falcone tarafından yazılan gönderiler

Lütfen Resim Paylaşımlarınızı Galeri Üzerinden Yapınız. Ek Dosya Yükleme İptal Edilmiştir..

Bizimle Paylaşmak İstediğiniz Resimlerinizi Galeri Dışında Link Olarak Vermek Yasaktır. Galeriye Nasıl Resim Yükleneceğini Bilmiyorsanız Lütfen Konumuzu İnceleyin Buradan Açtığımız Konuyu Ziyaret Edebilirsiniz.

    ben de bu silahımı severekten kullanıyorum fakat, yüksek ayak kullanmazsam; Dürbün namluya paralel bakıyor ve hem dampalı hem arka rafı yüksek ayak yok. Dürbünü ve ayağı şimleme yaparaktan ayarlamak mecburiyetinde kalıyorum. Zor oluyor, Dürbünlerin yükseklik kilikleri bitiyor.

    başka bir sıkıntısı yok yada benim dikkatimi celbetmedi henüz. Sumatra ve AA 510 dan daha çok seviyorum

    istediğim tadı hatsan jsb 16 ve 18 grn ile alabiliyorum diana hig pover 21.14 ile istediğim başarıyı yakalamadım.

    bence pistonu kısaltırsak darp ve neticede isabetsizlik daha şiddetli olacaktır.
    şahsi fikrim; piston ve silindir çapını genişlet
    yayı kuvvetlendir
    namluya açılan deliği fazla olmamak kaydıyla genişlet
    ağırlığı arttır

    bu formda bazen uygun fiyata torun vs yaylı silahlar satılıyor, onlardan bir tane satınalıp bunu denemek lazım ama benim kendi atelyem yok , bu uğraşmayı icap ettiren bir iş.

    merhaba kıymetli arkadaşlarım ve kardeşlerim.

    evvelden ben de bir yay tahayyül ediyordum lakin yay, kuvvetli ise başka bir çarpışmaya sebep olacak, zayıf ise ciddi bir tesiri olmayacak. Ama dün velibey kardeşimin yay fikri üzerinde düşündüm ve pistonun dibinde zayıf bir yay ve öünde bir keçe vs bulunursa ilk çarpma keçeye olacak ve ikinci çarpışmayı yumşatacak. Bu kuvvetin cümlesini kullanmamıza mani olacak fakat isabette bir zerre olsun müsbet tesir sağlayacaktır zannediyorum. Lakin malesef yine de çarpmadan önce saçma tanesinin namluyu terk etmesi kadar faydalı olmayacaktır. Ateşli silahların ne kadar tepki yaptığı malumunuzdur fakat bu tepkinin neredeyse hepsi, merminin namluyu terk etmesinden sonra husule gelir yani hem isabet hem uzun menzil hem tahribat meydana gelir..

    Bir de şöyle düşünün zaten var olan tazyik kuvveti namluda yiv ve setler arasından kaçıp gitmese , kaçanların % 70 kadarını kullansak başka bir mesele kalmaz.


    cümle ağabeylere, arkadaşlara, kardeşlerime hürmet ve muhabbetle

    yay; kuvvetinin neredeyse çoğunu harcadığı esnada azalan kuvvetine mukabil saçma tanesi de namlunun ortalarına doğru bir yere kadar vasıl olur ve kuvvetleri muvazeneye gelir. Ama o sırada saçma tanesi hareket halindedir ve o zamana kadar yayın kuvvet harcayarak çektiği ve yayın arkasında duran madeni ağırlık, işte o sırada yaya, dolayısı ile pistona çarparak bu muvazeneyi saçma tanesi aleyhine bozar. ve yayın kuvveti tükendiği anda son itişi o ağırlık yapar lakin bu da bir çarpışma manasına gelir hatta ardından pistonun silindirin dibine çaptığı ikinci darp hadisesi vuku bulur, işte namlunun tahminen ortalarında muvazenede bekleyen saçma tanesini namludan bu çarpma hadisesi dışarı fırlatır.

    Şimdi bu ağırlık mevzuunu da hesaba katarak yeniden tahayyül edin lütfen. Ben sahip olduğum naçizane malumatı vermek istememiştim ama layik olmadığınız için değil, tahsil, bir istikamete tevcih olmaktır malesef şimdi bu istikamete doğru hayal edeceksiniz, belki de asıl doğru başka istikamettedir, birileri bunu görememiş olabilir, o tarafa bakarsak bizler de göremeyebiliriz. İşte ben bunu istemiyordum.

    Ama lütfen siz istikametinizi ve hayallerinizi bozmayın. Açılmış hazır bir yolda yürüyenler değil farklı istikametler hayal eden ve buralara yol açanlar istikbali tevzi etmişlerdir.

    evet bu mümkün ama yay madeni bir cisim olarak başka bir çeşit çarpmaya sebebiyet verecektir. Maksat darp ve çarpmaya mani olmak ise yumşak cisimler tercih edilmelidir.

    Bu yumşatma yine de çapışmadan evvel saçmanın namluyu terk etmesini sağlamayacaktır.

    evet bu hatırı sayılır bir tesir yapacaktır lakin kuvvet ve menzil ile alakalı bir muvafakiyettir. Çırpınmaya ve Çarpmaya mani olmak yahut, çarpma işini yumşatmak hiç bir şeyi değiştirmeden dahi isabete yaklaşmayı sağlayacaktır, mesela pistonun gelip çarptığı yere ( silindirin sonuna bir yerlere ) 4 - 5 mm kalınlığında conta şeklinde bir ayakkabı keçesi koymak mümkündür.

    Evet forum uyeleri asil ovguyu almasi gereken sahsi muhterem abimizi de ogrenmis olduk.Nasipse kafamdaki bi kac modeli cizdirmek icin basvuracagim kendisine.
    (bu arada son fotodaki namlu ustunude orten parca on numara olmus.)

    civciv kardeşim lütfen sinirlenme ama içindeki ateşi sıcak tut, fikirn varsa tecrübe ettikçe olgunlaşacaktır. inşallah güzel bir mesai ile güzel bir iş çıkacaktır. Lakin; o zamana kadar azmini kaybetmezsen, mevzu bahis muvafakiyet ilk 10 - 15 tatbikatta karşına gelmeyebilir. Sabret ve yumşama.

    Merhaba hocam.. ;

    çıkış deliğini büyütürsek, pistonun büyümüş olmasının esprisi kaybolurmu acaba diye geçirdim aklımdan, hiç düşünmeden.. ;)


    ama bahsettiğiniz gibi, pistonu biraz daha büyütsek; yaylılardaki sanki eksik kalan havayı tamamlamış olacağız..
    aynı yay ama daha büyük piston ve hacmi sizin düşündüğünüzü karşılarmı ?..,


    merhaba ferhat kardeşim. havanın pistondan çıkış deliğinin küçük olması pistonun karşısına koyduğunuz bir tür manidir ve bir çeşit regulotor görevi görür. Yani bu mani karşısında yay, pistonu ne kadar itebiliyorsa elde ettiğimiz tazyik, saçma ile delik arasında o kadar sabit ve istikrarlı bir bir şekilde devam eder lakin çabucak itemeyecek kadar zayıf hale gelir.
    Neticede saçma namluyu terk edinceye kadar vuku bulacak istikrarsız tazyik hadiseleri (belli bir seviyenin altına düşmedikçe) mühim değildir.

    - Benim buradaki teklifim; kuvveti arttırarak saçmanın namluyu terk etmesinden sonra pistonun silindire çapmasına ve haliyle çırpınma hadisesine mani olmaktır. Tabii dir ki bu da isabet manası taşır.

    Zaten bir yaylıo silahta isabete tesir eden en önemli mevzu çarpışma ve tetiğin doğrudan mekanizmayı çalıştırmasıdır. Çarpışmadan önce saçmanın çıkmasını sağlarsak isabeti de büyük nispette sağlarız zannediyorum.

    - bu kadar uğraşıp elde ettiğimiz tazyikin büyük kısmı manlunun daha ilk 30 - 40 mm başlangıcında yarıdan fazla kayıba uğrar, çünki yiv ve setlerin arasındandan kaçar, saçma, yoluna neredeyse yarım kuvvetle başlar lakin o vakit saçma yiv ve setlere daha fazla oturmuş olsa da ittirecek kuvvet azalmış olarak devam eder ( piston silindirin sonuna kadar itmeye devam eder ve ancak bu kuvvetle saçma namluyu terk eder. ) Hal böyle iken zannımca namlu başlangıcının takriben ilk 30 - 40 mm mesafesi su borusu gibi yivsiz ve setsiz olmalı fakat bu mesafeden sonra başlayacak namlu sathı poligunlu namlu tabir edilen şekilde başlamalı tazyik kaybı nerdeyse olmayacağından sürtünme daha kuvvetli ve fazla olacaktır, haliyle ard arda atışlar yapılabilirse ısınma bile mümkün olacaktır.

    gemiden karaya silah zoruyla çıkmak zorunda kalanlarla vatanlarını , allah için müdafa ve muhafaza edenler arasındaki bu harp; Aslında bir sistem , ve dünya harbidir. Farklı dünyaların hakimiyet harbidir.

    İngiliz tarafında da iyi kumandanlar vardı ama savaştıranların değil savaşanların muvafakiyeti ve bunun özündeki itikat her halde malumunuzdur.

    İnşallah bir daha olmaz. Şayet olursa o büyük asker artık yok

    mevzuyla alakadar olan ve olmayan herkese merhaba.
    Bir zamanlar ben de proje geliştirmekı için bir yaylı tüfek satınalmak istiyordum. SAizin böyle bir imkanınınız var ne güzel. Bu mevzuya dair şahsi fikrim. İsabet mümkün kılaca olan, pelet namludan çıktıktan sonra pistonun silindire çarpmasıdır, bunun için ise piston ve silindir çapını bir nebze büyütmek lazım olduğunu zannediyorum. lakin pistonun çıkış deliğini artan kuvvet nispetinin altında olmak üzere büyütmek lazım gelecek.

    verdiğiniz malumat için teşekkür ederim


    Ben yaylı silahlarda isabetin artması için evvela piston çapının büyütülmesi
    yayın daha da kuvvetlendirilmesi
    namluya basıncın aktarıldığı yolun buna kıyasla büyütülmesi vasıtası ile piston, silindirin dibine çarptığında, saçmanın çoktan namluyu terketmiş ve namlunun işaret ettiği noktaya tevcih olmasını sağlamaktır.
    Belki de bu kadarı dahi isabeti arttıracaktır. Namlu içindeki tazyikin, yayın gücüne mukavemet ettiği o an piston az da olsa geri kurulmaya başlar. İşte buna mani olmak için yayın dibine bir ağırlık konur, bence bunun yerine pistonun yalnızca ileriye gitmesi sağlayacak tek istikametl küçük ve basit bir teşkilat lazımdır.

    Kanaatımca manlu içinde de muhtelif tadilat luzum edecektir.
    mesela;
    bahsettiğiniz 25 yada 30 mm lik namlu girişinin yiv derinliği ebadında düz (yiv setsiz olması).
    setlerin ilk başlarda az sonradan daha giderek yüksek olması
    setlerin dönüşü de ilk başlarda çok az olması (fx namlularındakini andıracak şekilde)
    setlerin keskin olmaması yuvarlak olması (poligonlu namular gibi)
    namlu çıkışında fazla hava tazyikinin tasfiye edilmesi (air sitiriperler şeklinde)
    Kanaatimce bunlar isabeti arttıracaktır. Bu konuda mustafa ağabeyin çalışmaları olmuştu, Bizlere malumat verirse yararlı olacaktır.

    Mevzuya dair mesaisi olanların tecrübelerindeki her merhale, burada neşredilmeye şayandır.

    sanırım evet yada hayır demek yerine bu tartışma uzadıkça siz ne kadar kontrollü öldürdüğünüzü neden bunu yaptığınızı söyleyecek ve başkalarını öerenek vereceksiniz.

    ben hakkınızda yazılan zevk için öldürmek konusunun gerçek olup olmadığını öğrenmek istiyordum, bunu yaparken ne kadar yüce düşüncelerle yaptığınızı, ne kadar büyük adam olduğunuzu, ne kadar haklı olduğunu söyleyerek başlamanızdan anlamam gerekirdi ben zevk için öldürdüğünüzü anladım. bu kadar basit.


    bu tartışmaya daha da katılmak istemiyorum, kendi kendinize haklı çıkmaya devam edin, size büyük yolunuzda yüce nedenlerinizde geniş kolaylılkar dilerim


    not kelimelerinizi dikkatle seçerseniz ahlaki yapınıza dair bilgi vermemiş olursunuz, diğer arkadaşlar sizi en azından muattab olmaya layık görürler

    ben baştan beri bu günahmıdır değilmidir diye sormadım, cevapladığı diğer bir çok sualleri de sormadım. "Siz; O resimde göremediğimiz ve tavuk olduğunu söylediğiniz hayvanları kendiniz mi öldürdünüz, diğer arkadaşımızın yazdığı gibi mecburiyetten değil zevk için hayvan öldürdünüz mü" diye sordum. Herhalde tam olarak anlamadığından cevap vermiyor sanıyordum. hepsi bu.

    Zevk için hayvan öldürüyorsa da bizler onu burada cezalandıracak değildik zaten. Yalnızca sualime cevap bekliyordum. zaten zorlandığı konularda cevap vermek istemediğini söylemesi kafidir.
    başka bir mevzu yoktur, hepsi bu.

    tamam ben cevabımı aldım , şunu keşke baştan söyleseydiniz, evet kafa avcısı arkadaşım haklıymış.

    bu arada keşke kendinize hudut koymasaymışsınız, asıl üslubunuzu görseymişiz, sizi acilen tanış olurduk ne güzel.


    Arada bir yapmış olduğum imla hatalarına gelince bilgisayarımın içinde bir mikrop virüs vs var yazdıklarımın bazılarını parça olarak tersten yazııyor, bazılarını farketmiyorum ve düzeltemiyorum. Ne yapalım bütün mikroplar doğal hayatı öldürmeye çalışmıyorlar bazıları da bilgisayarlara zarar veriyor.

    8o

    yapılan avların ne kadarı zevk içindir
    av mevzu bahis olduğunda nerelin ayrımını yapmamak gerek
    kendinizi nelere göre ve nasıl sınıralrsınız


    hiç sormamıştım ama bunların cevapları için de teşekkür ederim

    siz sanırım suali anlamadınız

    bir daha okurmusunuz :thumbup:

    bir çok konuya cevap vermişsiniz teşekkür ederim, bir de hiç değinmediğiniz şu "zorunda kaldığınız için mi yoksa zevk içinmi vurdunuz" suailne de cevap verirseniz sevinirim, tabii mecbur değilsiniz, sizi zor durumda bırakmak için sormuyorum ihtiyari bir sualdir.


    teşekkürler

    endişelenmenize gerek yok ben son bir kaç yıldır arabamın arkasında bazen iki bazen üç, bir kaç kere de 4 havalı silahla gezdim halen de arabada 2 tanesi duruyor, şu ana kadar hiç bir polis bunlarla ilgili sor sormadı.

    burada benim merak ettiğim kafa avcısı arkadaşımızın bahsettiği, hayatınızı idame ettirmek için değil zevk için öldürmek mevsu bahismidir.