LifeTime adlı kullanıcının mesajları

    sn Big_wolf arkadaşım. Size tüfeği satarken içinde yedek oring'leride vermiştim. Kutudan çıkan küçük poşetlere ve pellt kutularının içine iyi bakın. Olması lazım.

    1992 senesinde ilk havalı tabancamı almıştım. CO2'li bir Daisy marka bilye atar tabancaydı. O zamanlar Co2 tüpleri bir servetti. Tanesini 10 Milyon TL ye (şimdiki parayla 10 TL) alıyorduk. Neyse gelelim conta oyalına, Bu tip bir silahı eğer kendiniz sökebiliyorsanız contasını da conta satan hırdavatçılardan temin edebilir yada silikon ile kendiniz yapabilirsiniz. Tüplerin ömrüne gelince içindeki Co2 zamanla bozulmaz, azalmaz. Ancak tüp paslanacak olursa (ki sanıyorum paslanmayan bir malzemeden) 100 yılda geçse bir sorun olacağını sanmıyorum.

    5.5mm Yayli silahlar icin tavsiyem magnum sinifi dahi olSa bile 14.5 grain uzeri agirlikta pelet kullanmamaniz yonunde olacaktir.


    Bende bir zamanlar Diana mod 54 kullanmış birisi olarak bu mesaja aynen katılıyorum. Bizzat tecrübeyle sabittir. Yaylı silahlarda ağır pellet kullanıldığında (mesela ben, oldukça ağır bir pellet olan 5.5 mm diana baracuda kullandığımda) dürbünün sıfırlama noktası hem aşağı hemde sola kayıyordu. ben bunu pelletin yapısından sanıyordum. Daha sonra PCP tüfek kullanmaya başladığımda hangi pelleti kullanırsam kullanayım sıfırlamanın aynı kaldığını gördüm. Daha sonra okuduklarımdan öğrendiğim kadarıyla, ağır olan pellet yaylı silahlarda yayın ve pistonun 0 (sıfır) noktasına çarptıktan sonra, çok azda olsa geri tepmesi namluda basıncın düşmesine sebep oluştururmuş. Bu yüzden ağır olan pellet henüz namludan çıkmadan silahın tepmesinin de etkisiyle sapma yaparmış.


    Tecrübelerime göre bu silahta en iyi sonucu 14,3 grain, Benjamin 5.5 mm. ile elde etmiştim. Bu pellet aynı zamanda BC değeri en yüksek olanlardandır.

    Merhabalar bende Büyükçekmece, Alkent Mahallesinde oturuyorum. Bizim evden pek atış yapamıyorum. Eğer müsait olursam bende gelebilirim. Ancak önce tüfeğime bir dürbün almam lazım :) Silahı pek kullanamadığım için satışa çıkartmıştım. Bu arada dürbünü almak isteyen biri çıktı ve bende sattım. Şimdi silahta nişangah yok. Bu yüzden dürbün arayışındayım. En kısa zamanda görüşmek üzere.

    tavsiyeniz için tesekkür ederim
    2008 clio hatchback kullanmıstım.aydından mugla ya kadar.düz yollarda 180 km hızi gormustum , birazda delilik yapıp makaslara falan girmistim. yol tutusu baya iyidi ama saglamlık bakımından cok fazla güven vermemisti. o yüzden daha saglam vw , opel gibi araclara bakıyorum. bu arada 180 km ile volvo ile biyere gömsen ispatula ile kazırlar :)


    Ben Reanult'çuyum. 11 sene Clio ullandım. Şu an Otomatik Scenic II, 2.0 16V kullanıyorum. Eşimde de Modus 1.6 16V otomatik var. Renault işçilik kalitesi olarak VW gurubunda daha düşüktür ama sağlamlık konusunda, VW gurubunda kesinlikle daha aşağı değildir. Bu araçta kullanılan parçalar içinde geçerlidir (Aks, Şanzıman, Motor, Yürüyen aksam vb.) aracın bütünlüğü olarakta. Bildiğim kadarıyla Renault'un Çarpışma testlerinden 5 yıldız almayan arabası yok. Ancak karar sizin. Umarım sorunsuz bir araç alırsınız.

    Ben Clio öneririm. Yen kasa dizel hatta robotize şanzımalısını bulursanız tadından yenmez. 1998 yılında 0 km olarak bir Clio 1.6 HB almıştım. Şehir içi 7,5 Lt. benzin yakıyordu. O araba kadar sorunsuz araba görmedim. 180 bin km'de ilk defa ön takım işlem gördü ve rol kolları değişti. 280 bin km'de ilk defa ön akslar değişti. 300 bin km 'de ilk defa baskı balata değişti. 3 sene önce sattığımda 405 bin km'deydi ve en ufak bir motor problemi olmadı. Bence Clio ..

    En büyük kazığı bize Almanlar ve Savaşın başlarında Çanakkalede Türklere komutanlık eden Alman komutan Liman von Sanders atmıştır. Boğaz girişindeki hiç bir alman mayınının gemilere çarptığı halde patlamadığını bilmem kaç kişi biliyordur. Yada Von Sanders'in Askerlerimizi yanlış yönlendirip göz göre göre ölüme yolladığını. Bu yüzden gereksiz yere on binlerce askermizin öldüğünü, Anzaclar için Türk komutanlar, onlara karaya çıkmaya başlarken saldıralım fikrine karşın Sanders'in, " olmaz bırakın karaya çıksınlar sonra saldırırız." diyerek hatalı taktikler verdiğini kaç kişi biliyor ?

    Bende görmüştüm. Kumkapı Balık halinde birileri sanki arkadaşlarını korkutmak için 0.5L pet su şişesine biraz su biraz da karpit koyup yola atmıştı. Bende farkında değilim ne olduğunun ve şişeye doğru yürüken birisi uyardı gitme bekle diye.. Acayip patlıyor gerçekten. Patlama sesi 12Cal av tüfeğinden fazlaydı.

    Hayırlı olsun Kamuran. Victorinox çakı ve bıçaklarının ithalatçısı bize çok yakın. İstanbul incirlide Eyüboğlu diye bir firma getiriyor. (Başka getiren varsa bilmem) Kendileriyle Epey alış verişimizde vardır. Buna rağmen siyah saplısını ilk defa görüyorum. Sanırım yeni çıkmış. Sorması ayıp olmasın kaça aldın. Son aklımda kaldığı kadarıyla 170 TL'ydi burada.

    Bu pelletlerin aynısından MustafaSerdar beyde vardı. Sabot deniyor. Bir kaç tane atmıştım. Sarı çekideği siyah plastiğe sıkıca geçirip atış yapıyorsunuz. Hatta bunun için kaleme benzeyen özel bir aparatı da var. Pellet, Namludan çıktıktan hemen sonra plastik parça açılıp sarı çekirdeği bırakıyor. Oldukça isabetli olduğunu duymuştum. Hatırladığım kadarıyla e-bay'dan almıştı.

    Yıllarca Diana Mod 54. kullandım. Çok isabetli ve kullanımı zevkli bir tüfektir. Tek olumsuz yanı dürbünle beraber 5 kg'ı geçen ağırlığıdır. Ancak PCP aldıktan sonra Şahinden inip Ferrariye binmiş gibi oldum. Diana 54 hiç zevk vermemeye başladı bende sattım.


    Diyeceğim o ki, madem 1000 TL bütçeniz var, ya AT44 yada uygun fiyatlı başka marka-model 2.el PCP alın derim. İnanın pişman olmazsınız.