cahar adlı kullanıcının mesajları

    Konu sahibi için yazarsam ben 5.5 mm tercih ettim etmekten de memnunum. Öyle namlu hızı, düşme gibi faktörler kağıt üstünde çok önemli gibi gözüküyorlar ama sahadayken bunları hissetmiyorsunuz. Beni memnun eden tarafına gelecek olursam 5.5 mm de tüfeğim var. Yani tüfek için ayrı mermi tabanca için ayrı mermi derdinden kurtulmuş oluyorum. He sadece tabancanız varsa bilmiyorum 4.5 mm saçmalar daha kolay bulunur mu, daha ucuz mu araştırmaya göre tercih edebilirsiniz.


    Yukarıdaki pcp vs zoraki için ise. Doğrudur pcp'nin en güzel yanı nefeslenmeden atış yapmak. Ama zorakiyle de atış yaparken yorulmuyorum. Çünkü iki pompayı geçtiğim nadirdir. Üçüncü, dördüncü pompalar anca yirmi atışta bir yapıyorum. Ayrıca pcp'deki sarjör faktörünü unutmamak gerek. 20 tane güzel seri atış sonra bir köşeye çekilip o tuhaf sarjörlere mermi doldurmaca. Zorakinin atış döngüsüyse çok daha stabil. Kur-at-kur-at.


    He düzenleme yapayım dedim. Burdan pcp üreticileri takip ediyorsa. Lütfen şu sarjörleri doldurmak biraz daha basit olsun derim. Hercules-at44-bt65-galatian gibi modellerin sarjörleri çok güzel. Çıkar tüfekten-tek tek yerleştir ne güzel. Ama bazı sarjörlere bakıyorsun kuruyorsun, o plastik levhayı tek tek üstüne getiriyorsun falan bana çok tuhaf geliyor.


    He şimdi aklıma geldi. Pcp'de bu sarjör işini kafaya takan varsa evvela tekli doldurma aparatını kullanabilir. Benim pcp'im olsa sarjörü bir kenara kaldırırdım valla ;grin;

    Bence haksız bir video olmuş. Adam yaylı tüfek kullanıyor çok titreşiyor diye kızmaya başlıyor, ee bir zahmet titresin yaylı çünkü. Pcp’yi kötü pelletlerle deneyip isabet testi yapıyor. Kötü puanlar Amazon’da kaç tane sattığı belli olmayan satıcalara yapılan puanlar. Airprymaid, AirgunDepot gibi sitelere bakmak gerekir bence. Tipik parası fazla gelmiş ünlü olmaya çalışan beyaz amerikan genci.

    Yurtdışından nasıl pcp getirilir, detaylı paylaşıldı. Biraz araştırın forumda.

    Evet zamanında okudum. Ama o yazılardaki prosedürler gerekli mi soru işareti. Yine vergilerden ve ekstra ücretlerden dolayı artık dışardan getirmenin mantıksız olduğu da yazılıyordu. Gerçekten vergi ve ekstra ücretler bu kadar pahalı mı emin olmak gerekir. Bir ve birkaç kişinin yazdığını gerçek olarak görmemek gerekir demek istediğim. Belki gerçekten de vergiler böyledir. Gerçekten de böyleyse belki ticari amacı olmayanları muaf edebilecek prosedürler de vardır? Bu tür ithalat işlerindeki yazılar okunurken her zaman şüpheyle yaklaşılmalı. Bu işten nem alanlar çok.

    Getiren getirtiyor. Prosedür ne şekilde işliyor kimse bilmiyor, bilen de paylaşmıyor. Adam yurtdışında bireysel olarak araba motoru sipariş ediyor, tabanca namlusu getirtiyor, altı üstü oyuncak bir tüfek mi sipariş edilmeyecek. Biraz araştırmak gerekir. Ama araştırırken çıkan timsahlara da dikkat etmek gerekir. Bazıları çıkarı için yanlış bilgiler paylaşıyor olabilir.

    Yaylılarda pelletin isabete etkisi çok daha az önemde. Yani çok büyük bir etkisi olur mu muamma. O sarsıntı başta tüm isabeti bozan etken. Her atışta bir bozulan dürbün konumu da ayrı bir problem. Sarsıntıdan gevşeyen vidalar, somunlar vs. Pistonlu tüfeklerde pelletin kalitesini o kadar da önemli görmüyorum. Tabii düşük kalibre, düşük hız, iyi tasarım, ciddiyet halinde yapılmış silahlar hariç. Hw 35, yayı sünnetlenmiş bir Hw 50 falan yani 😂

    JSB favorim. Yani etiketinden, kapağı açarkenki sese kadar her şeye mi özenirler 😂 Fazla para doğru ama pelletle karşılaşınca buna değer diyorum. H&N hiç kullanmadım. Ama yine görsellerden özenli bir iş olduğu belli. Ancak ürünlerini gördüğüm kadarıyla genelde tahribat amaçlı kullanım sunuyorlar. Bence bizim kullanıcılar için pek bir yeri yok.


    Bir de RWS’yi öneririm. Hiç kullanmadım yine 😂 Ama yine olimpiyattaki elemanların tercihi, ürünlerin görsellerini düşününce şans verilmeli diye düşünüyorum.


    Diana, Gamo gibi markalar ucuz bulunursa öyle sadece silah sıkmalık kullanılabilir diye düşünüyorum. Gamo’yu kullandım. Boyut stabilliği konusunda sınıfta kaldı. Yani bir mermi takıyorsun sıkı oluyor, bir alıyorsun yumuşak oturuyor. Ama malzeme yumuşak olduğu için sıkı oturanlar da namluya takılabiliyor. Mesela SpotOn pelletler beni çileden çıkarmıştı. Hem stabillik yok hem de malzemesi çok sert olduğu için benim CO2 tabancanın (CP88) revolver sarjörüne girmiyordu yarısı.


    Fiyat konusunda yapacak bir şey yok. Mecbur az atacaz. Ama asıl sorun ulaşım artık. Tenha bir bölgeye gitmek en az 50 km. Pellet parası devede kulak olmaya başladı. Yakıt daha büyük dert 😂

    Herkese merhaba,

    Fx impact M3 alacağım için hatsan tüfeğimi satmayı düşünüyorum. Hilal avdan Mustafa bey ile görüştüğümde silahların seri numaralarını emniyete bildirdikleri için alıcı ve satıcının birlikte emniyete giderek işlem yapması gerektiğini söyledi. Eskiden faturanın arkasına alıcı ve satıcı bilgilerinin girilmesiyle işlem yapılabildiğini şimdi bunun geçersiz olacağını söyledi.

    Yarın ilçe emniyeti arayarak bilgi almaya çalışacağım.

    Biliyorum, sağolsun arkadaşlar yukarıda neler yapılması gerektiğini yazmışlar, ama bir satıcı bu şekilde söyleyince ben de merak ettim yarın görüşeceğim.

    Sonucu burada yazarım.

    Bence gerekmeyen işlemler. Faturanın bile gerekliliği soru işareti. Yıllardır fatura bile taşımam. Havalı silah altı üstü. Şu zamana kadar hiçbir kolluk kuvveti de ciddiye almadı zaten. Hee havalı mı devam et modundaydılar. Bu saatten sonra çıkan yasanın da bir anlamı yok ki. Atı alan üsküdarı geçmiş zaten yedi yirmidört ben yasa mı takip edeceğim? Fatura-yüksek kalibre mevzuları da bana şehir efsanesi geliyor.

    Öncelikle 1. maddeyi anlamdım.Neden direkt fabrika göndermeliyim.

    2. olarak ise C.tesi günü bir kaç satış yapan iş yeri ile görüştüm ellerinde 1 adet mod 125 sniper vortex mevcut. Fiyatını sordum mod95 ile arasında 300 tl gibi bir fark var.
    Nasıl bir seçim yapmalıyım fikirlerini hangi yönde olur.

    Kalite kontrol, tasarım, malzeme gibi konulardaki sıkıntılardan dolayı söylenmiştir diye düşünüyorum. Şu ana kadar sıfır 3 adet Hatsan tüfek elime geçti. İlki camo mod85’di sanırım. Silah bir geldi ki camosu çok kötü bir çözünürlükte, bağlantı yerleri falan hep çizik. Vidalar, nişangahta yine bir sürü işçilik hataları ve iade ettim. Sonra turcar. Bir geldi yine hoşuma gitmedi. Polimerin kalıp izleri, parçaların işçiliği falan. İki hafta sonra arkadaşıma baya bir zararına satıp kurtuldum. Sonra striker 1000s aldım. İşçilik çok güzeldi bu sefer. Yazılar, boya, vidalar, kundak hepsi de gayet tatmin edici seviyedeydi. Ama gelin görün ki bir hevesle onlarca km yol yapıp güzel bir manzara bulup arabadan silahı çıkardım. Namluyu aşağa eğdim ki o da ne kurulmuyor. Bir saat bir umutla kurmaya çalıştım. Vurdum, tıkırdattım, titrettim. Olmadı😂 Mecbur heves kursakta eve döndüm. En son aldığım kişiyle irtibat kurup değişim yaptıracakken silah bir anda kurulmaya başladı. O zamandan beri de kuruyor kendini şükür 😂 Ama ne yapacağı belli olmaz diye hep yanıma yedek silah alırım. He fiyatından dolayı göze batmayacak şeyler. Sonuçta ithalin onda bir fiyatına aldığımız aletler. Ucuz etin yahnisi mecbur.


    300 lira artık para değil. Eğer ağırlığına, sert kurumuna katlanırım derseniz olabilir. Ama yukardaki olaylardan dolayı alırken incelemenizi öneririm. Boya kalitesi, işçilik, yamukluk-eğiklik falan filan.

    Cok tesekkurler peki tamiri mumkun bir durum mu bu ve mumkunse uzun is midir?

    Mümkün. Basit bir işlem. Sizin dürbünün sistemini bilmem ama benim 4x32 dürbün için ortadaki kule gövdesiyle, ön dış silindiri çıkarmak gerek önce. Sonra zaten iki tane yaprak yayı yerlerine sıkıştırıp tekrar monteliyorsunuz. Ama o kule gövdesiyle dış silindir birbirlerine vidalı şekilde monteli. Dış silindir erkek, kule dişi taraf. Ama öyle bir yapıştırıcı kullanılmış ki ben günlerce uğraşmıştım çıkarmak için en son kolu gözü yarınca nihayet çıkarabilmiştim 😂 Mengene öneririm bu yüzden. Mengenesi olan bir atölyede yapılabilir rahatlıkla. Tabii dürbünün çizilmesini önlemek için gerekli kauçuklarla.


    He ben olsam tamiriyle uğraşmazdım. İki yön kulesini de saat yönünde sonuna kadar sıkıp iç tüpü sabitlerdim. Gereken sıfırlamayı da ayaklarda halleder kliksiz kullanırdım. Bu da ayrı bir yöntem.

    Tesekkurler kendisine ulastim, optima icin kargo vs ugrasmaya degmeyebilir dedi istanbulda yonlendirme yapti sagolsun. Kullanici varsa su bilgide destek saglar. Optimada klil sayisi saga sola 4.5 tur seklinde benim turrent saga sola 3,5 tur bosa donuyor son 1 turda artikil oynuyor, herkesde boyle mi?

    Normal değil. Boşa dönüm olmamalı. O dürbünün içinde iç tüpü gövdeyle temaslatan yaprak yaylar var. Anlaşılan onların titreşimden dolayı konumları iptal olmuş. Bu halde cliksiz bile kullanmak sorun olabilir. İç tüp boşta geziyor çünkü.

    Bence gereksiz olur. Şimdi neden vortex takılması gerek o sorun? İsabet için deseniz isabete katkısı muamma. Ben yayın bozulmasıyla falan uğraşamam sağlam bir şey gerek deseniz vortexler de bozuluyor. Hava kaçırıyor müdahele için de fabrika gerekiyor. Bozulmasa ee keçe için sökülmesi gerekecek yine. Hani yaylımı pcp’ye çevirecem deseniz anlarım etki verecek bir değişim. Ama yayı pistona çevirmek bence o kadar değecek bir olay değil.

    Pelletten kaynaklanıyor hocam. Mermi üreticisinin kalıplarındaki dengesizlikten dolayı oluyor. Spoton 4.5 mm pelletlerinde de yaşıyorum. Döküm metal sarjöre mermi takarken pelletin yarısı çöp oluyor, girmiyor sarjöre. Hadi hepsi girmez anlarım. Derim ki gidip bunun 4.49’unu falan alırım. Ama yarısı istediğim gibi yarısı girmiyor bile. Onun için almışken iyisini almayı ihmal etmeyin. Jsb’nin pelletlerini öneririm. Köyün tek akıllısı olarak yarı fiyatına pellet aldım derken pelletin yarısını çöpe atar oldum :D Artık onda da önce 5.52 deneyin, baktınız çok sıkı 5.51 falan diye gidersiniz. 250’lik kutuları var deneme yapmak için ideal.


    O duman mevzusu dizelleme denilen bir olay hocam. Yalnız öyle namlunun ortasında diye olmaz sadece. Her şekilde olur. Olma sebebiyse. Tüfeğiniz yeni olduğu için her tarafı yağ içindedir. Piston havayı sıkıştırdığında aşırı şekilde sıcaklı artıyor ve sizin yağlar yanmaya başlıyor. Merminin hızını çok önemli şekilde arttırır. Zamanla yağlar yandıkça, dizelleme etkisi de azalacaktır.


    Dürbün mevzusu için. Aynı silaha sahibiz. İlk zamanlar yay öyle bir güçlü ki bırakın ben dürbün tutturabilmeyi kundağı bile zor tutturuyordum :D Bir sürü metod denedim. Olur olmadık hafifletici nesnelerle falan fayda etmedi. Stopper vidalarını ortadan ikiye böldü valla :D Dampaymış, protectormüş, hafif dürbünmüş bence hiç girmeyin o işlere. Olmayacak söyleyeyim, hele ki ilk atışlarda. Ama tüfek gücünü kesmeye başladı. Ki iyice hissedilir eski gücünde olmadığı. O zaman takmayı bir deneyin derim

    Havalıyla avcılığın yasal olduğu ülkelerde çok tutar gibi bu model. Amerikalılar bullpup modelini radara alır bence. Namludaki hayvana mermi kusmak, avcıları etkileyebilir :)

    Sağ-sol ayarı için konuşayım öncelikle. 50 metrede hedefi tam ortadan vurduysam 100 metrede de hedefi yatay eksen için tam ortasından vurabilir miyim? Namlu ekseniyle, dürbün ekseni silahın tepesinden baktığınızda çakışacak kadar şanslı bir silaha sahipseniz vurur :) Benim en büyük hayalim öyle bir silaha sahip olmak :) Ama ne yazık ki olma ihtimali çok düşük. Yani optik merkezleme haliyle sağından vuruyorsanız mesafe arttığında bu sefer daha da sağından vurursunuz. Yani sağ-sol ayarı için sorunuzun cevabı, evet yine sağ-sol dellenmeye başlar mesafe de değişince.


    Diğer sorunuz da üst-alt atma mevzusu. Bu biraz daha karışık. Çünkü öncelikle silahlar parabolik atışlar yaparlar. Yani havan gibi. Şimdi diyorsunuz ki ben 50 metrede sıfırladım, tam ortasından vuruyorum. Ama burada bilmediğimiz şey ise siz parabolün hangi noktasından vuruyorsunuz? Eğer ki tutup da parabolün en ortasındaki yani en yüksek noktada vuruyorsanız. Haliyle mesafe arttığında alta vurmaya başlarsınız, hatta dahası 20 metreye attığınızda da altına vurmaya başlarsınız.


    Ne kadar düşer mevzusu için de. Mermiyi düşüren etki yerçekimidir. Yerçekimiyse cisim ne kadar zamandır havadaysa onu o kadar etkiler. Düşmeye başlayan bir cismin ne kadar düştüğünü açıklayan formül düşme miktarı (metre) = 5*merminin düşmeye başladığıyla ulaşma arasındaki sürenin (saniye) karesidir. O zaman şöyle bir örnek vereyim. Yatay eksenle çakışık bir namlu saniyede 200 metre hızla namludan çıkarsa: 50 metre için hedefe çeyrek saniyede ulaşır. Öyleyse yaklaşık olarak 31 cm düşer. 200 metre için hedefe bir saniyede ulaşır ama 500 cm de düşer. Tabii atmosfer olmayacak :) Çünkü olursa mermi yavaşlar, doğal olarak daha fazla havada kalır ve daha fazla düşer.


    Hesaplar biraz karışık. Balistik programları var. İnternetten, telefondan erişebilirsiniz. Onlar işleri kolaylaştırır. JSB, HN gibi firmaların balistik katsayıları da rahatlıkla bulunabilir bence. Onlar işe yarar

    Öncelikle iki silahın da özelliklerini yazayım.


    Barrage: 4,62 kg kütle, 104 cm toplam uzunluk, 50 cm namlu, ayarlanabilir polimer th kundak, nişangah takımı var, kayış takılabilir.


    Puncher Auto: 3,65 kg kütle, 73 cm toplam uzunluk, 48 cm namlu, ayarlanamaz ahşap th kundak, nişangah takımı yok, kayış takılamaz.


    Kullanım amacınız ne olacak?


    Genellikle ayakta atmayı düşünüyorsanız Puncher Auto bence daha mantıklı. Bir kilogram daha hafif, kısa namlusu ve ahşap kundağından ötürü ağırlık merkezi daha geride. Ayrıca toplam uzunluğu kısa, yönlendirmek daha kolay ayakta kullanmak için. Ama silahın ön tarafına el koyabilmek biraz sorun gözüküyor. Bir vertical grip ile daha kullanışlı olacaktır. Ayrıca ayarlanamaz kundağı dürbüne bakış hatalarınızı arttırır, hem de ayaktayken. Ama gez takımı olmadığı için dürbünün kütlesi de eklendiğinde kütle avantajını kaybedebilir. Çünkü Hatsan’ın da gez avantajı var. Ama red dot takarsanız o zaman kütle avantajı yine Kral’da olur.


    Masada, sehpada mı atmak istiyorsunuz? O zaman da Hatsan’ı seçerdim. Öncelikle bir kilogram daha fazla ve 21 cm daha uzun. Sehpada nişan almak daha kolay olacaktır. Ayrıca kütlesinden ötürü tepmeyi daha iyi tolere edecektir. Sonra ayarlanabilen kundağı sayesinde dürbüne bakış hatalarınızı tolere edecektir. Ayrıca bazı zamanlar ayakta atarım derseniz nişangah takımıyla atmak daha eğlenceli bence. Tabii dürbünsüz bir şekilde atmak da kütleyi coşturmayacaktır.


    Son tahlilde ben otomatik bir PCP’yi eğlence maksatlı kullanırdım. Barrage bana daha geniş maksatlı bir silah olarak geldi. Tercih sizin.

    Tembel, ciddiyetsiz bir toplumun yaptıklarını kullanmak çok yüksek risk içerir. Daha trafikte kurallara uyarak araba süremeyecek derecede disiplin sahibi bir toplumdan bırakın PCP’yi, sapan bile yaptım demesini şüpheyle karşılamak gerekir.


    Geçen yine bu meşrepten bir firmanın yaptığı bir yivli tüfeğin incelemesini izledim. İncelemeyi yapan kişi, mekanizmayı patlama anında hareket etmesini engelleyen çıkıntılara mürekkep sürüp test etti. Sonuç: Çıkıntılar dengeli bir şekilde gövdeye temas etmiyor! Bu ne demek, bir patlama zamanında tüm gerilme dengesiz bir şekilde yığılacak! Yığılma olan bölgeler gerilmeyi kaldıramayıp deforme olup, o bolt mekanizması atıcının suratına girecek! Bakın daha bu kadar hayati meselelerdeki bile ciddiyet bu! Güvenmeyin bu toplumun yaptım dediğine.


    Beş katını, on katını verin doğru düzgün ithal ürünler alın. Alman, İsveç, İngiliz, Çek ve bazı Rus silahları hariç hepsi baş ağrısına sebebiyet verir.

    Bence değmez. Ciddi şekilde işçiliğe sahip güvenilir bir markanın dürbününü (Nikko, Hawke Sidewinder modelleri, Swarovski) seçmedikçe değiştirmezdim. He tabii başta tüfek de dürbünün kalitesiyle uyumlu olmalı. Bence Hatsan'ın işçiliği ile Optima'nın işçiliği gayet uyumlu. Fazlasını tercih etmezdim.