ilkererginer adlı kullanıcının mesajları

    O Zaman Ortaya Şu Sonuç Çıkıyor.. Hırsız Teşebbüs Halindeyken Yakalandığında Serbest Bırakılacağını Biliyor , Bende Onu Yakaladığımda Kafasını Gözünü Kırayım.. Muhtemelen Bende Serbest Bırakılırım.. O Halde O Teşebbüs Ettikçe Ben Komaya Sokarım Onu.. Sonrada Her Seferinde Hırsızla El Ele Adliye Gideriz :) Sonra O Yoluna Ben Yoluma.. Artık Bidaha ki Sefere Kader Yollarımızı Kesiştirene Kadar Birbirimize En İyi Dileklerimizi İletir Ayrılırız :)


    Bu Arada Benim Bahsettiğim Olayda Hırsız Otomobilin Camından İçeri Bakmaktaydı.. Bende O Sırada O Ekip Otosunun İçindeydim.. Şöyle ki Hem Emekli Bir Emniyet Mensubunun Oğluyum , Hemde Bahsettiğim Olayda Suçluyu Yakalayan Kuzenim :) Şimdi Adam Camı Kırsaydı da Bizimkiler Adamı Öyle Gözaltına Alsaydı Hırsız Serbest Kalmayacaktı... İyi de Kardeşim Müşteki Yani Arabanın Sahibi Demez mi Kardeşim Madem Adam Benim Arabamın Camından İçeri Bakıyor Ne B.k Yemeye Almadınızda Adamın Arabama Zarar Vermesini Beklediniz :) Ben Olsam Daha Bile Fazlasını Söylerim de Buraya Yazmayayım Şimdi.. Netice İtibariyle Yanlış Kardeşim.. CMUK ta Avrupanın Hiçbir Ülkesinde Yokmuş.. Bunu Ben Değil Erdal Sarızeybek Söylüyor Duymuşsunuzdur.. Adam Ceza Muhakemeleri Kanunu Hususunda Master Yapmış.. 30 Bin Vatan Evladımızın Katili Benim Paramla Ekmek Yiyor Su İçiyorsa Hala , Siz Hangi Hukuktan Bahsediyosunuz.. Usame Bin Ladini Amerika Yakalasın Görün Bakın Neler Yapacak.. Madem Böyle Ya Değişeceğiz Ya Değişeceğiz Kardeşim Lamı Cimi Yok Bu İşin.. Muhasır Medeniyetler Seviyesine Ancak Sağlam Bir Adalet Ulaştırabilir Bizi.. Dayatma ve Diretme ile Bize Empoze Edilen Hukuk Değil.. Ecdadın Cedd-i Pak'ına Rahmet....

    Şahıs Yakalanmadan Önce Tam 20 Dakika Takip Edilmiş , 20 Dakika Sonunda Bir Otomobilin Etrafında Diğerlerinden Daha Fazla Tur Atmaya Başladıktan Sonra da Polis Ekipleri Tarafından Alınmıştır... Alındığı Esnada Ağzından Islanmış 2 Buji Parçası Çıkmış , Ceplerinden de Buji ve Hırsızlıkta Kullanılan Diğer Malzemeler Çıkmıştır..Ve Bu Haliyle Savcının Verdiği Karar ''Suç Teşebbüste Kalmıştır'' Olmuş , ve Suç Teşebbüste Kalmıştır... Ayrıca Zanlı Karakoldaki İfadesinde Gazi Mahallesi Yakınlarında Oturduğunu Söylemiş , Beşiktaş Bölgesine Gezmek İçin Geldiğini Belirtmiştir.. Fakat Yapılan Üst Aramasında Cebinden Tek Bir Kuruş Para Bile Çıkmamıştır... Daha Sonra Şahıs Bölgeye Arabasıyla Geldiğini Belirtmiş , Yapılan Arama Neticesinde Şahısın Otomobili ''Gayrettepe'' de Yani Olay Yerinin 3-4 km Kadar Uzağında İçerisinde 2. Bir Şahıs Oturur Halde Bulunmuştur.. Şimdi Neyin İspatından Bahsediyosunuz ? Adam Yaralamış , Onlarca İnsanın Canını Yakmış , ve Son Olayda Polis Müdehale Etmese Aynı Gecede Onlarca İnsanın Daha Canını Yakacak Bir Adamdan Bahsediyoruz Burada.. Ne Yapmalıydı Polis ?


    Gerçek Hukuk Devletlerinde Hukuk , Kamu Vicdanının Kağıda Dökülmüş Şeklidir.. Bu Haliyle Suçluların Serbest Bırakılıp , Bırakılmayanlarında 3-5 Ay Yatarak Tekrar Kaldıkları Yerden Devam Etmelerini Sizin Vicdanınız Kaldırıyorsa Ben Size Söyleyecek Kelime Bulamam... Yazılı ve Görsel Basın Adaletin Çoğu Zaman Yerini Bulmadığını Hergün Bas Bas Bağırıp İnsanlara Duyurmaya Çalışmıyorlar mı ? Peki Bu Ülkede Yaşayan İnsanlar Bunun Farkında Değiller mi ? Öyleyse Ben Sizin de Söylediğiniz Gibi Yasalardan Bihaber Olup , Yapılan Hukuksuzlukları Vicdanıma Havale Etmeyi Tercih Ederim.. Bilmem Anlatabildim mi...

    kabul edilemez bir olayın böylesine övülmesine sadece Türkiye'de rastlanır sanıyorum.ne demek savcı tarafından şüpheli olarak bile görülmemiş kişinin polis tarafından dövülmesi?bir kere kolluğun yasa boşluğunu doldurma gibi bir yetkisi yoktur.cebinde ıvır zıvır bulduğu kişiyi dövme yetkisi hiç yoktur.yasalara aykırı bu tür mesajları yazmayın lütfen forumda.


    Sadece Suçüstü Yakalanmadı , Olay Teşebbüste Kaldı Diye 17 Sabıkası Olan Ve Üzerine Basa Basa Söylüyorum Arabaların Camlarından İçeri İki Elini Siper Ederek Teyp v.s Arayan Bir Zanlı Savcı Tarafından Serbest Bırakılacak ; Polisin Hiç Bir Caydırıcılığı da Olmayacak , Ertesi Gün de Bu Herif Gelip Benim Arabamı Soyacak... Oldu İkinci Defa Yakalandığında Madalya Takalım.. Saçmalamışsınız Resmen...

    Sayın Eblemis ;


    Anlatamadığım Bir Nokta Var ki ;


    Kolluk Kuvveti Türkiye de Kanunların Oluşturduğu Boşluğu Kısmen Doldurmak Durumunda Kalmıştır Her Dönem... Şöyle ki ; Hırsızlık Suçundan Defalarca Sabıkası Olupta Beşiktaş Valideçeşme Yokuşunda Araçların Camlarına Baka Baka İlerleyen ve Yakalandığında Ceplerinden Kırık Buji Parçaları , Yan Keski , Tornavida , Pinpon Topu v.b Hırsızlıkta Kullanılan Araç Ve Gereçler Çıkan Bir Şahıs Bizzat Yakınen Şahit Olmuşumdur ki Asayiş Büro Amirliğine Getirildikten Sonra Nöbetçi Savcının Olay Teşebbüste Kaldı Sonucuna Varması Gerekçesiyle Salıverilmiştir... Bu Şahsın Hırsızlık ve Adam Yaralamaktan Oluşan 17 Tane Yanılmıyosam Sabıkası Vardır.. Şimdi Hal Böyleyken Kolluk Kuvveti Ne Yapmıştır ? İnsanların Canını Yakan Bu Tiyniyetsizleri Caydırmak Maksadıyla Temiz Bi Eskitmişlerdir.. Şu Halde Kolluk Yasaların Boşluğunu Doldurmuş ve Söz Konusu Hırsızın Üzerinde En Azından Bir Müddet Caydırıcı Etki Yaratmıştır... Bu Bağlamda Kolluğun Bizim Konumuzdaki Yasal Boşluğu Doldurmak İstemesi Neden Bu Kadar Göze Batar ? Kaldı ki Kolluk Kuvvetleri Size Önce Tüfeğinizin Faturasını Sorar , Siz Elinizde Kanun Maddelerinden Oluşan Bir Kağıt ile Faturanızın Olmadığını ve Kanunen Buna Gerekte Olmadığını Söylersiniz.. Kolluk İkna Olursa Ne Ala Tabi.. Ancak Unutmayın ki Sizin Olduğu Kadar Kolluğunda Mevzuatı Derinlemesine Bilmesi Beklenemez.. Ki Zaten Ceza Muhakemeleri Kanunun Bir Amacı da Budur.. Yani Uygulamadaki Mevzuat Hatalarını Düzeltmek Adına Yetkiler Cumhuriyet Savcılarına Verilmiştir...Her Kolluk Anayasayı Ezbere Bilecek Diye Bir Zorunluluk Olsaydı CMUK'a Gerek Kalmazdı Takdir Edersiniz ki... Ancak Unutmayın ki Kolluğun Sizin Cebinizdeki Kendi Yazınız mı Yoksa Gerçekten Bir Yasa Maddesimidir Gibi Bir Kuşkuya Kapılıp Sizi Karakola Davet Etmeye Sonuna Kadar Hakkı Vardır.. Siz İtiraz Edersenizde Selahiyet ve Vazife Kanunun Kendisine Verdiği Yetkiye Dayanarak Hem Size Zor Kullanabilir , Hemde Hakkınızda Kolluk Gücüne Mukavemet Etmek Suçundan İşlem Yapabilir.. Ayrıca Savcıya Silahtan Şüphelendiğini , Her Ne Kadar Yasal da Olsa Bir Müdahale Yapıldığını Düşündüğünü Beyan Edip Silahınızı Kriminal Labaratuvarına Göndermesi Onun İçin Çokta Zor Bir Durum Değildir.. Öyleyse Fatura Konusunu Bu Kadar Hafife Alarak İnsanların Ellerindeki Faturalarını Çöpe Atmalarını Sağlamak Yerine , O Faturaları Bu Gibi Durumlarla Karşılaşmamak İçin Üzerlerinde Taşımaya Teşvik Etmek Gerekir... Saygılar..

    Halen Uygulamadaysa Genelge Bi Kopyasını Alabilirim.. Ancak Uygulamada Değilse Emniyet Arşivi İçin Biraz Uğraşmak Gerekir.. Tarih Olarakta Yanlış Hatırlamıyosam Kuru Sıkı Silahların Yargıtay Kararıyla 6136 dan Çıkarılıp , Sadece Teşhir Edilmesinin Kabahatler Kanunu ile Cezaya Bağlandığı Genelgenin Yayınlanması ile Aynı Dönemdi.. 3 Yıl Desem Aşağı Yukarı Yanılmam Zannediyorum..

    Hayır Ateşli Silah Mevuzatı Uygulamaz :) Sadece Uygulamada Kolluk Kuvveti Havalı ve Kuru Sıkı Silahlar İçin Alışılagelmiş Fatura İbrazı İster.. Genel Olarak Tabi.. Ancak Konu Sanırım Yanlış Anlaşılıyor Bazen.. Bugün Diyelim ki Kolluk Kuvvetinin Hatta Çapı Daraltıp Bir Kısım Kolluk Kuvvetinin Gösterilmesini İstediği Fatura , Yarın Çok Daha Önemli Hatta Şart Hale Gelebilir.. Konuda da Bahsettiğim Üzere Ateşli Silahlar Kanunu ve Yargıtay İçtihatları Ne Zaman Ne Karar Verir Bilemeyiz.. Aklımıza Gelebilecek Her Sert Cismi Silah Olarak Niteleyen Yargıtay Bir Gün Gelir Havalı Silahta Ruhsat İşlemi Aranmayacağına Göre Tek Geçerli Belge Olarak Faturayı Kabul Edebilir.. Bu Yüzden Fatura Konusunda Hassas Olmak Lazım Diyorum Ben.. Ayrıca Kanundan Ziyade , Yakın Bir Tarihte İçişleri Bakanlığından Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığına Kuru Sıkı Ve Havalı Silahlarda İsme Düzenlenmiş Faturanın Ruhsat Yerine Geçebileceğini Belirten Bir Genelge Yayınlanmıştır.. Bu Genelgenin Hala Kolluk Kuvvetleri Tarafından Uygulanmakta Olup Olmadığı Konusunu Bilemiyorum Ancak Kuvvetle Muhtemel Uygulanıyor...

    Alıntı sahibi "Thorgal" Merhaba arkadaşlar bir iki lakırtıda avukat olarak ben edeyim


    Öncelikle ülkemizde havalı silah sahipliğini, taşımasını, kullanmasını düzenleyen bir özel kanun yok. Tüm T.C. mevzuatını araştırdım sadece 2521 s.k , 4915 s.k ve Oyuncak ithalatı ile ilgili bir yönetmelikte birer madde olarak şöyle bir adı geçiyor sadece. Halböyle olunca uygulamada belirsilikler mevcut ve standart yok. Misal bir arkadaşımın havalı tabancasını polis faturası yanında olduğu halde "gece vakti taşımak yasak" gerekçesiyle müsadere etmiş.


    Sorun nasıl çözülür:


    Kısa vadede, yanınızda faturanızı veya faturanızın onaylı suretini taşıyın.Her hangi bir kamu görevlisiyle münaşakaya girmeyin, nazikçe durumunuzu izah edin. Personelin yaka numarasını veya adını nazikçe öğrenin (sosyal adamlarsınız hepiniz sohbet ortamı açarsınız gerginliğe mahal vermeden). Memurdan sivil ise kimlik göstermesini rica edin, bunun yasal zorunluluk olduğunu hatırlatın. Meskun mahaldışında ise görev belgesini ibraz etmesini aksi taktirde keyfi muameleye mazur kaldığınızı ve madur olduğunuz için şikayetci olabileceğinizi hatırlatın. Buna rağmen her şey ters giderse siz karakola gitmemek için direnmeyin hatta, suç unsuru varsa karakola gitmek gerektiğini ona siz hatırlatın ve gider gitmez Barodan müdafi isteyin ve avukat gelmeden hiç bir suçlamayı kabul etmediğiniz dışında bir şey söylemeyin. Ceza ve Kabahatler kanuna aykırı hareketiniz olmadığını mesnesiz olarak alıkonulduğunuzu daha sonra avukat imzalı ifadenizle ceza ve hukuk davaları açıp hakkınızı arayacağınızı izah edin.


    Uzun vadede;


    Bu forum gibi bilinçli havalı silah kullanıcıları ayrı spor klüpleri kurmalı (atıcılık ve avcılık derneklerinden ayrılmalı) kendi yönetmeliklerini oluşturmalı, müsabakalarını yapmalı, kendi müstakil federasyonunu kurmalı (yoksa diğerlerinin gölgesinde kalır) ve temel kurallarını belirlemeli. Tüm bu aşamalardan sonra zaten yasal düzenleme için uygun ortam doğacaktır.


    Av.Levent Ersahan

    Her Ne Kadar Kanun Havalı Silahları 1975 Yılından Önce 6136 Sayılı Ateşli Silahlar Kategorisine Sokmuş Fakat Daha Sonraları Bu Kategoriden Çıkarmışsa da ; Kolluk Kuvvetleri Uygulamada Fatura İbraz Edilmesini Kesinlikle İstemektedir.. Faturanızı İbraz Etmediğiniz Takdirde Silahınıza El Koyup Sizi Karakola Davet Edecektir.. Bu Aşamadan Sonra Silahın Havalı Olduğu Anlaşılsa Dahi Aynı Kuru Sıkı Silahlarda Olduğu Gibi Üzerinde Herhangi Bir Alet Müdehalesi Olup Olmadığının Anlaşılması İçin Silahınız Balistik İnceleme İçin Kriminal Polis Labaratuvarına Gider ve Orada Silahınıza 6136 Sayılı Ateşli Silahlar Kanununa Muhalefet Edemez Raporu Alır.. Akabinde Siz Silahınızı Geri Alırsınız.. Ancak Bu Kadarı Bile Canınızı Sıkmaya Yeter de Artar.. Ayrıca ; 6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Kanunu kadar Sık Değişen Bir Kanunun Ne Zaman Neler Barındırabileceğini Bilemeyeceğimiz İçin , Bilsek Bile Bir Hukuk Mücadelesi İçinde Yargıtay'ın Elimizdeki Silahla İlgili Olarak Nasıl Bir Karar Verebileceğini Kestiremeyeceğimiz İçin Fatura Konusunda Kesinlikle Hassas Olmamız Gerekir..


    Örnek Verecek Olursak


    Silah tanımı genişledi


    Yargıtay, tahta sopayı silah saydı


    Sopayla arkadaşına vurup sol gözünü yaralayan sanık bu kararın ardından 3 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.


    Ordu’da çıkan bir kavgada, E.O. isimli kişi, M.G.’yi eline geçirdiği tahta sopa ile darp ederek sol gözünü yaraladı. Olayla ilgili açılan davada Ordu Ağır Ceza Mahkemesi, sopayı silah sayarak sanığa 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verdi. Bu karar Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce de onandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise sopanın silah sayılmaması gerektiği, bu yüzden sanığa daha az ceza verilmesi gerekçesiyle bu karara itiraz etti.


    Yeni TCK uygulandı


    İtirazı görüşen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise 1 Haziran 2005’de yürürlüğe giren yeni TCK hükümlerine göre sopanın silah sayılacağına hükmetti. Genel Kurul itirazı reddederek kararı onadı. Yargıtay kararında yeni kanuna göre nelerin silah sayılacağına ilişkin hakimlere yol gösterici kriterler de belirlendi. Kararda yeni TCK’ya göre “Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler” in silah kapsamına alındığı belirtildi.


    Eski kanuna göre bir nesnenin silah sayılabilmesi için mutlaka “alet” olması gerektiği, buna göre bu kanun döneminde “Saldırma, kama, bıçak, çakı, ustura, jilet, şişli baston, şiş, büyük çivi, Amerikan yumruğu, ustura, topuz ve matrak gibi” aletlerin silah sayıldığı hatırlatıldı. Kararda, eski kanun döneminde “alet” tanımı yüzünden “çivili tahta, bira şişesi, yemek çatalı, demir parçaları, hayvan bağlama zinciri, bilye yatağı, tabanca kabzası , okey ıstakası , çay bardağı, demir oturak, terazi kefesi, dikenli tel, yüzük, sopa gibi kullanılan tüfek, taş ve sopa” nın silah sayılmadığı kaydedildi. Yeni kanunda ise bir nesnenin silah sayılabilmesi için “alet” olması gerekmediği belirtilen kararda, “el, ayak, kafa gibi uzuvlar ile sabit bir direk, sert bir zemin ve duvarın” silah sayılamayacağı, bunun dışında kalan nesnelerin ise kullanılış amacına göre silah sayılabileceği belirtildi.


    Kaynak : http://haber.gazetevatan.com/h…p;tarih=&Categoryid=1

    Her Ne Kadar Kanun Havalı Silahları 1975 Yılından Önce 6136 Sayılı Ateşli Silahlar Kategorisine Sokmuş Fakat Daha Sonraları Bu Kategoriden Çıkarmışsa da ; Kolluk Kuvvetleri Uygulamada Fatura İbraz Edilmesini Kesinlikle İstemektedir.. Faturanızı İbraz Etmediğiniz Takdirde Silahınıza El Koyup Sizi Karakola Davet Edecektir.. Bu Aşamadan Sonra Silahın Havalı Olduğu Anlaşılsa Dahi Aynı Kuru Sıkı Silahlarda Olduğu Gibi Üzerinde Herhangi Bir Alet Müdehalesi Olup Olmadığının Anlaşılması İçin Silahınız Balistik İnceleme İçin Kriminal Polis Labaratuvarına Gider ve Orada Silahınıza 6136 Sayılı Ateşli Silahlar Kanununa Muhalefet Edemez Raporu Alır.. Akabinde Siz Silahınızı Geri Alırsınız.. Ancak Bu Kadarı Bile Canınızı Sıkmaya Yeter de Artar.. Ayrıca ; 6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Kanunu kadar Sık Değişen Bir Kanunun Ne Zaman Neler Barındırabileceğini Bilemeyeceğimiz İçin , Bilsek Bile Bir Hukuk Mücadelesi İçinde Yargıtay'ın Elimizdeki Silahla İlgili Olarak Nasıl Bir Karar Verebileceğini Kestiremeyeceğimiz İçin Fatura Konusunda Kesinlikle Hassas Olmamız Gerekir..


    Örnek Verecek Olursak


    Silah tanımı genişledi


    Yargıtay, tahta sopayı silah saydı


    Sopayla arkadaşına vurup sol gözünü yaralayan sanık bu kararın ardından 3 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.


    Ordu’da çıkan bir kavgada, E.O. isimli kişi, M.G.’yi eline geçirdiği tahta sopa ile darp ederek sol gözünü yaraladı. Olayla ilgili açılan davada Ordu Ağır Ceza Mahkemesi, sopayı silah sayarak sanığa 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verdi. Bu karar Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nce de onandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise sopanın silah sayılmaması gerektiği, bu yüzden sanığa daha az ceza verilmesi gerekçesiyle bu karara itiraz etti.


    Yeni TCK uygulandı


    İtirazı görüşen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise 1 Haziran 2005’de yürürlüğe giren yeni TCK hükümlerine göre sopanın silah sayılacağına hükmetti. Genel Kurul itirazı reddederek kararı onadı. Yargıtay kararında yeni kanuna göre nelerin silah sayılacağına ilişkin hakimlere yol gösterici kriterler de belirlendi. Kararda yeni TCK’ya göre “Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler” in silah kapsamına alındığı belirtildi.


    Eski kanuna göre bir nesnenin silah sayılabilmesi için mutlaka “alet” olması gerektiği, buna göre bu kanun döneminde “Saldırma, kama, bıçak, çakı, ustura, jilet, şişli baston, şiş, büyük çivi, Amerikan yumruğu, ustura, topuz ve matrak gibi” aletlerin silah sayıldığı hatırlatıldı. Kararda, eski kanun döneminde “alet” tanımı yüzünden “çivili tahta, bira şişesi, yemek çatalı, demir parçaları, hayvan bağlama zinciri, bilye yatağı, tabanca kabzası , okey ıstakası , çay bardağı, demir oturak, terazi kefesi, dikenli tel, yüzük, sopa gibi kullanılan tüfek, taş ve sopa” nın silah sayılmadığı kaydedildi. Yeni kanunda ise bir nesnenin silah sayılabilmesi için “alet” olması gerekmediği belirtilen kararda, “el, ayak, kafa gibi uzuvlar ile sabit bir direk, sert bir zemin ve duvarın” silah sayılamayacağı, bunun dışında kalan nesnelerin ise kullanılış amacına göre silah sayılabileceği belirtildi.


    Kaynak : http://haber.gazetevatan.com/h…p;tarih=&Categoryid=1

    Havalı Silahta Olsa Bu Ülkenin Kanunları Yasaları Var.. Eğer O Yasalar Havalı da Olsa Kuru Sıkı da Olsa Silahın Faturası Kendi Adına Değilse Taşıyamazsın Bulunduramazsın Demişse ; Sizin Adınıza İmzalanmış Faturalı Silahı Bir Başkasına Gönderirken Gönderdiğiniz Şahısa Devrini Yapacaksınız... Ülkemizde havalı Silahla Ateşli Silahı Ayırt Edemeyen Güvenlik Gücü Yoktur Kadir Bey.. Ancak Sizin Zannettiğiniz Gibi Güvenlik Güçleri Silahın Havalımı,Kuru Sıkı mı,Gerçek Ateşli Silah mı Olup Olmadığına Bakmaz.. Sadece Yasal Mevzuat Neyse Onu Uygular.. Alınmak Diye Birşey Sözkonusu Bile Değil Zira Siz Ortaya Değil Bizzat Bana Yazmışsınız Bunları...

    kardeş fatura benim üstüme deyil niye ben imza atayım, önemli bir gereksinim de deyil, bu tüfeğin havalı tüfek olduğunu anlıyamıyacak güvenlik görevlisi gitsin dağ da koyun gütsün,onu da yapamıyorsa atsın kendini uçurum dan aşağı,bu devletin böyle becereriksiz işe yaramıyan güvenlik görevlisine ihtiyacı yoktur,


    diğer bir konu ben sizi aradım 3 gün öncesin de cevap yok,kargocu arıyor cevap yok,adres de öyle birisi yok deniliyor,tuhafıma gitti acaba yanlış adres kayıtı mı yapıldı diye,hepsi bu bunda alınacak ne var ki onu anlıyamadım ben?


    Fatura Sizin Üzerinize... Bersel Kadir Bozkurt'a Devrettim Yazıp İmzalamış... Siz Devir Yapmamışsınız.. Havalı Silahta Olsa Bu Ülkenin Kanunları Yasaları Var.. Eğer O Yasalar Havalı da Olsa Kuru Sıkı da Olsa Silahın Faturası Kendi Adına Değilse Taşıyamazsın Bulunduramazsın Demişse ; Sizin Adınıza İmzalanmış Faturalı Silahı Bir Başkasına Gönderirken Gönderdiğiniz Şahısa Devrini Yapacaksınız... Ülkemizde havalı Silahla Ateşli Silahı Ayırt Edemeyen Güvenlik Gücü Yoktur Kadir Bey.. Ancak Sizin Zannettiğiniz Gibi Güvenlik Güçleri Silahın Havalımı,Kuru Sıkı mı,Gerçek Ateşli Silah mı Olup Olmadığına Bakmaz.. Sadece Yasal Mevzuat Neyse Onu Uygular.. Alınmak Diye Birşey Sözkonusu Bile Değil Zira Siz Ortaya Değil Bizzat Bana Yazmışsınız Bunları...

    bana verilen adresi aynen gectim ancak simdi kargo dan aradilar verilen adres de ilker erginer diye bir kisiyi bulamadiklarini söylediler,cep telefonu da cevap vermiyormus,cumartesi bende aramistim kargo ya verdim diye ancak telefoni acan olmadi,bende anlamadim bu isi,
    baktim acaba online isen pm atim diye malesef yoksun,kargo culari göndermek zorunda kaldim,daha fazla bekliyemeyiz dediler,


    MNG KARGO SEHiT NEDiM SUBESI den teslim alabilirsin tüfegi kardes


    Sabah 9:30 gibi ilk iş olarak MNG kargoyu aradım ve kargonun durumunu sordum..Bana Kargonun Kendilerine İntikal Ettiğini Söylediler.. Bende Bunun Üzerine Ben Çalışıyorum Evde Bulunamayabilirim Diyerek Kargoyu Şubelerinden Almak İstediğimi Söyledim.. Buna Karşı da Kargonun Dağıtıma Çıktığını Öğlenden Önce Adresime Geleceğini Söylediler.. Bende İşe Gittim ve Öğle Tatilinde Belki Gelirler Kaygısıyla 15 Dakika da Olsa Kaçırmamak Adına Eve Döndüm... Evden Çıkmak Üzereyken Gelen Giden Olmayınca Kargo Şirketini Tekrar Arayıp Henüz Adresime Kargonun Gelmediğini Söyledim.. Onlarda Geldik Ancak Sizi Bulamadık Dediler.. Bende Bunun Üzerine Kargoyu Akşam Arkadaşımla Birlikte Şubeden Almak İstediğimi Belirtip Telefonu Kapadım... Telefonum Mesai Saatleri İçerisinde Genellikle Sessizde Bulunur.. Daha Sonradan Gördüm Ve Numarayı Tanımadığım İçin Geri Dönüş Yapmadım..Buna Müteakip Bersel Kardeşim Gün İçerisinde Beni Aramış.. Daha Sonradan Çağrısını Gördüm..Velhasıl Bersel Kardeşimi Arayıp Kendisine Kargoyu Akşam İş Çıkışı Alacağımı da Bildirdim... Ayrıca Silaha Ait Faturanın Arka Kısmında da Silahı Bana Devrettiğinize Dair Bir Yazı Yazıp İmzalamamışsınız.. Şimdi Bende Anlamadım Bu Ne İş Diye Sorsam Size Yakışık Alır mı? Lütfen Aradım Açmadı , Öyle Bir Şahıs Yokmuş Dediler Gibi Daha Neticelenmemiş Bir Konu Hakkında Birbirimizi İtham Etmeyelim.. Saygılar...