Mustafa Serdar adlı kullanıcının mesajları

    Ahmet kardeşim,
    Konuya yabancı her hobidaş bu tür tepki verebilir, çünkü hafızalarda maksimum 20 - 30 metrelerde balona atış yapılan havalı tüfekle bu iş olmaz imajını yıkmak ancak günümüzde gelişen teknolojik PCP silahlarla hayata geçtiğini öğrendiklerinde fikirleri değişecektir.
    Fazlaca alınganlığada bence gerek yok, sadece tebessüm yeterlidir.

    Gereksiz bir tartışma başlatıyorsunuz,
    Top atışı stiliyle 300 - 400 metrelere elbette atılır, maksat keyif olsun, ben havalı tüfeğimle bi tarihte 600 metrelere de attım, 5,5 cal sumatra 500 modlu göl atışında 900 metreye gidiyor

    burada üye olan gayri Müslim vatandaşta olabilir..


    Bülent bey, konu dinleri tartışmak değil, Av konusuna dinin bakışı, Elbette bir musevi, bir hristiyan arkadaşımızda burada kendi dininin bu konuya bakışını açıklayabilir, buna engel yok, ne zamanki senin dinin benim dinim iyi - kötü konusuna kayarsa buna müsade edilmez, zaten bu kayma da bu forumda yaşanmaz, üyelerimizin geneli medeni, aklı başında kişilikler.

    Forum için sakıncalı değilse ,,Türkiyedeki İsrail ürünlerinin ve firmalarının liste halinde yayınlanmasını isterim...yerli mallarımızı tercih etmemiz ülkemiz ekonomisi için kısa ve uzun vadede önemli.


    israil ürünleri ve muadili yerli ürünler listelenebilir, sonuçta forum sitesiyiz, Reklam geliri beklentisi olan medya kuruluşu değiliz.

    2 tane konu açtım, birinde uçak vurma terörü, ölenler filistinli geğil,
    Diğerinde ise devlet terörü ile yüzlerce çocuk, kadın demeden öldürülen masum insanlar var ve 5 gündür 1 tane israil askeri ölmedi çünkü onların karşısında düzenli bir ordu yok, sadece sivil halk var.


    Konuyu bizim iç siyasetimize getirmediğimiz sürece, sadece yaşanan insanlık dramını konu etmek, vahşeti kınamak, kim olursa olsun, vahşeti yapan ister müslüman ister gayri müslim olsun, masum - elinde silah olmayan bebeleri kadınları - sivil halkı öldürmek insanlık suçudur. bu katilleri kınamak ta herkesin hakkıdır, israilde de, amerikada da bir kısım yahudiler israilin yaptığı bu insanlık dışı vahşeti protesto ediyorlar,


    Aynı düşünen herkesin de protesto etme hakkı vardır.

    İsra suresinde herşey yazıyor,tek tek gerçekleşiyor.israilin sonu çok yakın.



    İsra suresinin ilgili ayetinde, ileride bir İsrail devletinin kurulacağına dair açık bir beyan söz konusu değildir. Nitekim, bir çok tefsirci, "Biz kitapta İsrail oğullarına şu hükmü de bildirdik: ‘Siz ülkede iki defa fesat çıkaracak ve açık zorbalıklar yapacaksınız. Onlardan birincisinin vâdesi geldiğinde, kuvvet ve şiddet sahibi olan kullarımızı sizin üzerinize musallat ederiz. Onlar sizi yakalayabilmek için evlerin aralarına bile girerek her tarafı didik didik edip araştırırlar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdür." (İsra, 17/4-5) mealindeki ayetlerin bu ihbarını İslam öncesi devirlerde Yahudilerin yaptıkları fesat ve uğradıkları hezimete yorumlayarak ona göre mana vermişlerdir. Buna göre bu ilk fesat ve bozgunculuk sonucunda maruz kaldıkları felaket, M. Ö. 598’de Babil kralı Buhtu’n-Nasr’ın Kudüs’ü ve Beytü’l-Makdis’i yerle bir etmekle gerçekleşmiştir. Buhtu’n-Nasr, İsrailoğullarını Filistin’den çıkarıp çeşitli ülkelere sürmüştür.


    Yahudiler M.S. 132'de tekrar Kudüs'ü ele geçirdilerse de, bu çok sürmedi. Romalılar güçlü bir orduyla Yahudileri yenilgiye uğratıp şehri yıktılar.


    Bununla beraber, bu ayetin işaretinden zamanımıza işaret eden yönünü yakalamak da mümkündür.


    Nitekim, İslâm'ın ilk devirlerinden sonra 1948'lere kadar önemli bir Yahudi meselesiyle uğraşmayan Müslümanlar, 1948 yılında Yahudilerin bir İsrail Devleti kurmasıyla ikinci Yahudi fesadıyla karşılaşmışlar ve Yahudiler, hâkimiyeti tesis ederek, bu bölgeyi elde etmişlerdir.


    Şayet birinci fesat zamanını -tefsirlerde geçtiği üzere- eskiden olmuş kabul etsek bile bu ikinci fesadı şimdiki duruma tatbik etmek çok uygun görülmektedir. Buna göre, her iki olay da Filistin’de gerçekleşmiş oluyor. Eğer bu zülüm devam ederse ikinci hezimetleri, inşallah yakındır.


    Şeyhu’l-İslam da olsa, herhangi bir ayetin işarî manasını esas alarak kesin hükümler çıkarmak durumunda olamazlar. Bu konuda onları ayetin manasını bilmemekle suçlamak isabetli değildir. Kaldı ki, eğer soruda ifade edildiği şekilde konu ayetin ifadesinde çok açık olsaydı, bu bildiri bir takdir çizgisine işaret etmek olacaktı ki, bunun tersine bir mecraya girmek yanlış bir maceraya girmek anlamına gelirdi.


    Yahudilerin peygamberler soyundan gelmelerinin helak olmamak gibi bir imtiyaz hakkını kazandıklarını düşünemiyoruz. Hz. Nuh’un oğlu ve eşiyle Hz. Lut’un eşinin helak olması, Hz. Muhammed’in amcası Ebu Leheb’in durumu, bu imtiyazın ilahî adalet ilkesine uygun olmayacağının göstergesidir.


    Diğer taraftan, sadece Yahudiler değil bütün insanlar Peygamber soyundan gelmektedir. Çünkü bütün insanlar ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Adem’in çocuklarıdır.


    Ayrıca, sadece Yahudiler değil, Hıristiyanlar ve Müslümanlar da tamamen yok edilmiyorlar. İlahî hikmet bu üç semavî din mensuplarının kıyamete kadar devam etmelerini uygun görmüş olacak ki, bunların tamamen helak olmalarını irade etmemiştir.


    Özellikle, ilk büyük kitap olan Tevrat ilk şeriat kitabı olduğu gibi, son ve en büyük kitap olan Kur’an da en son şeriat kitabıdır. Bu iki kitabın mensuplarının kıyamete kadar devam etmeleri, ilahî hükümlerin devamı anlamına gelir. Tevrat tahrif de edilse, yine de bu gün dünyada devletin temel yasası olarak yürürlükte olan tek kitaptır. Yahudiler, Tevrat'ın mevcut hükümlerine göre amel etmektedir. Onların milliyetleri dinleriyle tamamen birleştiğinden, hayatlarının devam etmesine bir vesile olmuştur.


    Kaynak: İsra suresinde, Yahudilerin İsrail devletini kuracağıyla ilgili bir işaret var mıdır? Şeyhülislam bunların İspanya’dan kabul edilmesine neden göz yumdu? Yaptıkları zulme rağmen tamamen helak olmamaları, Peygamber soyundan gelmelerinden midir? - Sorularlaislamiyet.com Mobil