Yüksek güç derken, bazı bayiler yerli yapım 120TL tüfekler için bile 150 metre
gider diyor. Düşük güçteki silahlara bile mavzer muamelesi yapıyorlar. Bana da biri mo125 sniperle domuz vurabilirsin
demişti de koşarak oradan uzaklaşmıştım.
Domuzu vurmak mümkün olabilir ama devamı yakın dövüş teknikleriyle gelir galiba. 
Yaylıların kendi sınıfında yarışması şart olmuş.
Hatsan'a göndermeni öneririm.
Bu tavsiyeler arkadaşın sorununu çözmek için ise sorun yok. Ama kusuruma bakmayın evlere şenlik bir durum bu. Bir firmanın servisi iyise iyidir,kötüyse kötü. Yok, "Ahmet'e söyle, o olmadı Mehmet daha iyidir" şeklinde bir durum varsa, ki var, karşımda firma yoktur demek ki. Ayrıca, Hatsan'daki adamın psikolojisi arkadaşın derdi midir ki, bunu düşünsün.
Ben olsam, bu durumdan kurtulur, bunu aklımın bir köşesine yazarım, ki yazdım. Hatsan: Ne çıkarsa bahtına (servis dahil)
Arkadaşın nedenini bilemiyorum ama bozuk zeminde küçük tekerli araçları kullanmak zor. Ayrıca, bırakın 150 cc'yi 100 cc bile yeterli scoter için. Yamaha'nın 100 cc'lim bir scoter'yla Kemer-Olimpos tarafında gezmedik yer bırakmamıştım ( gezintim, yağsızlık nedeniyle motorun bozulmasıyla sonuçlandı)
Aklıma takıldı; niçin 150cc? Scooter'sa niçin büyük teker, büyük tekerse niçin scooter?
Piaggio'lere bakın derim. Bir kaç yıl önce 200 cc'lik bir modelini (yanlış hatırlamıyorsam Liberty model) oldukça uygun fiyatlarla satmıştı.
Önceki arabamda Continental Wintercontact kullanmıştım. Kuru zeminde biraz gürültülü bir lastik ama yol tutuşundan çok memnun kaldım.
Daha Çok Göster2004-2005'te Michelin Energy kullanmıştık, berbat bir lastikti. Yol tutuşu son derece yetersiz olduğu gibi gürültü açısından da çok iyi değildi. Aradan geçen yıllarda Michelin bu modelde yığınla değişiklik yaptı, şimdiki performansının fena olmadığını söylüyorlar. Herkesin şikayetçi olduğu konu ise Energy'lerin yanaklarının yeteri kadar güçlü olmaması. Yanaklarının çok kolay yırtıldığını ve balon yaptığını söylüyorlar. Tabii adamlar bizim yollara göre yapmıyor üretimi.
Bu arada bir lastiğin rakiplerine göre hem ıslak ve kuru zeminde iyi tutuşa sahip olması hem de gürültüsüz ve ekonomik olması pek mümkün değil. Fiziken tutuş arttıkça lastiğin yuvarlanma direnci de artar ve bu da beraberinde gürültü ve yakıt sarfiyatında artış getirir. Gürültü son yıllarda geliştirilen yeni sırt desenleriyle oldukça düşürüldü ama yol tutuş arttıkça yakıt tasarrufu azalıyor.
ER300'ün de en çok şikayet edilen yanı çok uzun ömürlü olmaması ve yakıt açısından çok cimri olmaması. Yakıt sarfiyatında büyük bir artışa sebep olmuyormuş ama tasarruf da etmiyormuş. Kısa ömür de yol tutuşa değer bence.
Michelin Energy'den sonra Toyo denedik, daha da kötüydü. Ardından ABD pazarında aldığı övgülere güvenerek Kumho aldık. Kumho'lar Michelin'lerden de Toyo'lardan da iyiyidi ama ilk kış gördüğünde sertleşti ve bir daha adam olmadı. Tabii Ankara kışında yaz lastiğiyle gezmek hata ama hiç bir lastiğin soğuktan bu kadar etkilendiğini görmedik. Bu sene karar aldık, yaz lastiği olarak bir set Bridgestone ER300 alıp kışa girerken de Continental Wintercontact TS800'lerle değişeceğiz. Lastikte dört mevsim hikayesi kadar büyük yalan yok. Yazın yaz, kışın kış lastiğinin yerini hiçbir şey tutmuyor.
S&W 1012 bu tüfeğin aynısı sanırım. Shotgunwold'de bu tüfekle ilgili fazlaca bir yorum yok. Var olanlarda:
1- S&W'nin önceden SKB'ye yaptırdığı bu modellerin daha iyi olduğu,
2- Bazı sorunlarla karşılaştıklarından iade ettikleri,
3- Aynı Fiyata Franchi veya Stoeger M2000'i tercih edeceklerini belirtmiş.
Aynı forumda Stroeger M2000 ile ilgili epeyce olumlu yorum var. Benzeri iyi görüşler Armsan'ın Mossberg için ürettiği Sa-07/08 tüfekler için de yapılmış.
Aslına bakarsanız, iki ya da üç hafta önce Bağlum tarafına gittim ve Bağlumu geçtikten sonra atış için uygun olabilecek alanların var olduğunu gördüm. Kısıtlı bir zamanda detay inceleme yapma olanağım olmadı ama Mühye'ye giden arkadaşların 1. 2. Çamlık dedikleri alanları bulabildiklerini düşününce Bağlum'da çok sayıda alan bulunabileceğini düşünüyorum. Google Earth'teki Bağlum görüntüleri 2,5 yıl öncesine ait. Bu görüntülerde boş gibi görünen bazı alanlarda binaların bulunduğunu gittiğimde görmüştüm. Ancak yinede Google Earthden mahal tespitlerini yapıp gidip incelemek mümkün.
Mühye güzel bir yer, tesislerin varlığı fark yaratıyor. Ama, oğlum doğtuktan sonra boş zamanım o denli azaldı ki, yakın bir yerler bulmak benim için acil bir ihtiyaç halinde. Bu açıdan Bağlum benim açımdan Mühye'ye alternatif olabilir. Ancak, bunun önemli bir dezavantajı; Mühye'ye giden arkadaşlar oldukça deneyimli ve değerli insanlar. Bundan mahrum kalmamak gerek.
bu hafta gelemem ama diğer haftalar ben de size katılabilirim
Yivsiz Tüfek Satın Alma belgesi ile Ruhsat aynı belge mi? Ayrıca, Yivsiz Tüfek Satın Alma belgesinin süresi var mı? Ben ayklaşık 10 ay önce çıkarttım bu belgeyi geçerliliği ile ilgili sorun olur mu?
İstanbul yolu üzerinde Optimum alışveriş merkezini geçtikten sonra Büyükşehir Belediyesine bağlı Aile Yaşam Merkezi var. Onun bulunduğu sırada (tam yerini bilemiyorum) gerisinde kalan bir yerde Avcılar Derneğine ait poligon varmış. Ama gitmeye fırsat bulamadım.
Okuyunca birlikte çalıştığım (çalışmak zorunda kaldığım) birini gördüm. Böyleleriyle çalışmak zorunda kalmak azap verici ama çalışma yaşamı böyle bir şey malesef. Tedavisine gelince, yok. Ama kendi ruhsal dengenizi koruyabilirsiniz. Alttan almayın. Saldırganca davranışlar göstediğince (amacı sizi sindirmek, kendinize ve çevrenizin size olan saygısını düşürmektir, ama yargı ve tespitlerinde kensine öyle bir inanmışlığı vardır ki şaşarsınız) sizin de onun canını fena halde sıkabileceğinizi, üstelik bunu devam da ettirebileceğinizi ona gösterin. Karşılıklı gerginliklerden sonra (bunun ne kadar süreceği şahsın hastalık seviyesine ve sinirsel gerginliğe katlanabilme gücüne bağlıdır) kendi hakimiyet sahasına çekilecek ve belki de yokmuşsunuz gibi davranacaktır. Devam eden ilişkinizde oluşan bu mesafeli ortamı koruyun ve k.çınızı kollayın.
Not: Bu nereden çıktı şimdi, iş mobbinge kadar gidecek?
Daha Çok Göster(Bakınız Paranoid Kişilik Bozukluğu)
Narsisistik Davranış Bozukluğu
Narsisler herşeyi kendisinin en iyi yaptığına inanan, içlerinde çok önemli işleri başaracaklarına dair düşünceleri olan, eleştirilere kapalı, tepkisel kişilerdir.
Eleştirildiklerinde, kıskanç, kendilerini çekemeyen kişilerle karşı karşıya olduklarını düşünürler. Kendilerinden yukarıda tanımladıkları insanları da, onların elde ettiklerinden dolayı kıskanırlar.
Bir empati (kendini karşındakinin yerine koyabilme) duygusal iletişim kurabilme eksikliği, hissedememe, sevinci paylaşamama vardır.
Kendi amaçlarına ulaşabilmek için, başkalarını hiç vicdan azabı duymadan kullanabilirler. Narsisler, antisosyaller gibi saldırganca değil, sakin bir şekilde başkalarının imkanlarından yararlanırlar.
Devamlı övülme ve saygıya muhtaçtırlar. Karşılarındakinden hayranlık ve saygı alma ihtiyaçları çok yükselmiştir.
Özel bir yaklaşımı hakettiği düşünceleri vardır (Örneğin bir ödeme için sıraya girmemek, rezervasyon gereken otel ve lokantalarda onlara yer açılması gibi).
Öfke patlamaları ve tepkisel davranışlar gösterebilirler (Dürtüsellikle aniden aklına eseni yapma gibi)
Narsisler gergin insanlardır. Havada gerilim vardır, kendimizi denetlememiz gerekir gibi hissederiz.
Terkedilmeye toleransları yoktur. Öfke ile cevap verirler ve bir süre partnerlerini bırakmak istemezler. Ama sonra sükunet gelir. Bazen kendilerini terkedeni aşağılayarak "Git !" de diyebilirler.
Özsaygı eksiklikleri vardır. Kendilerine iç dünyalarında duyamadıkları saygıyı ve beğeniyi başkalarından almak isterler.
Narsisler çocukluklarında hakettikleri halde sevgi alamamışlar ve hep almaya çalışmış çocuklardır. Hiç ümitlerini kaybetmeden, vazgeçmeden çaba sarfedip sevgi almaya çalışmayı sürdürmüşlerdir.
Yetişkin yaşamlarında " Sevgi almak için ne çok çabalamıştım " diye kendilerine kızarlar ve öfke duyarlar. Kendilerine saygı ve sevgi almak için insafsız davranırlar. Genelde başarılı insanlardır ve yüksek mevkilere yerleşirler. Entellektüel kişilerdir.
Narsisler depresyona girerlerse, psikoterapiye başvurabilirler. Depresyon kendilerini suçlama nedeniyle oluşmuştur ama ben beceremeyen biri olarak geldim demezler. Paranoid, kuşkucu tarafları vardır. Bundan dolayı terapistlerine başlangıçta güvenmeyebilirler. Kaygı ölçekleri de yüksek olduğundan, narsislerle psikoterapi alanında çalışmak, özel bir dikkat ve itina gerektirir.
(Bakınız Narsisistik kişilik bozukluğu)
Yukarıdaki bölümler, Uz.Dr.Serdar Çorum'un, "Jung Analitik Psikoterapi" eğitim çalışması ders notlarından yararlanılarak hazırlanmıştır. teşekür ederim
Bunun dörtte birini bendeki Patriotla atsam sağ kolum bacağım gibi olur.
Arkadaşlar bu üç firma da yarı otomatik yivsiz üretiyor. Bu üçünü gören, bilen kulllanan var mı? İzlenimleriniz nedir? Özellikle Baikal MP-153 nasıldır, tavsiye eder misiniz?
degerli kardeşim ayırmış oldugunuz bütçeye beretta al 391 urika alabilirsiniz beş adet şok seçenegi magnum oluşu ve agırlıgı 2,800 gram ve geri tepmesi yok denecek kadar az .yerliye neden merak ettiginizi anlıyorum paramız dışarı gitmesin ama bizimkiler kaliteye degilde daha çok üretmeye önem verdikleri için çok noksanları var ben çok çeşitli yabancı silahlar kullandım beretta 303 kullandıktan sonra başka marka aklıma bile gelmedi ve bugüna kadar kullandıgım silahları son anlarını yaşarken satıp yenisini aldım 303 ü de miyadı dolmuştur diye satıp yerine 391 urika aldım ama 303 daha hala saat gibi çalışıyor attıgı fişek milyonu geçmiştir çünkü ben ve arkadaşlarım tüfegi av dışında atış yarışmalarında tek kurşun yarışmalarında bile kullandık. şu an ben 65 cm namlulu 391 kullanıyorum bıldırcından keklige tavşana ördege ve domuza kadar her ava onunla gidiyorum çok memnunum dolu seçmez 24gramdan 58 grama kadar her marka fişekle kullanabilirsin .başka marka düşünmüyorum bile tavsiye ederim torunlarına miras kalır
[Resim Engellendi: http://s7b.directupload.net/images/081023/temp/icd49pm6.jpg]
Tavsiyeniz için teşekkür ederim ama bunlar aynı kulvarın tavsiyesi olmamış. Sözünü ettğiniz tüfeğin fiyatı 1500 Avro'dan başlıyor yani 3.000 YTL. Armsan 840-875 YTL. Yani fiyatı 1/3'ün de altında.
Şüphesiz tavsiye ettiğiniz tüfek kalitelidir ama ben de o bütçe yok.
Dün Armsan'dan Şafak Bey'le görüştüm. Özetle şunu söyleyebilirim, adamlar mallarının arkasında duruyorlar. Ayrıca, Şafak Bey Ümraniye'deki fabrikalarını gezmem için davet de etti ama gitmem mümkün değil. Her neyse, dünkü görüşme marka arayışıma son verdi diyebilirim. Ama yine de Master'in yapacağı gezinin sonuçlarını merakla beklemiyor değilim.
Şimdi sıra geldi 12 mi 20 Cal. mi? 12 oldukça geleneksel ve ülkemiz avcılarınca tercih edilen çap, öte yandan 20 yaygınlaşıyor, üstelik tüfeği daha hafif ve kibar. Üstatlar bu konuda da bilgilerini fikirlerini paylaşırlarsa memnun olacağım.
Not: Armsan Ata otomatiği de ortak üretiyormuş. Ayrıca imalat yaptığı bir markanın sitesi de şu : http://www.verney-carron.com/pages-us2/v12n.htm
Armsan'ın tüfeklerini internetten inceledim, albenisi iyi ama sitede tüfeğin yapımında kullanılan malzeme, namluların hangi basınçlarda test edildiği, kaçlık dolulara uygun olduğu vb konularda bilgi yok. 12 ve 20 kalibre için bu bilgileri ayrı ayrı derlemeniz mümkün olur mu? Bir de DW ve W modeli arasındaki fark yalnızca kundaktan mı ibaret? Varsa elin,zdeki diğer bilgileri paylaşırsanız memnun olurum.
Sayin hakanbaba Yukarida baykus arkadasimin tavsiyesini dinle.Armsan bu konuda 1 numara.Insallah yakinda firma sahibi arkadasimizda forumda bizlere uretimleri ve firma hakkinda bilgiler verecek.Adi gecen marka dunyanin en unlu markalarina fason uretim yapan 8000 atislik testlerle denenen ve yurtdisi fiyatlari 2500 $ civarinda olan bir marka.ben kesinlikle 620DW modelini oneririm 66 namlu ve 5 adet mobilsok size diger bes silahinizi tavan arasina kaldirtir.Onumuzdeki hafta nasip olursa fabrikaya ziyarete gidicem dilerseniz daha fazla bilgi icin PM atabilirsiniz.Saygilarimla.
Akif NAZLI
Valla sizi boşuna terhis etmişler kardeşim. O ne öyle???? 
