bullarika tarafından yazılan gönderiler

Mustafa Serdar yazdı:

Sevgili kardeşim, sana lazım olan 1 adet namlumu yoksa seri üretim yapmakmı yada 1 tane yapıp vakit geçirmek üretirken bir şeyler öğrenmekmi?, yok amacın sadece 1 adet paslanmaz 440c kalite namlu ise, temin edilebilir..
440c kalite namlu makinalı tüfeklerde dövme namlu olarak kkullanılır, uzun ömürlü olması için, havalı silahlarda kullanılan namlu çeliği 1020 - 1030 kalitedir, yani oldukça yumuşak, eteşşli silahlarda genel kullanım namlu çeliiği SAE4140 olur.
Eğer mutlaka dövme namlu yapacağım ve paslanmaz olsun diyorsanız, 430 kalite hazır dolu yuvarlak bulabilirsiniz, içini istediğiniz ölçüde delebilir, rayba ile temiz iç yüzey hazırlayabilirsiniz.. çakıyı %50 - %50 yiv ve set olarak, 8 yiv 8 set, 1/18" yada 1/20" twis oranında tavsiye ederim, 12 yiv 12 set te yapabilirsin ama dövme teknolojisi olarak başarman çok zorlaşır, hatta poligon profil çok daha işini kolaylaştırır.

Ayrıca bu gayretleriniz için sizi tebrik ediiyorum.

amacım dediğiniz gibi 1 namlu yapıp üretirken bişeyler öğrenmek aslında sıvama şeklinde düşünmemin sebebi namlunun iç yüzeyini çok daha iyi sertleştirebilirim düşüncesiydi çünkü dolu bi parça sertleştirildiğinde sertlik dıştan içe doğru olacak yani parçanın dışı içinden daha sert olacak ben ise tam tersini düşünüyorum çünkü sert parça kırılgandır içi sertken dışının daha yumuşak ve esnek olmasını istiyorum ama sizin dediğiniz yöntem ile namlu düvüldükten sonra dış yüzeyden talaş kaldırılıp inceltilir ve bu şekilde ısıl işlem uygulanır daha sonra namluya ceket geçirilir buda mümkün.Gain twist tarzındaki yiv için ne düşünüyosunuz havalı silehlarda iyi sonuçlar verirmi?

benim farklı bi düşüncem var simdiye kadar üretilen namlulardan tamamen farklı aşağıda şizmeye çalıştım sade4 yanına çizdi ama azlında mermiyi çepeçevre saracak şekilde düşünün siz onu yani yiv yerine bıçak azı şeklinde çıkıntılar olucak mermi namlunun içine oturduğunda bu çıkıntılara temas etmicek yani mermi başta yizsiz bi namluda hızlanıcak yeterli enerjiye ulaştığında yavaşça artan bu çıkıntılara oturcak ve dönmeye başlıcak sizce nası olurdu?

[Resim Engellendi: http://pic1.resimupload.com/r6/resim_314386101.JPG]

drog yazdı:

yiv-set bulunan namlularda geriye gaz kaçağı olduğundan güç kaybı da olmaktadır. yiv-set olmadığında da mermi dönerek gitmediği için isabet olmamakta hatta bir süre sonra mermi takla atmaktadır. yiv-setin turu ve sayısı ne kadar fazla ise mermi namlu içinde o kadar çok yorulacağından, hızı azalır.

israil silah üreticileri namlu gaz kaçağı sorununu bir şekilde çözmek için yeni bir namlu yapma tekniği bulmuşlardır. reklam olmasın diye silah markasını vermiyorum, çoğunuz biliyordur zaten.

* yüksek ışıl işlemden geçirilen namlu, gene ışıl işlemle 1.3 veya 1.6 kat döndürülmektedir, yiv-set açılmamaktadır. kabaca yiv-seti olmayan mermiyi sıkan 4-5 veya 6 gen düz namlu yapılmakta, yapılan namlu ısıtılarak döndürülmektedir. bu şekilde yiv-set olmadığı halde mermi yiv-set varmış gibi dönerek gitmektedir ve gaz kaçağı olmadığından merminin menzili ve kuvveti artmaktadır. bildiğim en son ve en ileri namlu yapma tekniği budur.

sanırım poligonal namludan bahsediyorsunuz bunun havalı silahlarda tek faydasının namlu içine kurşun sıvanmasının olmadığını duymuştım

ah be hocam keşke çok isterdim bi av bayisi iş görüşmesine çağırdı işe başlarsam bütün yaz kilitliyim anlıcağın artık denk getirirsek istanbul buluşmalarına gidebilirim anca ama aklımdasınız ankaraya gelip sizlerle de tanışmak istiyorum yani

çok sevindim ama ingilizce biraz kıt olduğundan çevirip de anlamam biraz zaman alıcak olsun yinede çook teşekkürler

been been benn diye haykırasım geldi birden ve saklambaç oyunlarındaki fasülyelik günlerim

geometri45 yazdı:

bullarika kardesım sende bır geldın pir geldin massalllah dur durak yok devamlı birşeyler buluyon azmine hayranım

teşekkür ederim dostum biraz ilgili biraz da heyecenlı bi yapım var sanırım aklıma bişey geldimi hemen paylaşım sizlerden dahada azlasını öğrenmek istiyorum

aslında onuda düşündüm ama öyle olursa boru erkek namlu kalıbının diş dibi(yiv dibi) çapında olmalı aksi halde dövme işleminde hava boşlukları kalır diye düşünmüştüm yani kalıbı boruya sokarken ters yivlerin boru içinde keserek ilerlemesi gerekiyo namlu kalitesi de borunki ile aynı oluyo doğal olarak benim saç sarmamdaki maksat 440c nin boru şeklinde bulunmaması bıçak yapımında kullanıldığından sac şeklinde temin edilebiliyo ama eğer yeterli kalitede bi boru bulunursa sizin sözlediğiniz siztem daha pratik tabi.

Bilindiği üzere birçok çeşit namlu üretim tekniği mevcur fakan namlu
içerisine kaliteli yiv açmak zor iş bireysel olarak bir namluyu nasıl üretirim diye düşünürken en yapılası yöntemin dövme tekniği olduğuna karar verdim.

iç yüzey işlemek dış yüzeyi işlemekten daha zahmetlidir erkek bir namlu işlemek cnc tezgahında istediğimiz hassasiyet ve kalitede üretilmesi mümkün fakan bunu dövme işleminde kullanacağımız için mümkün olduğunca dayanıklı ve kırılgan olmayan bi mazeme olmalı bu erkek parça yapıldıktan sonra dövme sıcaklığına getirilmiş yani sakız kıvamındaki sac parçayı döverek namlu etrafına sarmayı düşünüyorum kullanmayı düşündüğüm sac ise 440c bu kaliteli bıçaklarda kullanılan sert ve bi okadar da dayanıklı bimalzeme ayrıca yüzeyinin nekadar pürüssüz işlenebileceğini tahmin ediyosunuzdur mümkün olan en ince sacı kullanmayı düşünüyorum böylece dövme esnasında sac erkek namluya tam ve boşluksuz oturacak birkaçkat sarıldıktan sonra tekrar fırınlanıp yumuşatılacak ve katlar arasındaki boşluklar ve hatalar dövülerek tekrar düzelttilecek daha sonra sertleştirme sıcaklığına getirilerek ani soğutma tercihim yağda olur soğutulacak daha sonra dış yüzey tornada taşlama aparatı ile taşlanıp kusursuz silindirik profil elde edilecek iç kısım asit ile pürüssüzleştirilecek.

bu tip bi üretimde gain twist tarzında bi yiv açmak mümkün aytıca kaliteli bi çelik namlu olacağından pallet ler namluya zarar verirmi diye düşünmicez hatta ceketli paletler bile kullanabiliriz.

tabi bunlar benim düşüncem konuyu açmamın sebebi tecrübeli kişileri fikirlerini ve varsa bu konada yapmış oldukları deneysel çalışmaları ve deneyimlerini öğrenmek istiyorum.

saygılar sevgiler.

hayırlı uğurlu olsun hocam

hımm haklısın abi ışık yetersizdi parmağimi sokum baktım pas gibi gelmişti bana senin dediğin daha mantıklı geldi şimdi ama ayıp yinede öyle pis pis konurmu tüfek rafa

memnun oldum alper abi zaten av hevesim geçti küçük hayvanları vuramıycağımı üzücü bi deneyimle anladım zaten yiyemiyeceğim hayvanı da vurmam domuz gibi e türkiyede av hayvanı da bırakmadılar sağ olsun yetkililerimiz keşke karaca,geyik,dağ keçisi vb hayvanlarımız bolca olsada bizde yivli avları yapsak

Özel avlaklar dünya para can dayanmaz onlara

eblemis evren , thenighthawk murat hocalarımız da muhakkak ki bilgi ve birikimlerle dolu kişilerdir fakat forumda daha yeniyim kimin nekadar bilgili olduğunu tam oturtamadım kafamda sizinle diğer topiclerde de bazı konular üzerinde tartıştığımız için nickinize bi aşinalık olustu.

"Aaa kafasi yazmış dur okuyayım bakalım ne öğrencem" düşüncesi aklımdan sıklıkla geçmekte bu örneğe diğer hocalarım alınmasın kimden ne öğrendiysem hepsine müteşekkirim.

kafasi hocam (isminizi öğrenemedim daha) bu ata nın kardeş firması armsan için ne düşünüyosunuz ben sadece bi modelini inceleyebildim daha doğrusu cahilliker içinde gittiğim şu meşur av bayisi armsan ı önerdi bende elime alıp inceledim ve namlu içine bakmam da fikrimi oluşturmama yetti de arttı namlu içi oksitlenmişti.

hiç sahaya çıkmamış ve bayide duvarda asılı olan bi tüfek nasıl olur da oksitlenir?yada şöyle diyim bi tüpeğin namlusunun içi oksitlenirmi?

elime aldığım ürün bu firmanın 2. 3. kalite silahlarındanmıdır yoksa firmanın üretim kalitesi bumudur?

kafasi yazdı:

valla ne diyim ki şimdi sana ? çok usturuplu cevap yazmak istiyorum , bir yandanda gözümü karartıp ağzıma geleni söylemek istiyorum ( tüfekler hakkında)

bir yandanda kafanı karıştırmakda istemiyorum.

abim bence lafını hiç esirgeme zira konu ile ilgili tecrübenden dolayı bu başlıkta çok önemli bilgiler vereceğini düşünüyorm çünkü şimdi burda fiyatı da yazıldı belki bu fiyatları duyunca almak isteyen arkadaşlar çıkıcak varsa bi kusuru en iyi sen anlatırsın

saygılar sevgiler

kafasi yazdı:

birazdan çözücü mesaj yazacak...

abim çok güldürdün beni ya

sorunun değil çözümün adresi ailesi

siyasi parti sloganı gibi oldu

"nitekim mümkünü gayrımümkün, gayrımümkünü mümkün kılmak gayrımümkündür." -
s.demirel

sevgili Airguntürk ailesi

arkadaşlar kan bağışı konusundaki hassasiyetinizi biliyorum ve bu denli duyarlı insanlarla aynı ortamı paylaştığım için gurur duyuyorum size biraz da organ bağışından bahsetmek istiyorum muhakkak ki bu konuda da duyarlı üyelerimiz bi hayli fazladır ama bi hatırlatma olarak tekrar irdeliyelim istedim.

ben öldükten sonra işime yaramıycakları
gerekçesi ile organlarımın tamamını bağışladım [Resim Engellendi: http://www.gezenbilir.com/media/Smileys/default/wink.gif] bunu teşvik etmeyide kendimde bi yükümlülük olarak
göryorum

aşağıda organ bağışı ile ilgili küçük bir yazıyada yer
verdim

Organ alındıktan sonra, kadavranın yani insan cesedinin
bakımının uygun ve saygın bir şekilde yapıldığını anımsatan Başkanlık,
cesedin vücut bütünlüğünün de korunduğuna, dış görünümde ameliyat izi
dışında herhangi bir bozukluk oluşmadığına değindi.
Başkanlık,
pek çok hasta için organ naklinin, yeniden normal bir yaşama dönmenin
tek yolu olduğunu belirterek, Türkiye'de her yıl yaklaşık 4 bin 500
hastanın diyaliz tedavisine başladığını anımsattı.
Başkanlığın
internet sitesinde ise konuyla ilgili şu bilgilere yer verildi: Bir
hastanın hekim ve hastane masrafı hariç diyaliz ve ilaç maliyeti yılda
23 bin dolar. Oysa böbrek nakli yapılan bir hastanın ilk yıl tedavi
maliyeti 22 bin dolar (yani neredeyse diyaliz kadar) ama dördüncü yılda
bu maliyet 8 bin dolara kadar düşüyor. Türkiye'de yaklaşık 44 bin kişi
organ nakli için beklemektedir. Her yıl ortalama 8 bin kişi bu listeye
ekleniyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 8 bin hasta organ bulunamadığı
için ölmektedir

metin arkadaşımız 2000 metre sniper atışlarına alıştığıdan her değişkeni hesaba katıyo

ahhh ahh bizimde bi m200 olsada bizde 1000-2000mt atışlar yapsak ozaman forumda 150 metreden şişe kırarmı muhabbetleri yerine 1800 mt de gurupman yarıştırırdık

bende biliyodum ama yanlış yazmışım cevaba

sağdan esen rüzgar çekirdeğil altında alçak basınç noktası olusturur buda çekirdeği aşağıya çeker soldan esende ise tam tersi keşke açıklamayı yukarıda yapmış olsaydım da yanlış yazdığıma inandırabilseydim

benim cevabım da tutmadı yani oysaki çok güvenmiştim

bu arada pcp mekanizma tasarımını da paint te çizdim ölçü değeri olarak mm yerine piksel kullandım o yüzden orantısız olan yerler mevcut

resimleri paintte biraz montajlayarak yaptım üstteki m200 den alttaki m16 dan

evet namlunun yerden yüksekliği