadım.Amacım sadece okla ilgilenen,seven insanlarla okçuluğun bir de bu yanını paylaşmaktı.Hadisle ilgili görüşlerinize gelecek olursak , hadis için abartı buluyorum demek bizim haddimize değil.Sadece şunu diyebiliriz ben bu benlikle şu hadisi idrak edemedim.Çünkü artık herkes kendince fetva verir oldu.Mantığının almadığına olmaz öyle şey deyip geçiyorlar.Halbuki olmaz denilen ya da "abartı" denilen şey dinin temeli olan Kuran sünnet ve hadis. Eğer bu kadar kafanıza takıldıysa yani yalan yanlış olduğunu düşünüyorsanız bu hadislerin kaynaklarını araştırabilirsiniz.Okçuluğun spor olarak sevdirilmesi ve teşvik ettirilmesi gerekir evet sonuna kadar destekliyorum bu düşüncenizi.Yalnız dikkat ederseniz bu yazıların adı "konu".Yani sevdirilmesi ve teşvik edilmesi ayrı bir konu, okçuluğun hadisteki yeri ayrı bir konu.Dediğiniz gibi bir şey yapılacak olsaydı burası bir forum olmazdı.Herhangi bir site olur , okçuluk diye bir başlık atılıp her paragrafta okçuluk farklı açıdan ele alınırdı ve insanlar sadece okur geçerdi(sadece çok seven ilgisi olanlar sonuna kadar okurdu). Demek istrdiğimistediğim şu, yapılana yorum yapmak yerine artı bir şeyler yapılmasından yanayım.Sizde dediğiniz gibi bir konu açıp teşvik amaçlı paylaşım yaparsınız hep beraber okuruz.Onarılması gereken bir konu olduğunu düşünmüyorum açık ve net yazıyor her şey hadislerle ravileriyle ve yazının kaynaklarıyla.

    Güzel yorumunuz için teşekkür ederim.Hem Efendimiz(s.a.v)'in sünneti ve hadislerindeki tavsiyesi olan okçuluğu hem de o zamanın günümüze uyarlanmış hali olan silahla atıcılığı gerçekleştirmemiz, sahip çıkmamız lazım biz gençlerin.O zaman ki iman ve şuur İnşaEllah bize de nasip olur.Saygı ve sevgilerimle :)

    (Alıntıdır.)


    Türkler'in hayatındaki önemli yeri dolayısıyla, ok ve yay bir sembol değeri kazanmış, İslamiyet'in kabulünden sonra ise, buna bir de dini anlam eklenmiştir. Türkler'in okçuluk alanındaki sürekli başarılarında okçuluğa ve ok ile yaya yüklenen kutsallığın büyük payı vardır. İslam yazarlarının hemen hemen hepsi ok ve yayın ilk defa Hz. Âdem (a.s) tarafından kullanıldığı konusunda rivayetler tekrar etmişlerdir. Ancak elde olan kaynaklar göstermektedir ki; sporlardan ok atmanın, ata binmenin, koşu yapmanın ve güreş etmenin savaş için yararlı olduğunu anlayarak bizzat yapan ve kendisine inananları (ümmetini) bu konuda teşvik eden ilk peygamber şüphesiz ki Hz. Muhammed (s.a.v.)'dir. Hz. Muhammed (s.a.v.) Müslümanları ok atmaya yöneltmek için çok değerli sözler söylemiş, bizzat kendisi de ok atmış ve harplerde en çok ok kullanmıştır. Ok ve yayın dini önemi ile, ok atmanın fazileti ve sevabına dair 40 kadar hadis-i şerif vardır. Peygamber efendimizin (s.a.v.) hadisleri nedeniyle atıcılık “Sünnet-i Peygamberi” diye bilinmiş ve ok atanlar çoğalmıştır. Ok, orduların başlıca silahı olmuş; yetenekli, bilgili, okur-yazar atıcılar yetişmiştir. Bu yazımızda peygamberimizin “ok atmak nafile ibadetten daha hayırlıdır.” Diyerek işaret ettiği ok ile ilgili hadis-i şeriflerinden bazılarını inceleyeceğiz.


    • Ukbetübnü Âmin'den rivayet olunan hadis-i şerif: Hz. Peygamber (s.a.v.) minberde şöyle dedi:
    “Düşmana karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet hazırlığını yapınız. Agâh olunuz ki kuvvet, (ok) atmaktır, agâh olunuz ki kuvvet (ok) atmaktır, agâh olunuz ki kuvvet (ok) atmaktır”
    • Ukbetübnü Âmin'den rivayet olunan bir diğer hadis-i şerif:
    “Yakında sizler birtakım yerleri fethedeceksiniz. Allah, onların şerrini sizden def eder, sizlerden biriniz okları ile eğlenmekten (oynamaktan) aciz olmasın ki, onu öğrenesiniz.”
    • Sa'd İbni Ebi Vakkas'tan rivayet olunan hadis-i şerif:
    “Atıcılığı öğreniniz, zira düşmanlarla savaşanlar için gerçekten hayırlıdır.”
    • Ebu Hureyre'den rivayet olunan hadis-i şerif:
    “Ok atmayı öğreniniz ve ondan yüz çevirmeyiniz, zira iki hedef arasındaki mesafe, cennet bahçelerinden büyük bir bahçedir.”
    • Saidül-Hudri'den rivayet olunan hadis-i şerif:
    “Atıcılığı ve Kur'an'ı öğreniniz.”
    • Ebu Rafi'den rivayet olunan hadis-i şerif:
    “Bizim hakkımız gibi çocukların da bizde hakları vardır, ki o hak, ona yazı yazmakla ok atmayı öğretmek ve helal miras bırakmaktır.”
    • Cabir'den rivayet olunan hadis-i şerif:
    “Çocuklarınıza ok atmayı öğretiniz.”
    • Ebu Kal'aye'den rivayet olunan hadis-i şerif:
    “Çocuklarınıza atıcılığı ve yüzmeyi öğretiniz.”
    • İbni Ömer radiyallahu anhüma'dan rivayet olunan hadis-i şerif:
    “Ok atamak, haram olan oyunlardan değildir. Bilakis atıcılık, eğlendiklerinizin en hayırlısıdır.”
    • Abdurrahman bin Avf'dan rivayet edilen hadis-i şerif:
    “Kim oku atışı ile öğrenir, sonra onu bırakırsa bizden değildir.”
    • İbni Ömer'den rivayet olunan hadis-i şerif:
    “Ok atarak kişinin eğlenmesi, ne güzeldir. Kim atıcılığı öğrendikten sonra bırakırsa küfran-ı nimet etmiş olur.”
    • Ebu Hureyre'den rivayet olunan hadis-i şerif:
    “Ok atmak İslam'ın meziyetlerinden bir meziyettir.”
    • Ebud-derda'dan rivayet olunan hadis-i şerif:
    “Nişan yeri ile hedef arasındaki mesafeyi yürüyen her kimseye, her adımı için bir hasene (sevap) vardır.
    • Ebud-derda'dan rivayet olunan bir diğer hadis-i şerif:
    “Ridasını <<kaftanını>> çıkarıp ve iki hedef arasında yürüyen her kimseye, Allah katında her adım için Mü'min bir köle azad etmek ecri vardır.”
    • Kaab ibni Mürre'den rivayet olunan hadis-i şerif:
    “Atınız: Allah yolunda oku düşmana ulaşan kimsenin derecesini Allah Cennette yükseltir.”
    • Enes Radiyallahu Anh'dan rivayet olunan hadis-i şerif:
    “Allah yolunda ok atan kimse hedefe vasıl olsun veya olmasın İsmail (a.s.) evladından dört kişiyi azad etmişçesine sevap kazanır.”
    • Sa'd İbni Ebi Vakkas'tan rivayet olunan hadis-i şerif:
    (Uhut Savaşı'nda Hz. Peygamber oklarını Sa'd İbni Ebi Vakkas'a verip:) “Allah'ım Sa'd'ın atışını düşmana isabet ettir ve duasını kabul eyle.” diye dua etmiştir.
    • Ebu Hammad'dan rivayet olunan bir hadis-i şerif:
    “Allah Teala bir ok yüzünden üç kimseyi cennetlik eder: Allah rızası için ok yapan, Allah yolunda onu kullanan ve atan, ok vermek suretiyle yardım eden. Atıcılık ve binicilik öğreniniz. Binicilik öğrenmenizden ziyade atıcılık öğrenmeniz benim hoşuma gider. Bir kimse, (dinin ve yurdun muhafazasına yarar büyük) bir nimet olan atıcılığı öğrenir de onu hiçe sayarak bırakırsa, o, nimeti elden kaçırmış veyahut nankörlük etmiş olur.”
    • Seleme bini el-Ekva'dan rivayet olunan bir hadis-i şerif:
    (Nebiyyi Muhterem s.a.v. efendimiz, atış müsabakası yapan bir kavmin yanından geçti ve:) “Ey İsmail oğulları! Atınız, zira babanız da atıcı idi.” buyurdu.
    • Amr b. Abese'den rivayet olunan bir hadis-i şerif:
    “Bir kimsenin Allah yolunda ok atması, köle azad etmesine muadildir.
    • “Sıkıntısı olan kişi ok ve yay edinse sıkıntısı zail olur.”
    • “Ok atmak nafile ibadetten daha hayırlıdır.”
    KAYNAKÇA:

    • AYANOĞLU, İsmail Fazıl; Ok Meydanı ve Okçuluk Tarihi, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları, 1975
    • ERZURUMİ, Hüseyin b. Ahmed, Hülasa Okçuluk ve Atıcılık, Haz: H. İbrahim Delice, İstanbul, Kasım 2003
    • YÜCEL, Ünsal; Türk Okçuluğu, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, 1. Baskı, Ankara 1999
    • KAHRAMAN, Atıf; Osmanlı Devletinde Spor, Kültür Bakanlığı Yayınları, Yayımlar Dairesi Başkanlığı Başvuru Kitapları Dizisi, 1. Baskı, Ankara 1995

    Selamunaleyküm hayırlı bayramlar.Foruma yeni üye oldum konuyu yanlış yere açmış olabilirim öyleyse kusura bakmayın.Bersa P9 CO2 tüplü tabancamla bir şarjör atış yaptıktan sonra şarjörü tekrar doldururken silah bi anda hava kaçırmaya başladı.Bi hışımla elime aldım tüpü sıkıştıran vidayı sıkmaya çalıştım ama gayet sıkıydı.O tüp öylece bitti ve sonra yeni bir tüp taktım.Onu da aynı şekilde saniyeler içinde bitirdi.
    Tüpü delen kısımda bi sorun mu var acaba ne yapmam gerekir anlayan varsa yardımcı olursa çok iyi olur.