drog adlı kullanıcının mesajları

    Beretta 81 F Chetah 20. yy lın en iyi mekanizmalı 7.65 silahı seçilmiştir. Browning 7.65 silah satamadığından Beretta ya telif hakkı için bir ton para ödeyerek aynı silahın 7.65 ini Browning BDA 380 olarak üretmektedir.


    Beretta 3 özelliği kendine saklayarak Browning 7.65 i güdük bırakmıştır.
    1) Browning olanda parmak dinlendirme ve solak ve sağlaklar için çift taraflı emniyet yoktur. Browningde tetiğin koruması oval veya yuvarlaktır, Berettada bu köşelidir.
    2) Browningde emniyet üst kızaktadır, Berettada kasadadır.
    3) Berettada horozun ısınmasını azaltmak için delik vardır, Browningde yoktur.


    En alt resim Browningdeki Made In Italia yazısına dikkat edin.


    Sevgili dostum için ferah olsun, dünyada üretilen 7.65 silahlar içinde en iyisine sahipsin.


    Dünyada üretilen en iyi 7.65 ---> Beretta 81 F Chetah' tır.
    Dünyanın en iyi 9 mm si ---> Browning MK3' tür.
    Dünyanın en iyi toplusu ---> Ruger Speed Six (Mono Blok Gövde)' dir.
    Dünyanın en iyi Kısa 9 mm si ---> Makarov' dur.
    Dünyada üretilen en iyi 6.35 mm ---> Colt Junior' dur. (İspanyol Astra Cup olarak taklidi vardır. Ülkemizde Astra 6.35 Cup daha çok bilinir.)
    Laylon Silahlardan da Glock iyidir. Ama ben Laylon silahlara karşıyım. Sevmiyorum Ne Yapayım.



    [Resim Engellendi: http://s2b.directupload.net/images/100308/temp/dlc6sunf.jpg]




    [Resim Engellendi: http://s4b.directupload.net/images/100308/temp/7tfrxtmf.jpg]

    yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı diye büyütüldük ve mümkün olduğu kadar bu kurala uymaya çalıştık. ama, hatsan değil amerika, ayda bile satılsa almam, alana da mani olmam. hatsana tavsiyem kaliteli yap, pahalı sat, marka ol. ama hala malzeme kalitesini nasıl düşürür de ucuzlatırız diye arge yapıyorlar.

    FN, laylon silahta bence en iyisi. daha sonra da glock gelir. tabii ki gönül her zaman demirden yana. sırasıyla Browning MK3, Ruger 3.57 Eski Kasa (Monoblok Gövde), Ruger 22 Cal ve Makarov

    FX Revo neden Glad tan kötü? bunu anlayabilmiş değilim. FX Revo düşünüyordum, ama Gladı bu kadar öven açıklamalardan sonra inanın Revo' dan soğudum. Mustafa Bey bu konuyu açıklarsanız, gerçekten çok memnun olacağım. gerçekten Glad, Revo' dan iyi mi?


    saygılarımla.

    sevgili Besyo_cem, kurma kolunu kurarken veya açarken tetiğe felan basmıyoruz. kurma kolunu pim veya tutucusunda ayırdıktan sonra kuruyoruz. kurma kolu kilitli halde kalıyor. kurma kolunu eski haline getirmek için tetiğin önünde içeri girip çıkan yarım dünya şeklindeki pirinç parçaya basıyoruz. kurma kolunu kapatıyoruz. pellet koyup, namluyu kilitliyoruz. emniyeti açıp ateş ediyoruz.

    FX alınacakken sanırım en zor karar, hangisi olacağı?


    FX Typhoon T12 ---> fiyat cazibesiyle (kısaca ucuz olmasıyla)
    FX Gladiator DA ---> yüksek tüp hacmi ve kademeli atış özelliğiyle toplam atış sayısının 350-400 olmasıyla öne çıkıyor.
    FX Royale ---> T12 nin abisi Revo nun kardeşi gibi duruyor, dış görünüşü pek cazip değil gibi, sanki kimlik problemi olan bir tüfek.
    FX Revolution ---> otomatik oluşu, dış görünüşü çok iyi. gladtaki 1-2 hata veya detayın düzeltildiği imajı var.

    yukarıda yazdıklarım sadece kendi fikirlerimdir. usta ve üstatlarımızdan bu 4 FX' i daha detaylı ve uzman görüşüyle aydınlatmalarını istiyorum. usta ve üstatlara şimdiden yapacakları yorumlar için, teşekkür ediyorum. saygılarımla.

    bence TÜRKİYE' de klondan ziyade kopya silah üretiliyor, Turkish Copies yani. yerli üreticileri gene de taktir ediyorum, bunca zorluğa rağmen bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. bir de malzeme ve işçilik kalitesini yüksek tutsalar çok daha iyi olacak.

    Normalde S&W çok sağlam bir silah değil zaten. Bunu ben değil Amerikalılar söylüyor. Aynı yıl üretilmiş ve aynı çaptaki Ruger' ler her zaman için S&W' dan daha sağlamdır. Amerika' da evde mermi imalatı yasal olduğu için, barutu fazla koyulmuş mermi yaptıklarında ilk deneme mutlaka monoblok gövdeli Ruger' le yapılır, mermi Ruger' i çok yormadıysa S&W' da da atılmaya başlanır, eğer mermi Ruger' i yoruyorsa, o mermiler S&W' la atılmaz ve özellikle ilk deneme asla SW ile yapılmaz.


    eski ve yeni silah farkına katılıyorum. eski silahlar teknolojinin kısıtlı imkanları olmasına rağmen, günümüzden daha kaliteli işçilik ve malzemesiyle gerçekten akıllara zarar veriyor. 1970 lere kadar yapılan silahların işçilikleri mükemmel. 1980 den sonra maliyet hesapları işin içine girdiği için, işçilik ve malzeme kalitesi azalıyor maalesef.

    silahın metal bölümlerini yağladıktan sonra yağın toz çektiğini düşünün. toz miktarı arttıkça üst tabakadaki tozlar yağı kendine çekmeye başlar. alt tabakada kalan toz parçacıklarına da nem oturur. bu söylediklerim ilk başta mikroskopik seviyededir, gözle görülmez. yıllar sonra gözle görülür hale gelir. çok eski tüfeklerde bazen tüfeğin dışının karıncalı, pütür pütür pas olduğunu görmüşsünüzdür. bunun sebebi uzun süre tüfeği yağlı bırakmak ve bakım yapmamaktır.


    genel olarak silah temizliğinde ve saklanmasında çağdaş görüş, tüm parçaları söküp, tabiri caizse silahı yağda yıkadıktan sonra, hiçbir ince yağ parçası kalmayacak şekilde kuru olarak saklamaktır. havalı silahlardaki piston ve yay greslenmesi gibi özel amaçlı yağlamalar bunun dışındadır tabii ki. çok kısa süreli ince yağlamalar (1 hafta gibi) kabul görebilir. ama uzun süre silaha bakılmayacaksa yağsız saklanması daha iyidir.

    havanın % 60 ının su buharı olduğu düşünülürse, silahı koyduğumuz odada, yaz kış sürekli bir hava sirkülasyonu vardır. ısınan hava ve su buharı yukarı yükselir, soğur ve tekrar yere çöker. buharlaşmadan en az etkilenen yer odanın tam ortasındadır. bu nedenle silahı odanın tam ortasında mümkünse kilitli bir dolapta yatay olarak saklamak en mantıklısıdır. her 3 ayda bir gene toz ve nem temizliği yapılmalıdır.


    silah uzun süre kullanılmayacaksa yağlı bırakılmamalıdır. ince bir yağ tabakası bile olmamalıdır. bunun nedeni her türlü yağlamanın ortamdaki tozu üstüne çekmesidir. yağ toz çeker, tozda nemi çeker, dolayısıyla silahta mikro paslanmalar başlar. bir kaç yıl içinde mikro paslanmalar birleşerek gözle görülür küçük pas lekeleri haline döner. bu nedenle namlu veya silahın metal aksamı asla yağlı bırakılmamalıdır.


    insan cildinin üzerinde asit bir tabaka vardır. bu asit tabaka silahın metal aksamına zarar verir. eğer silahın metal aksamı üzerinde parmak izi bırakırsak, metalde parmak izine uyumlu paslanmalar olur. silah penye veya pamuklu bir bezle güzelce silindikten sonra, el değirmeden gene bez yardımıyla veya ahşap-plastik yerlerden tutarak kılıfına konulmalı veya kılıfsız olarak saklanacak yere konulmalıdır.

    kim yapıp dizayn ettiyse madalya takmak lazım. ama göğsüne değil, daha uygun bi yerine... ayrıca benim silah üreticisi olsam bu dizaynır arkadaşı işe alırdım. amcam p 38 den robot yaptıysa, gerçek bir silahlan neler neler yapar....