Güzel bir buluşma olmuş. Allah muhabbetinizi daim kılsın.
Resimlere bakınca içimden uyarmak geldi. Atış pozisyonlarınız çok rahatsız. Ya sandalyenizi alçaltın ya da desteğinizi yükseltin. Böyle gerilimli bir pozisyonda düzgün grup çıkarmak bir hayli zor.
ihtiyar tarafından yazılan gönderiler
Lütfen Resim Paylaşımlarınızı Galeri Üzerinden Yapınız. Ek Dosya Yükleme İptal Edilmiştir..
-
-
Ülkü abi, Gladiatör ile 8 isabetli atış kaç saniyede yapılabilir? Birde güç ayarından ayar değiştirildiğinde "sıfır noktası" değişmiyor diye okumuştum, bu acaba kaç metre mesafeye kadar geçerli olabilir?
anlat abi, ben yarın gelip göremeyeceğim. benim gibi gelemeyecekler için anlat lütfen
Biatlon tipi kurma kolu çok rahat fakat az da olsa nişan bozuluyor. 2-3 sn/atış hızı normal. Antrenman ile bu süreler kısaltılabilir.
Güç ayarı değiştiği zaman vuruş noktasının değişmemesi imkansız. Yüksek güçte 1000 fps civarında olan hız 500 - 600 fps ye düşüyor. Kesinlikle alt vuracaktır.Offf offffffff yaw deyin hele hadii
.... Ülkü abicim anlatıver hele sen anlatırken bizim azımır bir karış açık dinliyoruz salyalana salyalana... REVO mu.? GLADYO mu.?Anlat anlat diyorsunuz ama, Revo, Gladyo, T12 anlatılmaz, yaşanır. Yarın bu yeni oyuncakları test edenler anlatırlarsa daha yerinde olur.
Revo mu ? Gladyo mu ? Cevaplaması çok zor. Tamamen kişisel tercihe bağlı. (Belki biraz da duygusal) İkisi de çok kaliteli silahlar. Namlular aynı. Revo'da regülatör ve bir tür stripper var. 12 atışlık şarjör ekstrası. Otomatik sistem isabetliliği etkiliyor mu ?. Pek te etkilemiyor gibi ,deneyip göreceğiz. Gladyo, ekstra hava hacmi ve biatlon tipi kurma kolu ile mükemmel bir makina. Her ikiside büyücülerin (sihir yapanlar) gözdesi olacak.
-
Benim favorim de glad. Kaç taksit yapılabilir bana

Yeter ki sen iste Buluthan ! Bir kolaylık düşünülür her halde...

Bu silahın hakkını verecek az sayıdaki kişilerden birisin kanımca.
-
Mesele regülatörün işçiliği veya maliyeti değil, silaha getireceği artıların olup olmadığı.
Öncelikle silahın kusurlarının giderilmesi gerekir. Namlu kalitesi, namlu ağzı (crown), pellet yükleme haznesinin kusurları, pellet iticinin yataklaması, tetik hassasiyeti ve en önemlisi çekiç tasarımındaki kusurlar giderilmeden takılacak bir regülatör olsa olsa "şimşir tarak" olur. -
Ülkü abi birazda gladiatör'ü anlatsana? hani benim gibi merak edenler vardır

Gladiator'e de dürbün takıp kabaca sıfırlama yaptım. 10 -15 metrelik "bahçe" poligonunda atışlar sıkıcı oluyor. Ona at vur, buna at vur, şuna at vur, cidden çok sıkıcı. Uzun mesafe atışları daha keyifli olacaktır sanırsam.
Gladiator, her bakımdan başa güreşebilecek bir silah. Kısa bir sürede atıcıların gözdesi olacağına inanıyorum.
-
Evet biraz sağ vuruyor, bir an önce eğlenceye başlamak için, ince ayar ile uğraşmadım.
Fikrimi sorarsanız, ben bu silahtan hoşlanmadım. Şarjör, doldurma hızının üç-dört katı hızla boşalıyor. Doldurmak için ara verince keyfiniz kaçıyor. 5-10 yedek şarjör ve onları doldurup hazır eden birkaç kişi olursa çok zevkli olabilir.
Saatte 1 kutu pellet (500 lük) bitirmek işten değil. Masraflı alet yani. Atış yaparken, hedefteki deliğin büymesini izlemek değişik bir duygu.Mustafa Bey resme bir kıyas objesi koymamış ama (bir de ismimin ilk harfini büyük yazsaymış ) hedef kartonu A4 ebadında, Beka Outdoor'un alış veriş yapanlara verdiği hediye hedeflerden.
-
Ulku bey ,
Bu alet .22 LR den daha iyi desenize .Bir kaç .22LR mermiye ait veriler :
Lapua Pistol King, 40 grain, 950 fps, 80 fpe
Winchester Super X, X22LR, 40 grain, 1255 fps 140 fpe
CCI, Quik-Shok , 32 grain, 1640 fps, 191 fpe
Aguila Super Maximum, 30 grain, 1750 fps 204 fpe
.22 cal Havalıların en güçlüsü ancak .22LR subsonik tabanca mermisi gücüne ulaşabiliyor.
Yüksek hızlı av mermilerine ulaşması ise, günümüz teknolojisi için, bir hayal gibi görünüyor.Neyse siz AT44 u modifiye ederseniz eminimki oda atar,yeterki sizin eliniz degsin..

Bir istihza mı var, bana mı öyle geliyor bilemedim. Gerçek görüşünüz ise, yüzünüzü kara çıkaracağım.
AT44 için böyle bir güç olası görünmüyor. Böyle bir güç için, yeni bir silah yapmak, AT44'ü modifiye etmekten daha kolay. -
Asıl soru Nerde bu Piledriver 'ı 1100 fps le atacak makina.
Bir söylentiye göre, Türkiye de bir adet varmış.
[Resim Engellendi: http://www.daystate.co.uk/images/AirRanger-RH.jpg]
80 fpe modeli, 40 grain mermiyi 950 fps atıyormuş. 30 grain ile de 1100 fps verir herhalde.
-
Sayın M.Akif Bey,
Çeviri hatanız yok. Verdiğiniz link te tanıdığım ve yabana atılmayacak nitelikte bir yer. Belki "Push-Button" ibaresi yanlışlıkla yazılmıştır.Shilen'e çekince koymamın nedeni, şahsa (Ed Shilen) ve firmasına, yaklaşık 40 yıldan beri, aşina olmamdır.
Bir silah tamircisi (gunsmith) olan Ed Shilen, aynı zamanda iyi bir atıcıdır. Kendi tasarımı mekanizma (bolt action) ve kendi yaptığı silah ile 1961 yılında NBRSA Light Varmint şampiyonu olmuş. Bu tarihten sonraki, Gun Digest, Guns & Ammo v.s. gibi mecmualarda, ismine sıklıkla rastlanır .[Resim Engellendi: http://img410.imageshack.us/img410/2917/ed1xd1.jpg]
Resim 1966 Gun Digest'ten alınmadır.
Başlangıçta SS&D namluları kullanırken sonra namlu imalatına girişmiştir ve bu üretim aile şirketi tarafından hala sürdürülmekte.
Kendi sitesinde FAQ bölümünden bir soru ve cevabı :
http://www.shilen.com/faq.html#question20
What is "button-rifling"?
Button rifling is done by pulling a solid carbide forming die (referred to as a button) through the drilled and reamed barrel bore. The button forces the steel into the lands and grooves without cutting steel from the inside of the bore. The pressure exerted by the button re-positions the steel.Dövme namlularındaki metalin aşırı stresli olduğu doğrudur ve bu stres finiş işlemlerinde (kontur v.s.) sorun yaratabilir. Fakat önceki mesajımda belirttiğim gibi, modern makinalarda, fişek yatağından namlu kontürüne kadar tüm detay işlenmiş olarak çıkarılabildiği için bu risk minimize edilmiştir.
Avrupanın ünlü silah üreticileri Sauer, Steyr, Heckler&Koch,Tikka, Sako bu yöntemle imal etikleri namluları kullanmaktalar.
Konu kişisel tercih olunca söylenecek fazla şey kalmıyor. "Cut Rifled" Krieger namlu benim ilk tercihim olurdu, ama bir TRG42'nin orijinal namlusunu da Krieger ile değiştirmek istemezdim.
Hakkıyla 40.000 atış yapmak her atıcının ulaşabileceği bir deneyim değil, en azından resmi kurumlar dışında. Diğer taraftan, orduya verilen silah ve mühimmatın test edildiği MKEK poligonlarında, bir yılda bu rakamın üzerine çıkan atıcılar var.
p.s. AKA veya Drum ile ilgili aramalarımda bir sonuca ulaşamadım, hala cahilim.
-
Hatsan silahları ile ilgili testleri yaparken, hız ölçümlerini de yapıyor. Verdikleri rakamlar abartılı değil. Fakat verilen hız değerlerine hangi tip ve ağırlıkta pellet ile ulaşıldığı bilgisini vermiyorlar. Böyle olunca da rakamlar pek bir şey ifade etmiyor. (en azından benim açımdan)
Dün akşam üstü, Hatsan'dan beklenen kargo geldi :
[Resim Engellendi: http://img410.imageshack.us/img410/7/image2ih8.jpg]
İki adet kurma kolu ve teselli ödülü
olarak, yedek hava tüpü ve 3 kutu Hatsan pellet.
Silah üzerindeki tüpün valf hava çıkışları, çapı 1mm kadar olan iki delik idi, gelen yedek tüpte ise, yaklaşık 2 mm çaplı sekiz delik var. Zannedersen 5.5 mm silahın yedek tüpü yollanmış. Bende bu delikleri genişletmeyi düşünüyordum, kolaylık oldu.Konuyla ilgilenen, beni bizzat arayan ve bu malzemelerin bana ulaştırılmasını sağlayan Sn. Bahtiyar Taşyağan bey'e teşekkür ederim.
AT44-10 ile test ve iyileştirme çalışmaları devam edecek.
-
Bu atışlar esnasında hız ölçümü yapmadım. Verdiğim değer 7.9 grain pellet ile daha ilk testlerde ölçülen hızlar. Bu değer Baracuda'lar için geçerli değil. Atışları 160 - 120 bar basınç aralığında yaptım. İleride bir kaç tip pelletle, tam dolum (200 bar) ile başlayıp atış adedi ve hız grafiklerini çıkaracağım.
Crown açmak dışında namluda bir işlem yapmadım. Belki ileride, pellet yükleme yuvasının revizyonu sonrası, namlu içi parlatma işlemi uygulayabilirim. Bakarsınız çirkin ördek yavrusundan bir kuğu çıkar, belli mi olur ?
-
Ülkü abi Mustafa Abi sizin fikriniz nedir bu namlu konusu ile ilgili
Sadece namluyu değil, silahın tamamını incelemeden bir şey söylemek mümkün değil.
-
O kaşındıran şey cam yünü veya taş yünü olabilir. Arkadaşın kastettiği, yastık, yorgan dolgusu olarak kullanılan sentetik elyaf olsa gerek.
-
AT44-10 yanında bir kutu hediye geldi (Orijinal
). Gamo Prohunter 'a göre daha geniş gruplar çıkardı.
Bir bakalım diye aldığımız, kutusunda Class Magnum Metin yazılı saçma ise tam bir felaket, 10 metrede A4 kağıdı tutturmakta zorlandık
. -
Sn. Master, detaylı açıklamalarınız için teşekkürler. Müsaadenizle bir iki ilave yapmak istiyorum.
Kesme yöntemi (cut rifling), bilinen en eski yöntem, başlangıçta el ile yapılıyorsa da, başta Pratt-Whitney firması olmak üzere, geliştirilen hidrolik makinalarda yarı otomatik olarak yapılmaya başlanmış, II. dünya savaşı zamanında ise otomatiğe dönmüş. Namlu işleme süresi 1 saate kadar düşmüş durumda.
İlk yöntem olan, tek geçişte tek kesme yöntemine ilaveten, tek geçişte tüm yivleri gerekli derinlikte açan bir kesme yöntemi daha var. Tek mil üzerine işlenmiş peşpeşe sıralı çoklu çakılarla (broach) tek geçişte istenen yiv set formu elde edilebiliyor.
[Resim Engellendi: http://nfstc.org/projects/firearms/module04/images/fir_m04_t06_06_a.2.jpg]
Yakın plan görünüş
[Resim Engellendi: http://nfstc.org/projects/firearms/module04/images/fir_m04_t06_06_a.3.jpg]
Aynı mil üzerinde peşpeşe 12 ila 24 kesici bulunuyor ilk kesici ile son kesici çapı arasında istenen yiv derinliği kadar fark oluyor. Bu şekilde tek geçişte istenen sonuç elde edilebiliyor.
Meraklılar için, bir de Button resmi verelim :
[Resim Engellendi: http://nfstc.org/projects/firearms/module04/images/fir_m04_t06_06_b.jpg]Button itme yönteminin Lilja ve özellikle Shillen tarafından uygulandığını sanmıyorum . Hatta bu yöntemin sıcak şeklini uygulayan bir üretici de hatırlamıyorum. (yaş kemale erdi, normaldir)
Dövme (Cold forged) namlular konusundaki görüşünüze katılmıyorum. Yatırımı ve işletme maliyetinin yüksekliği nedeni ile üreticiler tarafından pek tercih edilmese de Avrupada revaçta olan bir yöntem.
Bildiğim kadarı ile Steyr, namluları bu şekilde üretiliyor. BSA ve CZ de bu şekilde üretim yapıyor. Air Arms, yarışma silahı olan EV2 modelinde çek yapımı dövme namlu kullanıyor.
Metal işçiliğinde, parçanın dışını işlemek, içini işlemekten daha kolaydır. Kusursuz işlenmiş bir mandrel üzerinde dövülen, içi önceden honlanmış bir namluyu kim istemez
.
Uygun mandrel ile, hazır fişek yatağı, konik şok ve progressive rifling imkanı da bu yöntemin ayrı bir avantajı. Modern makinalarda soğuk dövme namlunun işlenmesi ise bir kaç dakika.50 yıla yakın bir süredir silahlarla haşır neşir ve namlu takıntılı biri olmama rağmen, AKA namluları duymadığımı utanarak itiraf ediyorum
. Bir link verirseniz, bu cahilliğimi gidermek isterim. -
İncelemeye devam...
Kurma kolu kırıldıktan sonra ara verilen incemeleri tamamlayabilmek için, Pazartesi günü Hatsan fabrikasını arayıp durumu anlattım ve yedek kol göndermelerini rica ettim.
Bana kibarca, yedek parça yollayamayacaklarını, ama silahı Hatsan'a yollarsam, tamir edip geri gönderebileceklerini söylediler. Israrlarım üzerine, yedek parça için baş bayilerinin telefonlarını verdiler ve yedek parça olararak o kanaldan temin edebileceğimi belirttiler.
Verilen telefon numarasını aradım, benzer konuşmalardan sonra, kolu fabrikadan temin edip göndereceklerini söyleyerek, adres ve telefonlarımı aldılar.
Bir saat sonra cep telefonumdan Bahtiyar bey aradı. Silah konusunda bir süre sohbet ettikten sonra o'da adresimi ve telefonumu (?) aldı ve parçayı göndereceğini belirtti.Geçen bunca güne rağmen gelen bir şey olmayınca istikamet Topkapı deyip İlker kardeşimin yanına gittim.
Hızlı kardeşim, kola geçici bir çözüm getirdi :
The content cannot be displayed because it is no longer available. Namlu ucunada hafih bir crown açarak pelletleri traşlanmaktan kurtardık.
The content cannot be displayed because it is no longer available. Namlu - blok bağlantısı sağlayan iki set uskur vidası var. Boyları çok kısa tutulmuş ve ikinci sökme sırasında aluminyuma sarıp kitlendi ve zorlama sonucu bir allen anahtar kırılıp bir tanesinin içinde kaldı. Bu vidalar çürütülüp çıkarıldı ve deliklerine M5 diş çekilerek daha uzun set uskur vidaları kondu. Bu vidalar önemli çünkü namlu içindeki O ring aşınır veya hasar görürse. değiştirmek için, namluyu sökmekten başka çareniz yok.
Namluyu tekrar pellet geçirerek kontrol ettim. Set izleri bir Hatsan namludan beklemediğim kadar düzgün çıktı. Fakat derinlikleri az gibi idi. Namlu içine bir pellet itip ışığa doğru baktığımda yiv aralarından sızan ışığı gördüm. Pellet namluya tam oturmuyordu. Gene namlu ucundan sokulan bir pelleti, üfleyerek yükleme tarafından çıkarabiliyorsunuz.
Yükleme tarafından yerleştirip itmeye başlayınca iki yerde dirençle karşılaşıyorsunuz, ilk nokta, arpacık tesbit vidası için açılan kanalın bulunduğu yer, ikinci nokta ise namlu ucunda 1/2 unf diş açılan bölge, bu ikisi arasında normalçapta bir kısım var. Yani namlu iki şoklu
. (Tanrı pelleti korusun)Namlu çapını ve yiv setleri daha iyi incelemek için, harbiyi, namlu ucuna 3 cm kalıncaya kadar sürüp, namlu ucundan 60/40 kurşun/kalay alaşımı (lehim) eritip döktüm. İşte çıkan parça :
The content cannot be displayed because it is no longer available. Yiv ve setler oldukça düzgün görünüyor, yivler daha dar tutulmuş gibi, namlu delinirken oluşan dairesel izler, yiv derinliğinde açıkça görünüyor.
Gelelim en çarpıcı noktaya : namlu çapı (yiv - yiv arası) 4.54 mm. Kabul edilebilir sınırların çok üstünde. Bu namluya göre pellet bulmak bir hayli zor.Hatsan namlu yapmaya başlamış (öncekilere namlu diyemiyorum), inşallah ölçüsünde ve kaliteli yapmayı da başarır.
Yeri gelmişken, pellet yükleme yerindeki setler alınırken biraz derine inilmiş ve pellet yükleme yuvasının çapı, yivlerin çapını geçmiş ve burada keskin (90 derece) bir set oluşmuş. Sürülen pellet setlerden önce burada traşlanıyor, birde boşluklu iticinin yan sürebileceğini düşünürsek, o pellet nereye gider acaba ?Silahla tekrar grup çalışması yapmaya karar verdim. Atış sahamı ve hedeflerimi hazırladım.
The content cannot be displayed because it is no longer available. The content cannot be displayed because it is no longer available. İlk denemeler hiç de umut verici değildi :
The content cannot be displayed because it is no longer available. The content cannot be displayed because it is no longer available. iki - üç dolum ve 100 - 120 atıştan sonra sonuçlara baktım, gruplar hiç tatminkar değildi, acaba bu gün bende mi bir terslik var dedim ve AA S410E ile bir 5 li grup yapıp kendimi ve şartları test ettim :
The content cannot be displayed because it is no longer available. Demek ki sorun ne bende ne de şartlarda.
Silahı söküp, tetik ağırlığını düşürdüm. Bunun için 2. kadenme ayar vidası altındaki plastik parçayı ve yayı çıkardım. İstediğim kadar olmasa da, çekme gücünü bir miktar azalta bildim.
Bundan sonra yaptığım gruplar biraz daha iyi idi, özellikle de H&n baracuda ile olanlar. Hafif pelletler daha dağınık gruplar verdi.The content cannot be displayed because it is no longer available. Devam edecek.....
-
2430 metre, dünya rekoru. Bunun hikayesini okumuştum. 3. atışta vurabilmiş.
1. atış ıska, 2. atış sırt çantasına gelmiş. .50 BMG yi sırt çantasına yedikten sonra durup poz vermiş anlaşılan.
Yürüyen adam bile 4 saniyede 5-6 metre yer değiştirir. Bu adamın nasıl vurulduğuna akıl erdirebilmiş değilim. -
En gelişmiş sniper silahı olarak bilinen CheyTac Intervention üzerinde Night Force NSX 5.5-22X50 dürbün var.
Dürbünün fiyatı 1800.- dolar kadar.Pekte hakkı olmayan bir şöhrete sahip SVD (kısaca Dragunov) ise 4x lik bir optik sisteme sahip. Ve bu silahlada 1000 metreyi aşan isabetli atışlar yapıldığı rivayet olunuyor.
1300 metreye atış yapan bir Dragunuv'un dürbününden görünen :
[Resim Engellendi: http://img61.imageshack.us/img61/938/dragunowsp9.jpg]
Silah 1000 metreye sıfırlı, 1300 metre için en alttaki ^ işareti kullanılıyor. Boy hedefleri de aynı hizada ve bazıları yıkılmış.
-
Namlu çıkış hızları aynı, ve BC leri (Mustafa bey "mermi dizaynlarıda aynı olsun" derken bunu kastetmiş.) aynı olan,
Mesajımdaki bu açıklamayı göz ardı ediyorsunuz. Mesajı geç okudum ve "dizaynlarıda aynı" tanımını yeterli bulmayıp, Mustafa beye sordum. O'nun "BC'yi anlatmak istemiştim" demesinden sonra mesajıma yukarıdaki açıklamayı koydum. Bu kadar açık anlatımdan sonra, soruda BC leri aynı olma koşulu yoktu denebileceğini sanmıyorum.Jüpiter sorusu bir örnekti ve soruya verdiğiniz cevap geçersiz. sizden sadece süre isteniyor, sizse cevabınızda "belki gider , belkide gidemez" diyorsunuz.. (Bir sınavda, sorulanlardan fazlasını anlattığım için puanım düşürülmüştü)
Maksat fikir jimnastiği, ben sizi anlıyorum fakat konuya tam vakıf olmayanların aklında gereksiz sorular yaratıyoruz gibime geliyor.
-
Exador,
Şekil B doğrudur. Eğer hava olmasaydı, mermi yolu bir parabol olurdu ve mermi yukarı çıkarken yavaşlar, aşağı inerken hızlanır ve parabol eksenine göre çıkış noktasının simetriğine çıkış hızıyla çarpabilirdi.
Hava olunca işler değişiyor, artan ivme değil ama azalan hız nedeni ile birim zamanda katedilen yol kısalıyor ve düşme artıyor. Yani yörünge gerçek bir parabol değil.
İkinci sorunun cevabını verebilmek için, dürbün ekseninin namlu eksenine uzaklığının (montaj yüksekliğinin) bilinmesi gerekir. Bu değer belli değilse, sıfırlama mesafesinden daha yakın bir uzaklıkta artı kıl ile çakışır denebilir.