barbar1963 adlı kullanıcının mesajları

    Havalı silah, havalı silahtır. Ateşli silah da ateşli silah... Ateşli silahları taklit ede ede, iş sonun da kuru sıkı tabanca düzeyine inecek. Tamam sağ olsun Hatsan uğraşmış bunu üretmiş de, bu silahın havalı silah hobisinde yeri neresi olabilir? Yarışma kategorilerini bırakın günlük serbest kullanımlarda; Gurupman olmaz, hedef atışı olmaz, gazoz kapağına, çam kozalağına atalım desek olmaz. Bu silahla biz de yasak ama, serbest olan ülkelerde de ne av olur ne zararlı mücadelesi. Herhangi bir amaçla ateşli silah gibi kullanılır desek, o hiç olmaz.

    O halde yarı otomatik ve ful atış yapan bir havalı silah bence çok uçuk bir üretimdir. Hava sarfiyatı gibi konulara hiç girmiyorum. Hatsan bu ürünü umarım iç piyasaya vermez. Havalı silahlara kısıtlama ve ruhsat (vergi ) niyetin de olanlar için bu modeller iyi bahane olur.

    Bahsettiğim şikayetler üzerine parayı ödemek zorunda kaldılar. Ancak yine de meseleyi ilgili kurumlar nezdinde canlı tutmak ve faaliyetlerinin engellenmesini sağlamak gerekiyor.

    Bir süredir almayı düşündüğüm bir çakıyı Avfoni de uygun fiyatla görünce sipariş ettim ve ücretini EFT yaptım. Bir hafta sonra "Stokta yok " gerekçesi ile tek taraflı iptal ettiler. Oysa aynı ürün farklı fiyatla satışa devam ediyor.


    Daha da kötüsü 3 haftadır paramı iade etmiyor ve aramalarıma cevap vermiyorlar. Kendilerini şikayet sitelerine, Tüketici hakem heyetine ve Cimer'e şikayet ettim. Tüketici heyeti savunmasını istedi. Cimer Ticaret bakanlığına sevk etti. Şimdi banka hesapları üzerinden nitelikli dolandırıcılık yaptıkları için hesaplarının olduğu ilgili bankalara ve banka denetleme kuruluna baş vurup hesaplarının dondurulmasını talep edeceğim.

    Bu tip sıkışmalarda ev imkanları ile yapılabilecek kesin çözüm kızgın şişdir. Namlu çapından daha ince bir şiş'i (Bisiklet teli de olabilir) kızarıncaya kadar ısıtıp namlu içindeki bezi bir kaç kez delin. Kolaylıkla çıkacaktır. Peletin namluda ki sürtünme ısısısını düşününce bu sıcaklık namluya zarar vermez ama yinede şişi yiv setlere temas ettirmemeye ve hızlı davranmaya dikkat edin.

    hadisler konusu çok uzun ve karmaşık bir konu,sadece Kuranın sözleri yeterlidir diyen ilahiyatçılar olduğu gibi tek başına Kuran tam anlaşılmaz tesfire de ihtiyaç var ve kaynak olarak hadisleri gösterenler de var ama benim bildiğim kadarıyla ilk hadis peygamberimizin vefatınından 250-300 yıl sonra yazılmış , söz hatırda değil satırda kalır,250-300 ve daha fazla yıldan sonra kaleme alınıyorsa bir takım olaylar( sadece hadiselerden bahsetmiyorum,başka bir şeyler de olabilir) bunların değişime uğramaması imkansız diye düşünüyorum.
    Ve barbar1963 rumuzlu arkadaşa katılıyorum,okçuluk tamamen spor dalı ve kendi kültürümüzün bir adeti ,geleneği olarak değerlendirmek ve yaşatmak lazım,dini bir anlam isteyen yükleyebilir ama bana göre bu gerekli değil.


    Dediğiniz gibi kültürümüzün bir parçası idi ama malesef bu gün okçuluk yarışmalarında adımız geçmiyor. Keza Ata ilk hakim olan uluslardan biri olmamıza rağmen binicilikte de pek esamemiz okunmuyor. Tıpkı demirci bir millet olarak tarih sahnesine çıkmamıza rağmen doğru düzgün tabanca-tüfek üretemediğimiz gibi. İnanının çok üzülüyorum.

    @barbar1963


    "Bahsedilen dönemde Arap coğrafyasında devlet ve millet kavramları olmadığı için aşiret çatışmalarının dışında ciddi savaşlarda görülmez. Dolayısı ile okçuluğun önemi muhtemelen oldukça geç anlaşılmıştır. Ancak Atlı ordularınız olmadığı sürece okçuluk çok da önemli değildir."


    Bahsettiginiz islamiyet donemini kasit ise cok hak yemis olursunuz tamamen ezbere gafil bir cumle kurmus olursunuz akla ziyan gelir umarim yanlis anladim ;) Geri kalan bilgiler icin konu cok guzel bilgilerle ilerliyor..


    Tarihçi olduğum için kulaktan duyma pek pek benim işim olmaz. Bahsettiğim dönemi yazımda tarihlendirdim. Sanırım gözünüzden kaçmış. Ayrıca İslamiyetin ilk ortaya çıktığı dönem için de söylediklerim geçerlidir. Bölge de devletleşme İslamiyet ile birlikte başlamıştır.

    Okçuluğu savaşta belirleyici bir unsur haline getiren Türk ve Moğol gibi "Bozkır Kültürü" ne sahip olan atlı kavimler olmuştur. Avrupa da piyadeler uzun menzilli olsun diye adam boyunda yaylar kullanırken, Hun'lar at üstünde kullanılabilen çok daha küçük ama daha menzilli yaylar üretebilmişlerdir. Çin kaynaklarında Mete'nin ordularından bahsederken "Islık çalan oklar" kullandıklarından da bahsetmektedir.* (M.Ö 300 ler)


    Bahsedilen dönemde Arap coğrafyasında devlet ve millet kavramları olmadığı için aşiret çatışmalarının dışında ciddi savaşlarda görülmez. Dolayısı ile okçuluğun önemi muhtemelen oldukça geç anlaşılmıştır. Ancak Atlı ordularınız olmadığı sürece okçuluk çok da önemli değildir.


    Günümüze gelirsek, okçuluğun ve atıcılığın spor dışında anlamı kalmamıştır. Günümüzün silahları artık bilgi ve teknolojidir. Bunlara sahip olan toplumlar mutlak üstünlük sağlıyorlar. İlerde korkarım geri kalmış toplumların varlıklarını sürdürmeleri de mümkün olmayacaktır.


    * Bu okların temrenine delikler açıldığı için ses çıkartmaktadır. Muhtemelen psikolojik savaş unsuru olarak kullanılmıştır.