btopak1 adlı kullanıcının mesajları

    https://www.airgunturk.com/gallery/raw-image/9118/

    https://www.airgunturk.com/gallery/raw-image/9120/

    https://www.airgunturk.com/gallery/raw-image/9121/

    https://www.airgunturk.com/gallery/raw-image/9119/

    https://www.airgunturk.com/gallery/raw-image/9122/



    Uzun zaman önce kaçıncı sahibi olduğunu bilmediğim bir Evanix Blizzard S10 aldım. Yavaş yavaş şunları yaptım:

    Temizlik, makina izlerinin zımparalanıp parlatılması, yağlama.

    Valfin dağıtılması, parlatılması, toplanması.

    Saçmayı şarjörden namluya süren milde 2 mm uzatma, milin ucunun tesviyesi.

    Şarjörün her bir yuvasının temizlenmesi, parlatılması.

    Hava portunun temizlenmesi, parlatılması.

    Namlu girişinde saçmanın oturduğu yerin tesviyesi, parlatılması.

    Namlu içinin harbi ile temizliği.

    Fener ve ayna ile dürbün paralaks sıfırlama.

    Daha zayıf bir yay takılarak 15 grain saçma için namlu hızının 930 fps (280 m/s) olarak ayarlanması.


    Bugün farklı tip ve ağırlıktaki saçmalarla elle çizdiğim her hedefe 4 atış yaptım. Sadece hız kontrolü için beşinci hedefe son bir atış yaptım, beş delik oldu. Hedef 40 metredeydi, hafif rüzgar, masa üzerinden destekli atış.

    basinc hesabiniz yanlis.
    Insanlari bilmeden korkutmayin lutfen.


    Formul PxV=nxRxT

    "insanları bilmeden korkutmak" cümlesinden anladığım kadarıyla benim neyi bilip neyi bilmediğimi değerlendirecek konumda görüyorsunuz kendinizi, ki hiç haddiniz değil. Hata insana mahsustur, sizin yaşınızdan daha uzun zamandır mühendislik yapıyorum ve 200-300 bar değil, 3000 bar seviyeleriyle haşır neşir olduğumdandır bu yaptığım hesap hatası bana çok ters gelmemişti hani yazarken. Hayatınız boyunca buna benzer hesap hatalarını çokça yapacaksınız, umarım hatalarınızı farkedenler iyi niyetli olurlar, burada olduğu gibi "geyik" ortamında olur bu hatalar, daha ciddi sonuçlara katlanmak zorunda kalmazsınız.


    Bir mühendis ağabeyiniz.

    P1 x V1 / T1 = P2 x V2 / T2 formülünden gittim, ama haklısınız kelvin yerine santigrat kullandığım için iki kat çıktı. Doğrusu yaklaşık 1.068 kat artış olur. Yani 200 bar tüp 213 bara çıkar. Kusura bakmayın akşam akşam korkuttuğum için.

    Doğrusunuz tabikide testi geçmiş yada yeni tüp dayanır büyük ihtimalle bir sıkıntı çıkarmaz ancak her zamanda tedbiri elden bırakmamakta fayda var böyle kazalar insanın başına hayatı boyunca ya hiç gelmez yada belki bir defa gelebilir oda götürür Rabbim korusun keyifli atışlar

    Bir ara yaklaşık 20 derece oda sıcaklığında tüfeğime pompayla 200 bar bastım, bagaja koyup atışa gittim. Piknikti muhabbetti derken 3 saat kadar sonra tüfeği bagajdan aldığımda sıcaktan elim yandı, en az 50 derece olmuştu sanırım. Aracım siyah ve güneş altında kalmıştı. Manometre 0 dı, yani hiç hava yoktu. Soğuduktan sonra tekrar hava basmaya çalıştım ama tüfeğin tüpündeki oringler hapı yuttuğu için hiç hava basamadım. Oringleri değiştirdim, pompayı bağladım ve 200 bar bastım. Bir daha da tüfeği güneş altında bagajda bırakmadım.


    Bu arada basit bir hesap yaparsak, 20 derecede 200 bar olan bir tüp 40 dereceye geldiğinde basınç 400 bar olur. Siz siz olun, bagajdaki tüplerin basınçlarına dikkat edin.


    Kazasız belasız keyifli atışlar dilerim.

    Silahtaki sorunu buldum, sizlerle de paylaşayım dedim.


    Şarjörle namlu arasına biraz pudra döktüm, bir saçma attım, bir de baktım pudra darmadağın olmuş, her tarafa yayılmış. Yani epey bir miktar havayı namludan geri kaçırmışım. Saçmayı şarjörden namlunun içine iten sürgünün oturduğu bir oring var, hemen namlunun 2 mm içinde. Sürgü sökülüp takılırken sanırım bir darbe almış ve oringe oturan yerde ufak bir çöküntü olmuş. Sürgüyü söküp kesip araya parça ekleyip boyunu 1.5 mm kadar uzattım. Artık sürgünün hasarsız yeri oringe basıyor, bu arada sürgü fazla gidip transfer portunu da kapatmıyor. Bu arada oringi değiştirip silikon gresle hafifçe yağladım, sanırım dayanır biraz daha.


    Pudra deneyini tekrarladım, bu sefer dağılmadı. Ses neredeyse kayboldu, yani namlu çıkışından değil girişinden patlıyormuş.


    Kazasız belasız keyifli atışlar dilerim.

    Merhabalar hobidaşlar,


    Blizzard S10 .22 tüfeğimin ucuna bir moderatör taktım, 15 metrede kağıt hedefe atış yapıyorum. Ev içinde atış yaptığımdan sesi kısmak istiyorum, hızı 750 fps civarına ayarladığımda sadece tıslama ve çekiç sesi geliyor. Hızı 900 fps civarına aldığımda ise moderatöre rağmen ciddi patlama oluyor, evin içinde yankılanıyor.


    Sıkıntım ise 750 fps hızda saçmalar çok dağılıyor, yaklaşık 5 cm çaplı daireye toplanıyorlar. 15 metrede elimle taş atsam zaten bu kadar bir daireye toplarım. Hızı 900 fps yaptığımda daire yarım santime küçülüyor, bu kadarı da benim hatam diyebilirim.


    NSP Falcon 13.4 grain kullandım, RWS superpoint 14.5 grain kullandım, Hatsan-JSB exact jumbo 18 grain kullandım, sonuç aynı.


    Basınç yaklaşık 160-130 bar arasında, yüksek basınçlarda deneme yapmadım gürültü nedeniyle.


    Sizce problem nerede olabilir, ne yapabilirim?


    Fikirleriniz ve yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.

    Erhan Bey' den aldığım (scrfrhnd) bir moderatör var, hem işçilik hem etkinlik çok çok iyi. Sesi oldukça azaltıyor, moderatörle daha fazla uğraşmaktan çok boşa atılan havayı azaltmaya çalışıyorum.

    Merhabalar,
    Evanix S10 silahım çeşitli moderatörler denememe rağmen kükremeye devam ediyor. Çekiç yayını gevşetip çıkış hızını 700 fps civarına çektiğimde ses kesiliyor ve sadece tıslama ve çekiç sesi geliyor. Çekiç yayını sıkıp çıkış hızını 900 fps ve üzerine çektiğimde ise moderatöre rağmen kulak tıkacı gerekiyor.
    Sesi azaltmak için hızı hem gevşek yay-180 bar kullanarak 900 fps denedim, hem de sıkı yay - 130 bar ile 900 fps denedim, her ikisinde de kükremeden kurtulamadım. 14,5 grain rws marka .22 saçma atıyorum.
    İyi moderatör kullanmaktan başka yapabileceğim bir şey var mı sizce?
    Teşekkürler.

    Hayırlı olsun, ben yaklaşık 2 sene aynı aleti kullandım, oldukça da memnundum.


    Ben bu tüfeği sıkı tuttuğumda daha isabetli atışlar yaptım. Başka yaylılarda ise gevşek tuttuğumda isabet daha iyiydi, siz de biraz deneme yanılmayla uygun tutuşu bulursunuz.


    Namlu boyunun uzun olması yayı kurarken kolaylık sağlıyor, ancak oldukça uzun bir namlusu var, her kılıfa girmiyor. Kılıf alırken dikkatli olun.


    Diana field heavy peletler oldukça iyi sonuç verdiler. Namluya iyi oturuyorlar, namlu çıkışında üzerlerinde kalan yiv set izleri tatminkar. Gamo peletler genelde tutarsızlar, kimisi rahat oturuyor, kimisi sıkı geçiyor, sanırım çakma Gamo çaktılar bana. FX peletler de iyi sonuç veriyor ve birbirine çok yakın boyutlardalar.


    Dürbünsüz kullanırken gez oldukça hassas ayarlanabiliyor ve ayarı kaymıyor.


    Normal olarak ilk atışlarda namludan duman tütecek, insan kendini Clint Eastwood gibi hissediyor, sonra geçiyor.


    Hayırlı olsun, kazasız belasız isabetli atışlar dilerim.

    Arkadaşlar bir sorum var,


    elimde bir light var, namlusunu değiştirip uzun ultra namlusu taktım. Light ile ultra arasındaki tek fark namlu boyu mu, piston çapı veya kursunda da bir fark var mı?


    Biliyorum ultra ve light modellerin namlu çıkış hızları farklı veriliyor ama bu tamamen namlu boyu farkından da kaynaklanıyor olabilir.


    Teşekkürler

    Selamlar, ben hız ölçümü için Audacity programı ve dizüstü bilgisayar kullanıyorum. Yakınlarımda krono yok, doğru ölçüp ölçmediğimi test edemedim. Mantık şöyle:
    Silahtan ölçülmüş bir mesafe öteye mesela 10 metreye sac veya vurunca iyi ses verecek malzemeden bir hedef koyuyorsunuz. Bilgisayarı silahla hedefin ortasına yerleştirip ses kaydına başlıyorsunuz. Atış yapıp hedefi vurup gidip bilgisayara kaydı durduruyorsunuz. Audacity programında ses dalgalarına bakarak namludan çıkan atış sesi ile hedeften gelen çarpma sesi arasında kaç saniye olduğunu ölçüyorsunuz. Mermi Hızı = 10 metre / ölçtüğünüz zaman formülünden hızı hesaplıyorsunuz.


    Programı kullanan ve krono ile kontrol edebilen varsa bilgi verebilirse çok iyi olur.
    Kolay gelsin.

    Selam arkadaşlar,
    Atakarms ile yazıştım, eft yaptım, iki gün sonra sol kabza takımı elimdeydi. Bu arada hp-01 olan namlumu da ultra namlu ile değiştirdim.
    Sol kabza kullanmanın bana göre tek kötü yanı, oğlumla, babamla, arkadaşlarla atış keyfini paylaşamamak. Bana uyan kabza onları üzüyor, onlara uyan kabza beni geriyor. Bir denk getirebilirsem her iki ele uygun ceviz kabza oyacağım.
    Kimse kırılmasın, yedek parçamız yok.

    Selamlar arkadaşlar,


    sonunda dürbünümü sabitledim (gamo 4-16x50), aldım tüfengimi (diana 31, 4.5mm) koydum tahtayı 36 metreye (neden 36 demeyin, duvar orada), 10 saçmayı sağa sola salladım piston - keçe ısınsın diye, sonra bir atış dürbün ayarı için, ardından 3 atış grupman denemesi, diana heavy saçmalar ile. Üçüncü delik ilk ikisinin yanında, ama tahta parçalanınca üzeri kapandı. En uzaktaki delik ilk attığım dürbün ayar atışı. Dediğiniz gibi 4 ve 5 i atmaya korktum. Ayakta destekli atış yaptım, fazla vaktim olmadığı için yayılamadım.


    [Resim Engellendi: http://i51.tinypic.com/fn76np.jpg]


    Sonra aynı yere bir civata koyup onun ifadesini aldım. Saçmanın üzerine civatanın dişleri çıktı, yani aslında civata saçmanın ifadesini aldı ama benim keyfim pek yerindeydi.


    [Resim Engellendi: http://i53.tinypic.com/25rm2ag.jpg]


    Haftaya 50 metredeki başka bir duvara atışlarım başlıyor.

    Dün dürbünü soktüm, aynı yerde aynı şartlarda gez-arpacık kullanarak atış yaptım. Yerde, ayakta, destekli, desteksiz, en fazla 1 cm içine toparladım saçmaları. Anlaşılan ya dürbün ayağın içinde geziyor (çift tafaflı bantla yapıştırmıştım) ya da dürbünün optikleri kendi içinde geziyor.

    Selamlar arkadaşlar,


    bazı sorularım var, tecrübeli dostların yardımı lazım.


    Diana 31 modeli 4.5 mm tüfeğim var, yaklaşık bir yaşında, toplamda 400 kadar FX marka saçma attım. Yatagun dampa ayak üzerinde Gamo 8-16 * 50 dürbün kullanıyorum. Dürbünü 10 metrede sıfırladım, biliyorum 10 metre komik ama yerim ve zamanım dar, bu mesafede iyice kontrolü elime alıp sonra 40-50 metrelere geçeceğim.


    Ayakta destekli olarak tek delik yapabiliyorum, bazen ikinci üçüncü saçmanın giriş deliğini bulamıyorum, ilk deliğin tam içinden geçiyorlar.


    Silahı sıkı tutmayı denedim, tamamen gevşek (artillery) tutmayı denedim, en iyi sonucu kundağı sadece alttan destekleyerek, dipçiği ise omzuma sıkıca bastırarak aldım.


    Ertesi gün aynı şartlarda aynı yerde atış yapmaya başladığımda bırakın tek deliği, 2 santimin içine ancak toplayabiliyorum.


    Sorularım şöyle:


    Atışa ilk başladığımda dağınık atış yapmam benim konsantrasyonumla mı ilgili, yoksa pistonun, keçenin, yağların biraz ısınması mı gerekiyor?


    Yeni namlunun alıştırma sürecini (break in) atlatması için kaç atış gerekir?


    Dampa ayak kullanmama rağmen dürbünü tutan bileziklerin vidaları gevşiyor ve dürbün geziyor. Düzenli olarak kontrol edip vidaları sıkıyorum. Normal midir?


    Teşekkürler.

    WD40 pas sökücü, kuru yağ temizleyici, parlatıcı, biraz da yağlayıcı. Fakat temizleme özelliği yağlama özelliğinden biraz daha üstün, kullandıktan bir hafta sonra kendi yağı uçup gidiyor ve yağsız bir yüzey bırakıyor. Ben sadece ince yağlı bezle siliyorum.

    Arkadaşlar ben şöyle basit bir test yaptım, sizin fikirlerinizi almak isterim.


    Peleti namlu ağzına, yani arpacık tarafına sürmeyi deniyorum, sonuçta burası namlunun en dar yeri, pelet üzerine doğru dürüst yiv set izi çıkması ve peletin namluyu sallanmadan düzgün terk etmesi için peletin hem ucunun hem eteklerinin namluya girmeyecek kadar sıkı olmasını beklerim. Sonuçlar şöyle:


    Webley scott special 5.5 silah;


    Hatsan pelet, ucu namluya fazla rahat geçiyor, içinde oynuyor, etek geçmiyor


    Gamo TS22, ucu namluya fazla rahat geçiyor, içinde oynuyor, etek geçmiyor


    Victory, ucu namluya fazla rahat geçiyor, içinde oynuyor, etek geçmiyor (bu peletin namlu çıkışında takla attığı fotoğrafım var)


    Gamo pro magnum, ucu da, eteği de namluya girmiyor.


    Crossman diabolo baracuda, ucu da, eteği de namluya girmiyor.


    Diana 31 4.5mm Silah:


    Diana, Air Arms field heavy, FX, Gamo, hepsi aynı, ucu da, eteği de namluya girmiyor.


    İyi atışlar....