valibey adlı kullanıcının mesajları

    Buda airsoft modeli, oldukça başarılı olmuş..
    Olsa da atsak :)



    Harici İçerik www.youtube.com
    Dış kaynaklardan gömülen içerik, izniniz olmadan görüntülenmeyecektir.
    Harici içeriğin etkinleştirilmesi yoluyla, kişisel verilerin üçüncü şahıs platformlarına aktarılabileceğini kabul edersiniz. Gizlilik politikamızda bununla ilgili daha fazla bilgi verdik.

    Namlu deliği ile her dört kenara eşit mesafedemi , kumpasla
    Ölçme imkanınız varsa daha net anlaşılır,


    Bu şekilde kaçık delinmiş bi hatsan ürünüde bende var .

    Galiba.


    Hatta bu kaçıklık bir eğri şeklinde ise..
    Yani namlu girişi düzgün ama çıkışında sağa doğru çeken bir kaçıklık var ise; yani namlunun içi bu isabet alan noktaya bakıyorsa sebep bu olabilir..


    Aşağıdaki kabaca ve anlaşılması için kaçıklığın abartılarak çizildiği, namlu içi kesitinde gösterilmeye çalışıldığı gibiyse yani..



    airgunturk.com/attachment/20331/

    Bir ara forumda , henüz yakın zamanda bir namlu sipariş çalışması vardı, ismi hatırlamıyorum , namlunun yapısınıda hatırlamıyorum ama..


    Diyeceğim, getirilebiliyor muhtemelen..



    ...
    O değilde, daha az sürtünme kısmına takıldı kafam, oysa namlu içine baktığımızda poligonal namludaki setler daha geniş bir yüzeye sahip.
    Hatta yine bu forumda yanlış hatırlamıyorsam; poligonal namlunun daha çok enerji gerektiren ateşli silahlara uygun olduğu gibi bilgiler paylaşılmıştı. Ve namlu içine baktığımızda bu söylem daha mantıklı duruyor sanki..
    Ancak başarılı bir atış olmuş..


    Fakat konu eski değilse, Arda senin İngilizce de iyidir, sorarmısın regülatör varmı diye..


    Yoksa Mustafa'nın regülatörü ile, normal bir at44 te buna benzer sonuçlar veriyordu sanki paylaşılanlardan hatırladığım kadarı ile..

    bu stabilite işini air stripper de yapıyordu galiba.ozaman iyi bir moderatör hem ses hem stabiliteye çözüm


    Ozaman hız farkının açıklaması ya kalitesiz moderatör yada namlu-moderatör uyuşmazlığı (denebilir mi?)

    Aynen hocam.
    Hatta airstriper'ın esas üretim amacı muhtemelen bozuk yada kalitesiz-düzgün açılmamış namlu ucu crown'lar dan kayanklı sorunları gidermek olduğunu düşünüyorum.


    Airstripper dizaynı ile;
    Namludan henüz çıkan ve birden genleşerek pelet arkasında olumsuz tesir yapan basınçlı havanın belirsiz-karasız etkisini ortadan kaldırıyor..


    Ve hatta imalattaki dizaynı ile alakalı olarak havayı her defasında belli bir şekilde-türbülansta dışarı salarken, hemde o kısacık gövdesi ile bu boşalan havanın etkilerine karşı peleti sanki halen namlu içersindeymiş gibi stabil tutuyor..


    ..


    Moderatör için ise dediğim gibi; o görünmeyen hesaba katamadığımız sebepler ile alakalı olabilecek kısmı konusunda ilk ve tek aklıma gelen şey;
    Moderatörün düşük iç hacmine sahip olması ve pelet henüz moderatör içindeyken belkide moderatörün büyük bir kısmının-yada tamamının o anlık sürede hava ile dolması ve işlevini kaybetmesi..



    Bu arada, moderatör iç hacminin kullandığımız sisteme-tüfeğe-valfe yeterli olup olmadığının en net göstergesi, sesi yeterince kesememesidir.

    Namludaki dişler gerçekten bozukmu..
    yoksa (moderatör) alüminyum dişler arasına sıvanmış durumdamı..


    gözlerde görmüyor artık :)


    ....


    değilse,
    Kendisi zaten dönüş yapar ama;
    Bence Yasin Moderatör dişlerinin daha uzun süre söküp takmaya dayanması için bu kapağı alüminyum yerine muhtemelen daha sağlam bir malzemeden yapmıştır..


    Ama bu şekilde (kurma kolu niyetine) kullanım bu sefer namlu ucundaki pasoya zarar vermiş galiba

    Moderatörün çalışma mantığına göre peletin çıkış hızının düşmemesi gerekiyor..


    Çünkü moderatörün yaptığı tek şey, zaten valften daha önceden ayarlanmış- belli miktarda boşlan havaya namlu çıkışında adeta bir debi ayarı çekerek dışarı çıktığı andaki sesi bu sayede azaltmak..


    Ama bunu yaparken, pelet çoktan moderatörü terk etmiş durumda..ondan ziyade namlu içinden çoktan çıkmış bir halde,
    arkadaki havanın şiddeti belli..
    Önünde engel yok..
    Yola devam ediyor..
    Arkasında namludan sonra daha geniş bir iç hacimli şeyin ;) (moderatörün) içinden geçerken, hava ile arasındaki farkta açılmış durumda..
    Bu sayede daha isabetli olumsuz tesirlerden kurtuldu ..


    v.s.


    Yinede hız düşüşleri oluyorsa, moderatör iç hacminin henüz pelet moderatörden çıkmadan tamamen hava ile dolması , belkide hesaba kat(a)madığımız etkenler arasında ilk sırada olabilir..
    .


    Olaya sadece moderatörün çalışma mantığından baktığımız için, diğer görünmeyen bazı şeyleri gözden kaçırıyor olabiliriz, kimbilir ;)

    (Hesaba katamadığımız-bilemediğimiz ufak kabul edilebilir hız farklarını göz ardı ederek)

    Bence;


    Nasıl olsa kullanmayacaksın, aldıktan sonra da ; '' keşke almasamıydım acaba.. '' ile başlayan bir cümleyi de kesin kuracaksın..
    At kenara bu parayı almışsın gibi, ve mod 56 hayaline bir adım daha yaklaş , derim.. ;)


    Ama balta için bu tavsiye dikkate alınabilir..


    balta olarak o kadar pahalı birşey şart değil 25-40 tl arası olan nacaklardan alabilirsiniz

    Moderatörün çalışma mantığında bu sorunun cevabı saklı..


    Moderatör Sesi Nasıl Keser;


    Valften çıkıp namludan geçen ve belli bir akış hızında gelip ve bir anda boşalmak isteyen havanın (yüksek ses sebebi) önünde namluya göre daha geniş bir kapalı hacim oluşturulur. Ve çıkan havayı ilk önce moderatör iç hacminde toplayarak havanın debisini düşürülür.

    Böylece; yani moderatör sayesinde debisi düşürülen hava, daha az ses ile moderatör içinden dışarı atılır.



    Ama artık pelet namluyu terk etmiş ve hava moderatör içinde peletin arkasında kalmıştır.. ve debisi düşen havanın pelete olumsuz etkisi olmadığı gibi, aksine daha çok olumlu tesirleri vardır..
    Misal:
    peletin arkasında boşta kalan birden genleşen basınçlı havanın yarattığı dengesiz hava akımını engellemek gibi ..



    Velhasıl; sesi kesmek için namludan çıkan havanın debisi düşürülür doğrudur ama, bu olay sırasında pelet çoktan yol almış ve moderatörü terk etmiştir..


    (Hesaba katamadığımız-bilemediğimiz ufak kabul edilebilir hız farklarını göz ardı ederek)
    Hayır moderatör hızı düşürmez, ve ses kesmeyi namlu çıkış hızını (peletin hızını) düşürerek yapmaz..

    - Namlu giriş o-ringi, PCP tüfeklerdeki tüm o-ringler gibi küçük ama çok önemli bir parça. Asıl önemi güçten çok namlu içindeki peletin düzgün atılması yani isabet ve grupman üzerine etkili.

    yani, ;)
    havanın sadece namlunun içinden geçmesini istiyorsak olmazsa olmazlardan..


    ..


    Hatta bir vakit o-ring bulamamıştım da elimdeki bir çalışma için..
    balonun ağzını kesip o-ring niyetine kullanarak denemiştim.. ;)

    genelde namluyu tutan 2 küçük setskur olur, at44 de böyleydi, puncher'da da böyle..
    o iki vidayı sökerseniz namluyu yerinden çıkartırsınız...


    yerine takmak konusuna gelince, zaten bir mekanik parça bu şekilde vida ile bağlantı yapılmışsa; o vidanın basacağı yerlere küçük havşalar açılırki vidalar işini yapsın-sıksın ..


    velhasıl;
    namlu üstünde bu baskı yapan vidaların yerleri (havşalar) vardır, onları tekrar yukarıdaki sıkacağın vidalara bakacak şekilde takarsan zaten vidaları sıkarken namlu yerini bulur, gözünde büyüttüğün kadar değildir..

    İNSAN a yasak gerekmez

    Bende bunu diyorum işte şu aşağıdaki ilk yazdığım mesaj ile;


    İnsanı İNSAN edene kadar lazım olan; eğitim, bakış, anlayış, kültür, iman, vicdan adı her ne ise bunun; bilinçli bir eğitim ve kontrollü bir sistem ile düzgün çalışır hale getirmek..


    Hem kontrol mekanizmasını, hem satıcıyı, hem son kullanıcıyı eğitmek,denetlemek, doğru yerden bakmasını sağlamak, ve bütün bunlar ve benzeri şeylerle meşgul olan, yada bir şekilde şu hayatın içinde yaşayan insanın içine bir yerlere sağlıklı çalışan bir mekanizma yerleştirmeyi kastediyorum.



    Sadece bu hobiye gönül verenlerin katlanabileceği bir sahiplenme sistemi getirilebilr..


    Ciddi anlamda bir muayene,
    Sporcu belgesi şartı, bunun için bilinçli bir şekilde çalışacak kulüpleşmeler..
    ve aklıma gelmeyen, ama dahada geliştirilebilecek sağlıklı çalışan , içersinde eğitim zorunluluğu ve bilinçlendirme olan bir sistem..


    .....



    İşte bu yüzden yasaklamak doğru kelime değil bence


    Eğitim ve denetim ile toptan yasaklamayı birbirine karıştırmadan;

    Ve gerekiyorsa eksik gördüğümüz noktalarda, ilave denetim ve kontrollerin yine bu işin-hayatın içinde olan insanlar tarafından sisteme eklenmesini sağlamak, önerilerde bulunmak, bunu bizzat bizim istememiz v.s. 'dir olması lazım gelen şey.


    Ama kontrolsüzlük ve denetimsizlikte en üst noktaya ulaşmış, alabildiğine özgürlük ise istenilen yasaksızlıktan kasıt..
    Emin olun bence bu hiçbir konuda çözüm olmayacak..


    Ve o alabildiğine özgürlük ile daha çok kedinin-can'ın yaşama hakkını elinden alıp; ve asıl yaşama yasağını sevdiğimizi söylediklerimize karşı biz uygulamış olacağız..


    bence ..

    sökmüş ama adam burda önce moderatörü parçalamış :)

    Benim düşündüğüm bu bilinçlendirme çalışmaları içersinde yetki sahipleride (doktor v.s.) vardı ama, :) durum sandığımızdan daha vahim anlaşılan..


    Öyleyse yapacak bişey yok, kedilerimizin ve ondan daha çok değer verdiklerimizin sokağa çıkmalarına izin vermeyeceğiz..

    arkadaşlar Allahaşkına havalı tüfeğe şart koşul getirene kadar yivsize adam gibi bi kafa raporu istesinler önce, havalıya gelene kadar neler var.
    Aile hekiminden yanına bile gitmeden av tüfeği alabilir raporu, 27 Tl harç bitti gitti, al sana ölüm makinası.


    Konuda kullanılan ekipman havalı silah olduğu için onun üzerinden gittik, ama dediğiniz gibi kolay ulaşılabilen tüm silahlar için genelleyebirim öyleyse yazdıklarımı..


    Kendini bilmeyecek psikolojiye sahip hiç kimseye hiç bir silah verilmemeli..

    veteriner :
    "Bu havalı tüfekleri herkes alabiliyor. Hiçbir kanuni soruşturma gerektirmeden herkesin sahip olabileceği tüfekler. Bu tüfeği bir insana sıksanız onu da felç yapar, ya da öldürürsünüz. Öbür ateşli silahlardan hiçbir farkı yok. Bunun mutlaka denetim altına alınması lazım."

    Elbette bir insan herhangi bir cisim ile, isterse bir diğer canlıya zarar verebilir bunun önüne geçilemiyeceği gibi, bu bambaşka bir konu.. Olaya burdan bakmamalıyız-bakamayız.


    Bence sevdiğimiz bu uğraşın sağlıklı bir şekilde devamı için, veterinerin bu söylediklerine katılmak durumundayız..
    Ve şartlar her önüne gelenin sahip olmasına izin vermeyecek şekilde zorlaştırılmalı..
    Sadece bu hobiye gönül verenlerin katlanabileceği bir sahiplenme sistemi getirilebilr..


    Ciddi anlamda bir muayene,
    Sporcu belgesi şartı, bunun için bilinçli bir şekilde çalışacak kulüpleşmeler..
    ve aklıma gelmeyen, ama dahada geliştirilebilecek sağlıklı çalışan , içersinde eğitim zorunluluğu ve bilinçlendirme olan bir sistem..


    Unutmayın ki;
    O kedi sizin kediniz olabilirdi, yada daha kötüsü o bir kedi olmayabilirdi..

    Aynen, Mustafa'nın dediği yanlış değil, dikkat etmek gerek..


    Bu arada bt 65 'in blok yapısını bilmiyorum ama,


    Eğer pelet itici, peleti namlu ağzına kadar itiyorsa ve pelet en başından itibaren namlu içinde duracak ve ilk harekete namlu içinden başlıyacaksa,, o zaman namlu içi ile namlu dışındaki normal sınırlardaki bir kaçıklık kabul edilebilir.. ;)

    Bence 700₺' ye değer ama kasanın işlenmesi için ne kadar daha masraf yapılır bilemem.

    Sadece bloktaki orjinal namlu dış çapına uygun olarak işlenmiş olan, namlunun oturduğu-geçtiği yuvayı aldığınız namlunun dış çapına göre genişletmeniz lazım, bu işlem yapılabilir, çok zor değil..




    Ama ondan öte;
    Blok ile hiç uğraşmadan ,bloğu hiç ellemeden, aldığınız namlunun dış çapını, geçeceği bu deliğe göre işleyerek işin içinden çok kolay bir şekilde çıkabilirsiniz, ve bu ihtimalin gerçekleşmemesi için hiç sebep yok..


    olabilir yani..


    Bana, namluyu alıp getirtmek daha zor bir iş gibi geliyor :)

    aynen.
    paralaks ayarı olmayan dürbünler ile atışlarda ciddi anlamda başarılı olmak çok zor..



    Ancak geçtiğimiz günlerde paralakssız dürbünlerde en düşük zoom da, belki de bu en düşük zoom'a dürbünün sabit büyütmesi diyebileceğimiz pozisyonda iken, bu kaymanın olmadığını farkettim..


    Eğer dürbünümüzde paralaks ayarı yok ise, mümkünse büyütme yapmadan, kaynak noktasını etkilemeyen atışlar ancak bu şekilde yapılabilir diye düşünüyorum.


    En azından benim incelediğim paralakssız dürbünde, bahsettiğim en düşük zoom da (yani dürbünün sabit zoom'u diyebileceğimiz en düşük yakınlaştırmada) atışlarda kaynak noktanın bozulmadığını görmüştüm..



    Hoş bu sefer başka bir handikap çıkıyor ortaya..
    yakınlaştıramadığımız için, ince-keskin atışları gerçekleştirmek yine imkansız gibi birşey oluyor.



    nihayetinde özetlersek;
    paralakssız bir hobi düşünülemez,.. galiba :)