SİZ SİZ OLUN, BİLMEDİĞİNİZ İŞE BULAŞMAYIN.HANIM SÖZÜ DİNLEYİN.

15.06.2009 Pazartesi akşamüstü bir yıldır beslediğim tavşanı kesme hevesine kapıldım.
Daha önce tavuk kesmiştim ama tavşan hiç denememiştim.
İşte maceram burada başladı.
Bir iki kasaba danıştım,biri hiç kesmediğini,diğeri ne var bas arka ayağına kes gitsin dedi.
Bu yaklaşımlar içime sinmedi.Ben de avcılar kulübüne gittim,oradan bilgi ve yardım alayım dedim.
Adam '' Ben 10-15 tane avda kestim kolay dedi.
Bağla ayaklarını bas ayağına vur bıçağı olur dedi.
Buradaysa keseyim dedi'', ben yanımda olmadığını istersen getiririm dedim.
O da av belgesi için jandarmaya kadar gideceğini söyledi.
Başka da talipli olmayınca bu anlatılanlarda bana basit gelince o gazla eve gittim.
Arka taraftaki boş arsada küçük bir çukur açtım.
Tavşanın ayaklarını bağladım,bıçağımı ayarladım.
Dedikleri gibi bir vurdum bıçağı ki soma ne vuruştu o !!!
Tavşanın boynunun yanında benimde sol baş parmak dibine bayağı bir dalmışım.
Tavşan boğazlanmış vaziyette bırakarak ben hastahane yoluna hanımla beraber düştüm.
Hanım sıkıntı ve üzüntüsünden yol boyunca başımın etini yedi.
Acilde de doktorların mesai dönüşüm saatine denk gelmişim.
Bayan doktor biri geldi geri döndü, bindi arabaya buhar oldu gitti.
Bende acilde sedyede oturup duruyorum,hadi bu sefer ikinci doktor geldi.
Baktı dikeceğiz dedi,aldı morfini,iki şırınga morfinle kesiğin çevresini uyuşturdu.
Tam bir ameliyat gibi,oturup beş dikiş attı.Yara bayağı derin olduğunda bayağı uğraşıldı.
Hanım kapıda vır vır vır hemşireyle doktora laf anlatıyor.''işte bilmiyorsun, ben sana demedim mi!,bak hanım sözü dinlemedin bak bu geldi başına'' diye veriyor da veriyor gazı.
Hemşireyle doktorda ondan yana çıkmazlar mı.
Ben bir yandan elimle uğraşıyorum bir yandanda üçüne cevap yetiştiriyorum.
Kesik oldukça derin ve benim bildiğim kadar da bir tendon'u da kesmişim.
Bu sabah da ortapedi doktoruna gittim.Baktı, kontrol etti,üç hafta sonra tendonları dikmek için ameliyat olacaksın dedi.
Peki bu tendon'un bağlanması için zaman geçti mi,bir sakatlık gibi durum olur mu diye sordum?
Doktor da ''tendon ameliyatı ya kesiye ilk müdehale halinde ya da yara iyileştikten sonra ikinci bir ameliyatla yapılabileceğini ve daha erken yara iyileşmeden yapılırsa enfeksiyon riski oluşturabileceğini,bununda daha büyük bir risk yaratacağını söyledi.
Ben bu ameliyatın gecikmesinin bir risk yaratıp yada sakatlık yaratıp yaratmıyacağını sorduğumda ise ;'' bu ameliyatın riskli olmadığını her hangi bir problem oluşturmayacağını'' belirtti.
Şimdi üç haftayı artı yeni ameliyat ve onun iyileşme sürecini yaşamak zorundayım.
Kısaca hanımı dinlemediğim için hata etmedim desem yalan olur.
Kısaca hanımlarınızın bazen ısrarcı tavır ve davranışlarına kulak verirseniz benim durumuma düşmezsiniz.
Bu bana ders oldu,umarım bir daha böylesi bir durum yaşamam.
Kimseninde bu durumlara düşmesini istemem.

MADMAX yazdı:

abi tavşanı tüfekle vursaydın ya daha kolay olurdu
Geçmiş olsun

Teşekkür ederim.
Vallahi hiç aklıma gelmedi.
Keşke öyle yapsaydım.
Zaten av da sayılmazdı.
Kafaya tek kurşun yetip artardı.

JUMPER59 yazdı:

Abi geçmiş olsun tendona kadar nasıl girdin,nasıl vurdun o bıçağı şaşırdım.E abim Allah kocaman kulak vermiş boynundan ne diye tutarsın,kulagından tutacaktın.Tekrar geçmiş olsun.Tavşanı naptın bu arada?

Boynundan tutsam böyle olmazdı kulağından tutunca böyle oldu zaten.
Bu arada tavşan da ona yem getirip ilgilenen yaşlı dul kadına verdim.

İşin kötü tarafı tek elle araba da kullanılmıyor,riskli oluyor.
Bu arada hanım makam şöförlüğümü yapıyor.

mrmataraci yazdı:

Çok geçmiş olsun. Bir yandan üzüldüm bir yandan güldüm . Tam bizlik hikaye olmuş

Desenize ''keçinin yiyemediği ot başını ağrıtırmış''

legolas yazdı:

Görünmedik kaza mı desem 40 yılda bir küçük sözü tut mu desem bilemedim ki. Neyse üzme tatlı canını. Geçmiş Olsun.

Teşekkür ederim.
Benimkisi biraz inattan oldu.

sideprensi07 yazdı:

geçmiş olsun abi hem sana hem tavşana üzüldüm vallah ben kıyamam o hayvana

Hayvan 50x70x70 cm ebadında kafes içinde olmasa bende rahat bırakacaktım ama yeri dar olunca her görüşümde üzülüyordum.
Kurtarayım şu esaretten dedim,olan oldu.
Yapacak bir şey yok.

Kasapta tavşan eti olsa uğraşırmıydım hiç.
Ne yapalım hayat insana bu şekilde tecrübe kazandırıyor.
Biraz inat, biraz merak, biraz da heves olunca, böylesi kaçınılmaz sonuçlarda çıkabiliyor bazen.
Pişmanlık ve üzüntü olanları geri çevirmiyor.
Zaman iyi ve kötü yönleriyle akıp gidiyor.

Mustafa Serdar yazdı:

eeee bir musibet bin nasihat.

Bu arada bıçağın oldukça keskin sanırım, şu şanslı bıçağın resimlerini yayınlasan hani

Bende hanıma aynısını diyorum ''bir müsibet bin nasihatten iyidir''
Yaşandı geçiyor.
Bıçak da oldukça sağlam ve güzel bıçak.
Hatta sapını da fiberle kedim değiştirmiştim.
Kurban bayramlarının tek favorisiydi.
Tabii ki son kurban ben.
Bu arada kendi çektiğim resimleri siteye nasıl yükleyeceğimi bilmiyorum.
Hiç deneyemedim. Resim yükleyebilsem başka süprizlerimde olacaktı.
Fotoğraf makinamda olmadığından ancak telefonla çekebilirim.

cahitkeskin yazdı:

Geçmiş olsun.

Teşekkür ederim.